Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul’da Merkez Karar Kurulu Toplantısı'nın başında yaptığı açıklamada seçime Cumhur İttifakı listesinden girmek için yaptıkları önerinin AK Parti tarafından reddedildiğini açıkladı. Perinçek, “Sayın Cumhurbaşkanımıza Cumhur İttifakına katılma talebimizi arz ettim. 24 Mart 2023 günü Vatan Partisi ile birlikte seçime girmeyeceklerini bize bildirdiler” dedi.
Perinçek şu mesajları verdi:
22 MART'TA TALEBİNİ İLETTİ, 24 MART'TA REDDEDİLDİ
Zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'mizi aydınlıklara çıkarmak için, Vatan Partisi olarak Mecliste görev almamız ve hükümet görevleri üstlenmemiz zorunludur. Bu gerçeğin bilincindeyiz. Güçlü ve etkili muhalefet olmayı hedeflemiyoruz. Meclis’te yer almamız ve Hükümet görevleri yüklenmemiz, Türkiye’nin vazgeçilmez ihtiyacıdır. Bu sorumlulukla 22 Mart 2023 günü yaptığımız görüşmede, Sayın Cumhurbaşkanımıza Cumhur İttifakına katılma talebimizi arz ettim. 24 Mart 2023 günü Vatan Partisi ile birlikte seçime girmeyeceklerini bize bildirdiler.
ABD'YE BOYUN EĞDİLER
Cumhur İttifakı’nın, Vatan Partisi’ni reddetmesi, kuşkusuz bir tercihtir. Açıkça belirtmek durumundayız: Türkiye’nin bağımsızlığı, güvenliği ve Üretim Devrimi yolunu değil, ABD’ye boyun eğme yolunu seçtiler. Nitekim bu tercih, uygulamalarda da kendini gösteriyor. Şu anda Cumhur İttifakı, bütün olanaklarını kullanarak, bölücü HÜDA PAR’ı parlatmakla meşguldür. AK Parti, MHP ve BBP sözcüleri, Şeyh Sait ve Seyit Rıza takipçisi olmakla övünen, Türk Milleti kavramını Anayasadan çıkartmayı programına alan, Kürtçeyi resmî dil yapmayı hedefleyen HÜDA PAR ile işbirliğini haklı gösterme gayretine girmişlerdir.
ALTILI MASA İLE BULUŞTULAR
Mecliste Altılı Masa’nın himayesindeki PKK yetmiyormuş gibi, şimdi Cumhur İttifakı da HÜDAPAR Bölücülüğünü Meclise taşıma görevinin altına girmiştir. Böylece ABD’nin “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devleti kurma planına hizmette Altılı Masa ile buluştular. HDP ile HÜDA PAR’ın Mecliste sözde Kürdistan ayrılıkçılığı için el ele vereceğini göreceğiz. Programları aynıdır. Sayın Tayyip Erdoğan, 26 Mart 2023 tarihli Economist Dergisinin yazdığı gibi, Atlantik dünyası içinde “uslu durma” yolunu seçmiştir. ABD emperyalizminin baskı ve tehditleri karşısında NATO’nun Doğuya doğru genişlemesi sürecine teslim olmuşlardır. Türkiye’nin Rusya, İran ve Çin ile dostluk ilişkilerini tahrip eden uygulamalar birbirini izliyor.
ÇARESİZLİK YOLU
Girdikleri yol, zorlukları yenme yolu değil, çaresizlik ve çözümsüzlük yoludur. Cumhur İttifakı, çıkmaza girmiştir. Var olan sistem, iktidarıyla ve Atlantik güdümlü muhalefetiyle çözümsüzdür. Bu sistem iki duvarın üzerinde duruyor. Sistemin birinci duvarı, ABD’nin aleti olan Altılı Masa’dır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, PKK ve FETÖ ile birlikte ABD’nin projesinde görev almışlardır ve yıkılan Atlantik Sistemini onarma gayreti içindedirler. Sistemin ikinci duvarı, ABD’den korkanların oluşturduğu Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bu ittifak, ABD tehdidi karşısında dik duramıyor. 14 Mayıs’ta seçmenin önüne konan Cumhurbaşkanı adaylarının hepsi de Atlantik’teki çıkmazın içindedirler. Denenmelerine gerek yok, ne yapacakları tecrübeyle bellidir. Hepsi de çözümsüzdür. Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin kaos planının aletidir. Tayyip Erdoğan, ise Atlantik’e boyun eğme yolunu seçmiştir. Diğer iki aday ise, Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın birbirlerini bölme planlarının aletleridirler. Türk milleti, çıkmazlar içinde çıkmaz beğenmek durumunda bırakılamaz. Bu adayların Türkiye’yi yönetemeyecekleri kısa zamanda ortaya çıkacaktır. Çünkü yıkılan sistemin denetimi altındadırlar.