ANKARA - 2014 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün yapılan Adalet Bakanlığının bütçe görüşmelerine 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı karede yer aldığı fotoğraf damgasını vurdu. Komisyondaki görüşmeler sırasında tansiyon yükselten fotoğrafa Adalet Bakanı Ergin'in "2010 yılına gelinceye kadar Türkiye'de siyaset ve yargı ilişkisi her 8-10 yılda bir demokrasiyi askıya alan idarenin, geleneğin etkisi altında süre gelmiş bir yargımız vardır. Her darbe yapana saygı sunan, ceket ilikleyen, esas duruşta bulunan bir yargı vardı" şeklindeki sözleri neden oldu. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Başbakan Erdoğan'ın Kenan Evren ile çekilmiş fotoğrafını göstererek, "Al, darbecinin önünde ceket ilikleyen. Kenen Evren oturmuş puro içiyor, Recep Tayyip Erdoğan ceketini iliklemiş. Darbecinin önünde kim ceket iliklemiş" demesi komisyonda tansiyonu yükseltti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 2014 yılı bütçeleri ile 2012 kesin hesapları kabul edildi. Bakanlığının bütçesinin komisyondaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, meseleye bugünkü perspektiften bakmakla doğru bir noktaya ulaşılamayacağını belirterek, Türkiye'de siyasetin gelişimiyle adalet teşkilatı ile hukuk ve yargı alanındaki gelişmelerin birbirine paralel seyir etmediğini ifade etti. Darbe dönemlerine dikkat çeken Ergin, darbelerle siyasetçisine hiza verilen demokrasisine balans yapılan bir ülke konumuna geldiğini, yargının da bu durumda rolünün olduğunu anlattı.
"Yapılan müdahaleleri leylekler mi getirdi" diye soran Ergin, "Davalara, uydurma bir takım delillerle kurgulanmış davalar demek için cüretkar olmak lazım" dedi. Ergin'in darbe dönemlerine ilişkin anlatımları sırasında CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batun, Ergin'nin somut sorulara yanıt yerine darbe dönemine ilişkin anlatımlarına tepki gösterdi. Ergin, 6 saat milletvekillerini dinlediğini belirterek, konuşmaya başlar başlamaz müdahalelerle karşılaştığını, Batum'un kendisini konuşturmamak için sürekli müdahale ettiğini kaydetti. Batum, "15 dakikadır Bakan tek partili dönemden bugüne gelemedi insaf artık" dedi. Batum'un sözleri üzerine Ergin ise "Sayın Batum burayı sabote etmeye gelmiş. Kendisi ben bu Uzlaşma Komisyonu'nu çalıştırmayacağım bir hocadır. Ben 6 saattir burada hiçbir arkadaşa müdahale etmedim" dedi. Batum ise milletvekillerinin sorduğu sorulara somut yanıtlar almak istediklerini yineledi.
"GARİPSEMİYORUM..."
Batum'un sözlerine AK Parti milletvekillerinin de karşılık vermesi üzerine tartışma yaşandı. Ergin'in Batum'a yönelik, "Üniversitelerin başarı düzeyi niye bu kadar diye baktığınız zaman, doğrusu garipsemiyorum..." sözleri ise komisyondaki tansiyonu iyice yükseltti.
Bakan'ın sözlerine CHP milletvekilleri tepki göstererek, "Hocaya ve öğrencilerine hakaret ediyorsunuz. Türkiye'nin niye öğrenciler başarısız diyerek hakaret etme yetkisini kimse size vermiyor. Özür dileyin Sayın Bakan" dedi. Ergin ise 6 saattir muhalefet milletvekillerini dinlediğini söylemesi üzerine CHP'li vekiller, "Burada sizin bütçeniz görüşülüyor, hesap veriyorsunuz, siz yürütmesiniz, bir yasamayız, dinleyeceksiniz, parlamenter sistemi öğrenememişsiniz. Lütfetmiş Sayın Bakan" diyerek tepki gösterdi. Bakan Ergin ise konuşmasının engellenmesi durumunda muhalefet milletvekillerinin sorularına yazılı yanıt vereceğini ifade etti. Muhalefet partimi milletvekillerinin Bakandan Batum'dan özür dilemesi konusunda ısrarcı olunca AK Partili milletvekillerinden de sataşmalar geldi. Batum'da "Böyle bakan olursa böylede adalet olur" karşılığını verdi. CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun Ergin'in maksadını aştığını ve ifadesini düzeltmesini istedi.
"KENEN EVREN OTURMUŞ PURO İÇİYOR, RECEP TAYYİP ERDOĞAN CEKETİNİ İLİKLEMİŞ"
Sözlerin de hakaret bulunmadığını belirten Ergin'in "Benim sözlerimde hiçbir hakaret yok. Tutanakları getirtin bakın, kendi arkadaşlarınızın beyanlarını da tutanaklardan çıkartın hangi sözler daha ağır bunu değerlendirirsiniz. Yargının sorunlarını 1950 ile 2000 yılları arasını değerlendirdim. Türkiye'de yargının yaşadığı sorunlar ile siyasetin sorunlar iç içedir. 2010 yılına gelinceye kadar Türkiye'de siyaset ve yargı ilişkisi her 8-10 yılda bir demokrasiyi askıya alan idarenin, geleneğin etkisi altında süre gelmiş bir yargımız vardır. Her darbe yapana saygı sunan, ceket ilikleyen, esas duruşta bulunan bir yargı vardı" şeklindeki sözleri komisyonda tartışmayı alevlendirdi. Ergin'in sözleri üzerine tepki gösteren CHP Manisa Milletvekili Özür Özel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kenan Evren ile çekilmiş fotoğrafını göstererek, "Al, darbecinin önünde ceket ilikleyen. Kenen Evren oturmuş puro içiyor, Recep Tayyip Erdoğan ceketini iliklemiş. Darbecinin önünde kim ceket iliklemiş. Bakan, ağzından çıkanı kulağı duyacak, darbecinin önünde ceket ilikleyen demeyecek o zaman. Deminki cümleyi düzeltmeyen, bu fotoğrafın üzerine konuşsun o zaman" dedi. Fotoğrafa AK Partili milletvekilinin "Tasvip etmeseniz de Cumhurbaşkanına gösterdiği saygıdan dolayı takdir etmeniz lazım" demesi üzerine iktidar partisi ile muhalefet partisi milletvekilleri arasında sözlü satışma bir süre daha devam etti.
"SİYASETİN ÖZGÜRLEŞMESİ İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI"
Soruları yanıtlamaya devam eden Ergin,Türkiye'de siyasetin özgürleşmesi için önemli adımlar atıldığını belirterek, AK Parti döneminde atılan adımları anlattı. Devrim niteliğinde bir anayasa değişikliği yapıldığını ifade eden Ergin, çıkartılan yargı paketlerinin, açılım süreçlerinin veya AİHM'deki tabloyu düzeltmeye dönük adımların, müzakerelerin başlaması için çıkarılan paketlerin, siyasetin demokratikleşmesi ve yargının bağımsızlığı için atılan adımlar olarak sayılabileceğini ifade etti. Türkiye'de yargının geçmişten gelen problemlerinin, fiziki altyapı, teknik altyapı, mevzuat, insan kaynaklarının yetersizliğinden kaynaklanan sorunların, ceza infaz kurumlarındaki sorunların önemli kısmının son 10 yılda giderildiğini anlatan Ergin, bu konuda atılan adımların sürdüğünü söyledi. Türkiye'nin temel yasalarını AB stratejisi çerçevesinde yeniden gözden geçirerek inşa edilen temel yasaların yürürlüğe konulduğunu belirten Ergin, hakim, savcı sayısındaki artışa karşın bu artışın hala yetersiz olduğunu aktardı. Nitelik açısından da önemli problemler olduğunu kaydeden Ergin, Avrupa ve dünyanın hiçbir yerinde 23-24 yaşında kürsüye gelen hakim savcı görülemeyeceğini kaydetti. Uzun yargılamadan kaynaklanan sorunların çözümü için de ciddi adımlar atıldığını belirten Ergin sözlerine şöyle devam etti:
"Avrupa konseyine üye 47 ülke içinde Türkiye'deki ceza infaz kurumlarının, tamamen Avrupa Konseyinin standartları içerisindedir. Aldığı ilke kararlarının hiçbirine aykırı mevzuatımız yok. Kurumlarımız İşkenceyi Önleme Komitesinin denetimi altında. Katetmemiz gereken mesafe var ama, 230 üzerinde ceza infaz kurumunu standartlara uygun olmadığı için kapattık, 60 tanesini daha kapatıyoruz. Aynı zamanda daha iyi ceza infaz kurumları inşa ediyoruz. Ceza infaz rejiminde hükümlü ve tutukluların lehine bir çok düzenleme getirdik."
"TUTUKLU ORANI YÜZDE 20'LERE GETİRİLMİŞ DURUMDA"
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayılarına da açıklık getiren Ergin, "Bizim baz aldığımız tutuklu oranı AİHM'in ve Yargıtay'ın kabul ettiği kritere göre yapılmış orandır. İlk derece mahkemesinde hakkında karar verilen ve temyizde yargılanan kişinin artık tutuklu olmadığı, hükümlü olduğu şeklindedir. Bizim kriterlerimiz de budur. Yargıtay'ın ve AİHM'in kabul ettiği rakamlara göre 2001 yılında yüzde 50, bugün itibarıyla tutuklu sayısı yüzde 20,2. Hüküm özlüleri kattığımızda 2001'de yüzde 60,4 olan oran, bugün itibariyle yüzde 28,4. 2007 yılında ise hüküm özlüler dahil 62,5, bugün ise yüzde 28,4. Tutuklu ve hükümlü sayısında hangi parametreyi alırsanız alın gelişimi göreceksiniz. Netice itibarıyla Türkiye'deki bu gelişim AB ülkelerinin ortalama tutukluluk oranları yüzde 23 iken, Türkiye tutukluluk oranını yüzde 20'lere getirmiş durumda. Cezaevlerindeki tutuklu sayılarının yüzde 77'si son 12 ayda tutuklanmış, 1-2 yılda tutuklu sayısı yüzde 15, 3 yıl üzeri yüzde 5-6. Bu oranlar iyileştirilmiş rakamlar. Yüzde 60'lardan yüzde 28'lere, AİHM ve Yargıtay'ın kriterlerine göre yüzde 20'lere gelmiş" diye konuştu.
"DENİZ FENERİ, MİT MÜSTEŞARI HARİÇ"
Yargı sisteminin ürettiği sorunlar nedeniyle AİHM'de Türkiye aleyhine 2 bin 500'e yakın ihlal kararı verildiğini ifade eden Ergin, Türkiye'nin tüm zamanların ihlal şampiyonu olduğunu belirtti. Bu tablonun değiştirilmesi için bir çok tedbirler alındığını anlatan Ergin, tazminat komisyonu kurarak uzun yargılamalardan doğan davaların iç hukuk yolu olarak tekrar Türkiye'ye getirilmesini sağladıklarını kaydetti. Alınan tedbirlerin eş zamanlı olarak uygulanması ile Türkiye'nin AİHM'deki şikayet dosyası sayısının 12 binin altına indiğini ifade eden Ergin'in sözleri üzerine araya giren Süheyl Batum, "Anayasa Mahkemesi'ne götürmekle ihlal azalmaz, AİHM'e giden başvuru azalır" dedi. Bunun üzerine Ergin, ihlale neden uygulamanın değiştirildiğini dolayısıyla da ihlalin ortan kalktığını ifade etti. Ergin'in "Anayasa Mahkemelerine bireysel başvuru olmayan kaç tane ülke var" diye sorması üzerine Batum "Başvurmak için '200 TL' diyen kaç ülke var" sorusu ile karşılık verdi. Türkiye'nin bu uygulaması ile Avrupa Konseyi'nde örnek gösterildiğini ifade eden Ergin, AİHM'in karalarının yer aldığı internet adresinde Türkiye'nin kendi diliyle yayınlayan 3. ülke olduğunu anlattı. Yargılama sisteminde AİHM'in içtihatlarıyla daha uyumlu karar verme oranın artacağını kaydeden Ergin, "Tutuklu oranları düşen, AİHM'den alınan ihlal oranları azalan, dava sayısı düşen bir Türkiye... Sorunlar var, ama küçülterek yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.
Yargının siyasallaştığı iddialarına değinen Ergin, "Türkiye'de yargının nasıl, ne zaman siyasallaştırıldığına ilişkin şöyle kamuoyunda bir algı yoklaması yaparsanız bunun cevabını görürsünüz. Türkiye'de yargının siyaset kurumuna da herkese hesap soruyor" dedi. Bakan'ın bu sözleri üzerine CHP milletvekilleri "Deniz Feneri, MİT Müsteşarı hariç" diyerek, itiraz etti. Yeni adliyelerin ihalelerinde yolsuzluk yapıldığına yönelik iddiaları da değerlendiren Ergin, "Kim yanlış yaptıysa onun üzerine gidiliyor. Türkiye'de yargı, savcılık makamı yanlışı kim yaparsa yapsın onun yakasından tutup hesap sorabilen bir noktaya gelmişse bunu takdir etmek lazım" diye konuştu.
Ergin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast soruşturmasına ilişkin sorulara ise gizlilik kararı bulunduğu karşılığını verdi. Bakanın soruları yanıtlamasının ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 2014 yılı bütçeleri ile 2012 kesin hesapları kabul edildi.(Gercekgündem)