Milliyet'te yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Suriyelileri göndereceğiz” açıklamaları üzerine yüklenerek “Bir taraftan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına çiçek atıyorlar; diğer taratan Suriyeli muhacirlere zalim Esed’in diliyle saldırıyorlar. Bu ana muhalefetin başındaki zat sadece millete değil, aynı zamanda CHP’nin başına da bela. CHP’yi de bizim kurtarmamız lazım” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, dün AK Parti Genel Merkezi’nde Kadın Kolları Eğitim Programı’nda konuştu. Erdoğan, özetle şunları kaydetti:
SENİN AKIBETİN NE OLACAK': Ana muhalefet partisi ve avanelerinin, milletimizi bölmesine, insanlarımızı birbirine düşürmesine fırsat tanımayacağız. Kazanmaya umudu olmayan ana muhalefet, sandığa gölge düşürmek için her türlü yolu deneyecektir. Daha şimdiden bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarıyla ittifak kurmak için kirli pazarlıklara girişmeleri boşuna değildir. Bir taraftan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına çiçek atıyorlar; diğer taratan Suriyeli muhacirlere zalim Esed’in diliyle saldırıyorlar. Her seçim döneminde olduğu gibi, bu sefer de muhacirle ensar arasına fitne tohumları ekmeye çalışıyorlar. Bay Kemal şunu iyi bil: Biz muhaciri de, ensarı da çok sevdik. Sen bizim sevdiğimiz muhacirleri, geldikleri yere gönderme aşkı içerisinde olabilirsin. Çünkü sen muhacir nedir bilmezsin. O bombalardan kaçan, topraklarından, evlerinden edilen, oralardan kovulanların derdini bilmezsin. Başına böyle bir bela geldiği zaman, acaba senin akıbetin ne olacak, bunu da düşünemezsin.
2019 ANA MUHALEFETİN SONU OLACAK: Irkçı kelimelerle, tam da CHP’ye yaraşır şoven ifadelerle savaştan kaçan mazlumları hedef alarak 3-5 oy kazanacaklarını düşünüyorlar. Fakat tüm kışkırtmalarına rağmen Türk milletinin basiret ve ferasetini aşamadılar. Buna rağmen her seçim döneminde aynı şeyleri yapıp farklı sonuç ummaktan kendilerini kurtaramıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Mart 2019 seçimlerinde de inşallah yine aynı hezimeti yaşayacaklar. Mart 2019 seçimleri sıradan bir seçim değildir. Bu seçim belki de bu ana muhalefetin sonu olacaktır.
TÜRKİYE’Yİ ŞİKYET EDİYOR: Bu ana muhalefetin başındaki zat, sadece millete değil aynı zamanda CHP’nin başına da bela. Yani CHP’yi de bizim bundan kurtarmamız lazım. Adam İngiltere’ye gidiyor oradaki Türk gençlerine Türkiye’yi şikayet ediyor. ‘Türkiye’de özgürlük, demokrasi yok’ diyor. Ya özgürlük, demokrasi yok da bugüne kadar bunca seçime girdin, her seçimi kaybettin. Kaybettin halde hâlâ seçime giriyorsun; bundan daha büyük demokrasi olur m? Nitekim bir genç de, ‘11 seçimi kaybettiniz, acaba bundan hiç ders almadınız mı'’ diye sormuş. Yok. Onda ders alacak... Neyse gerisini söylemeyeyim.
‘Kadını özgürleştiren hareket AK Parti’dir’
Türkiye’de kadınları görmezden gelen bir siyasetin başarı şansı yoktur. AK Parti, kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımı noktasında birilerinin tahayyül dahi edemediği seviyeleri yakalamıştır. Türkiye’de gerçek anlamda kadını özgürleştiren hareket AK Parti’dir. Bunu da çağdaşlığı, üniversite kapısında ikna odaları kurmak zanneden, lümpen batıcılara rağmen yapmıştır. AK Parti, bu tarihi değişimi, kadın hakları konusundaki her düzenlemeyi AnayasaMahkemesi’ne götüren ana muhalefete; ‘411 el kaosa kalktı’ manşetleri atan medyaya rağmen başarmıştır. Türk siyasi hayatında kadınları AK Parti kadar vitrine alan, ön plana çıkaran, kadını politikalarının merkezine yerleştiren bir başka siyasi hareket yoktur.
‘Kral ve Trump’la Kaşıkçı görüşmesi
Bu Cemal Kaşıkçı olayı, bir diğer taraftan terörle mücadele, diğer taraftan malum adalet yasası ile ilgili ileri geri malum konuşmalar... Bunların değerlendirmesini yapacağız. Ayrıca hafta sonu yapılacak çalışmalarımızı geliştireceğiz. Evvelsi akşam kralla bir görüşmem oldu; dün akşam Trump aradı onunla bir görüşmemiz oldu. Onlarla bu süreci değerlendirme fırsatını yakaladık. Şimdi bir de kabinede ele alma imkanımız olacak.
Kadın ve gençlerle Kızılcahamam kampı
Bundan sonra kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla yapacağımız toplantıları da inşallah Kızılcahamam’da 2-3 günlük kampa girerek yürüteceğiz. Siyasi hayatımda en çok inandığım şey teşkilattır. Teşkilatınız güçlüyse güçlüsünüz, zayıfsa zayıfsınız. İşte birbirlerine giriyorlar, ne hale düşüyorlar görüyorsunuz. Bunlarda kadına değer vermek diye bir şey yok. Kadın evinde otursun sadece, kocasını beklesin. Ne işi var parlamentoda, belediye falan filan. Biz öyle bakmıyoruz. Bu toplumun yüzde 52’si kadınsa, kadının söyleyeceği çok şey var.
Maduro’dan Erdoğan’a mektup
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez ve beraberindeki heyeti kabul etti. Öte yandan Savunma Bakanı Lopez, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim edilmek üzere hazırlanan mektubu Oktay’a sundu.
‘Ben damdan düşen adamım’
Erdoğan, EkoTürk TV’de soruları yanıtladı. Banttan yayınlanan programda Erdoğan, şunları söyledi:
ATACAĞIMIZ ADIMLAR VAR: (Yerel seçimde ittifak) Görevlendirdiğimiz arkadaşlar görüşmeler yapılıyor. Cumhur ittifakının anlayışını koruyacağız. Sayın Bahçeli ile bizim atacağımız adımlar var.
TOPARLAYACAĞIZ: IMF’ye borcumuzu bitirdik. Merkez Bankası rezervinde bir düşüş var ama toparlayacağız. Biz bunu 136 milyar dolara kadar çıkardık.
DÜŞÜK FAİZ: Girişimcilerimize yüksek faizle değil, düşük faizle kredi imkanı verilmesi lazım. Bu verildiği anda girişimci yatırım yapacak. Bu yatırım istihdamı getirecek, istihdam ile üretim farklı hallere gelecek. Temel bir ilke söyleyeyim, akademisyenlerle çatışmaya girebilirim ama o ayrı. Biz faizi aşağı çektik, faizi azaltınca enflasyon da düştü. Bir ilke söylüyorum faiz sebep enflasyon neticedir. Bilmeleri ve öğrenmeleri lazım. Ben damdan düşen adamım, onlar sayfa arasından konuşuyor.