İşte Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan satır başları:
Çok değerli muhtarlarımız, değerli kardeşlerim sizleri selamlıyor sizleri burada milletin evinden, evinizde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Milletin evine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na hoş geldiniz. Şahsen siyasi mücadelem içinde muhtarlık kavramının benim için ayrı bir önemi, anlamı olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde Siirt’te okuduğum şiir nedeniyle hakkımda 10 ay hapis cezası verilmişti. Bu kararın ertesi günü, hele hele en çok satan gazete şu başlığı atmıştı: Artık muhtar bile olamaz.
1998’deki bu başlık hem benim hem de milletimizin hafızasından çıkmadı. Aslında o başlığı atarak sadece beni tahkir etmekle kalmıyor tüm muhtarları da sanki muhtarlık kötü bir şeymiş gibi, seçilmek çok kolay bir şeymiş gibi tahkir ediyorlardı. Zihinlerinde seçilmişe karşı kibir vardı. Milletin seçimlerine değer vermediler, değer vermek istemediler. Siyasi tarihimize bakı milletin seçtiği muhtar da olsa cumhurbaşkanı da olsa tahkir etmek, kibirleriyle onları ezmek istediler. Milletimiz iradesine, seçimine sahih çıktı.
Muhtar bile olamaz diyerek hem şahsımla hem muhtarlarla dalga geçiyorlardı. Şuhu samimiyetle ifade etmek istiyorum. Millet tarafından seçilmiş olmak bu dünyada ulaşılabilecek en büyük payelerden biridir. Haltın tercihi ile halkın seçimi ile iş başına gelmiş muhtar kardeşlerimiz önemli bin makamda bulunuyorlar. Demokrasi önce ailede başlar. Önce köyde mahallede başlar. Evre köye mahallede demokrasi ne kadar güçlenirse ülkede de demokrasi yükselir. Muhtarlarımız demokrasinin çekirdeği denebilecek bir öze sahiplik yapıyorlar. Siyasi mücadelemiz boyunca bu anlayışı muhafaza ettik.
Siyasi rakiplerimiz ellerindeki propaganda araçları ile siyaset yapmaya çalışırken evlerden sokaklara, mahallelere caddelere şehirleri tüm 78 kilometreye yayılan siyasi mücadele verdik. Tabandan en tepeye giden yo izledik. Muhtarlar siyasi tarihimiz boyunca en fazla önem verdiğimiz yol arkadaşlığı yaptığımız kesim oldu. İstanbul’un tüm muhtarlarıyla işbirliği yapmanın gayretinde olduk. Başbakan olduğumuzda, cumhurbaşkanı olduğumuzda muhtarları unutmadık. Sizleri ihmal etmeyecek yolumuza böyle devam edeceğiz.
Muhtarların en önemli sorununun ücret olduğunu biliyoruz. Göreve geldiğimizde muhtarların eline geçen 97 liraydı. Benim kayıtlarda 97 lira yazıyor. 245 liraya yükselttik. 2014’te 456 lira olan muhtar aylığını 880 liraya çıkardık. 2002’de 97 lira bugün 880 lira. Nominal olarak 12 yıl içinde yüzde 800 oranında arttırmış olduk ki bu ücretler arasında en yüksek zam anlamına geliyor. (HÜRRİYET)