Bugün 27 Mayıs 2015. 27 Mayıs darbesi kara bir gün olarak tarihimize yazıldı. Ege’nin yiğit evladı merhum Adnan Menderes yeter söz milletin diyerek iktidarı devraldıktan sonra memlekete büyük hizmetler verdi. Türkçe ezan garabetine onun döneminde son verildi.
Peki sonra ne oldu milletin desteği ile iktidara gelen Adnan Menderes’i darbeyle indirdiler bir de darağacına gönderdiler. Şimdi burada bir şey açık söyleyeceğim. CHP 1950 seçimlerinin sonucunu yıllarca hazmedemedi. Adnan Menderes’e yönelik suçlamaların çoğunun arkasında İnönü vardı. Menderes ve iki arkadaşını darağacına gönderen zihniyet bunun sonrakisiyasetçilere ibreti alem olmasını istiyordu. 27 Mayıs 20 yıl boyunca milletle alay eder gibi hürriyet ve demokrasi Bayramı olarak kutlandı.
Şimdi de birileri çıkıp resmimi koyuyor altına da ne diyor yüzde 52 oyla idama mahkum oldu diyor. Ondan sonra çeviriyor Mursi yüzde 52 oy almasına rağmen idama mahkum oldu diyor. Ondan sonra sosyal medyadan bunu çekip alıyor. Ondan sonra bunu demedik diyor. Dürüst olun dürüst. Elinizdeki medyayla siz neyi ürküteceğinizi sanıyorsunuz. Bunların bizi tehditleri hikaye. Paralel örgütün tetikçisi bir savcı çıkıp bunların yaptıkları Menderes’i geçti akıbetleri de onun gibi olacak diyor. 27 Mayıs’ı alkışlayan medya da bizi Mursi’nin akıbetiyle tehdit ediyor. Önceki yıl Gezi olayları sırasında da bazı marjinal gruplar ve CHP milletvekilleri bize benzer tehditler savurmuşlardı.
NYT’nin kritik dönemlerde Türkiye ile ilgili haberleri hep tehdit kokar. Özal vefat ettiğinde Türkiye’nin kavgacı cumhurbaşkanı öldü diye haber yapmıştı. Eyyyy NYT… Gazze’de 16 gazeteci İsrail uçakları tarafından katledilirken ses çıkarmayan bir basın kuruluşu olarak güya bize basın özgürlüğü dersi vereceksiniz öyle mi'
Bunların hepsi gözlerini milletin iradesine dikmiş durumda. Ama bunlar milletin asil duruşunu bilmiyorlar. Bunlar ücretli şarlatanlar. Vesayetin tetikçileri. Onlar istemese de biz yola devam edeceğiz.
Şimdi de Diyanet İşleri Başkanımızın 320 bin TL’lik makam aracına kafayı takmışlar. Bu makama o az bile. Kendisine dedim ki 'Şu andaCumhurbaşkanlığı'ndaki zırhlı Mercedeslerden birini tahsis edeceğim'
Başbakanımızla da konuşacağım ayrıca. Vatikan’da Papa’ya uçak tahsis ediyorlar. Tarifeli uçaklarla seyahat etmiyor. Bizim de havuzumuz var. Başbakanımıza teklif edeceğim. Biz de havuzumuzdan tahsis edeceğimiz uçakla Diyanet İşleri Başkanımız yurt dışına gidecek.
Çünkü bu makam sadece Türkiye’deki değil coğrafyadaki Müslümanların itibarıdır.
780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında birileri operasyon düşünüyor. Boşuna heveslenmeyin, bizi karşınızda bulursunuz, silahlı kuvvetlerimizi, tüm emniyet teşkilatımızı karşınızda bulursunuz, hepsinden öte milletimizi karşınızda bulursunuz."
Çok daha önemlisi bir de kalkmış diyor ki, ölür müsün öldürür müsün. Bunlar nasıl laflar… Kalkmış Türkiye’de özellikle imani yönde zorunlu din dersini kaldıracağız diyor. Biraz kendine gel. Sizler ne yaparsanız yapın. Bırakın bu millet çocuğunu istediği yere istediği gibi gönderebilsin. Siz dik durdukça iradenize sahip çıktıkça kimse bunu sizden gasp edemez.