Davaya konu olay Uzundere TOKİ Konutları'nda geçen 29 Aralık'ta meydana geldi. Hüseyin Sıtkı Terzi ile eşi Sevgi Terzi'nin kahvaltı yaptıkları sırada aralarında tartışma çıktı. Üç çocuk annesi eşinin kendisini aldattığını öne süren düşünen Hüseyin Sıtkı Terzi, tartışmanın büyümesi üzerine masada bulunan ekmek bıçağıyla 24 yıllık eşi Sevgi Terzi'yi yatak odasına kadar döverek götürdü, ardından 9 bıçak darbesi ile öldürdü. Polis tarafından gözaltına alınan Hüseyin Sıtkı Terzi., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı sanık Hüseyin Sıtkı Terzi hakkında, 'eşini kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan son duruşmaya, tutuklu sanık Hüseyin Sıtkı Terzi, avukatı, yakınları, hayatını kaybeden Sevgi Terzi'nin annesi Emine Türkhan, avukatları Çağla Deniz Felamur ve Perihan Çağrışım Kayadelen ile Aile ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli katıldı.
Duruşmayı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği adına Sanem Deniz Kural ile dernek üyeleri de takip etti.
Daha önceki duruşmada ifade veren sanık Hüseyin Sıtkı Terzi, telefon faturalarının fazla geldiğini ve eşiyle bu yüzden tartıştıklarını belirterek, şunları anlattı:
"Eşime 'Neden bu kadar telefon faturası geliyor' diye sordum. O da bana 'Ben konuşmuyorum komşumuz Z. konuşuyor' diye cevap verdi. Komşumuz evimize çok gelip gidiyordu. Yuvamız onun yüzünden dağılacak diye eşime 'Z.'yi evden uzaklaştır' dedim. Eşim de 'Ben karışmam sen ne yaparsan yap' dedi. Eşimin gözü önünde Z. adlı kadınla ilişkiye girdik. Eşime karşı yaptığım en büyük hata budur. Olaydan sonra eşimi telefonda yabancı kişilerle konuşurken yakaladım. Eşim inkar etti. Eşime İzmir'den uzaklaşmasının, bir süre Konya'da köyde kalmasının daha iyi olacağını söyledim. Eşim köye gitmek istemiyordu, annesinin düşüp yaralandığı yalanını söyledim, köye gittik. Köye gidince annesinin durumunun iyi olduğunu anlayınca, köyde kalmak istemediğini belirtti, kavga ettik. Sonra tekrar İzmir'e döndük. İzmir'e dönünce Z. ile telefondaki kişi meselesini yeniden konuştum. Z. bana, eşimin Işıkkent'te bir adamla ben işe gidince 6 gün birlikte olduğunu, bozdurduğu altınla kendisine telefon aldığını artan para ilede bu adama kıyafet aldığını söyledi. Eşim de bunu kabul etti. Kendimi kaybetmişim, bıçak aldım kavga ederek yatak odasına kadar gittik. Yatakta boğuştuk, dengemizi kaybedince düştük, düşünce ben eşimi bıçakladım. Daha sonra polisi aradım, durumu anlatıp eve gelmelerini söyledim. Ben de yaptığıma pişman olduğum için, bıçakla bileğimi kesip intihar etmek istedim. Gözümü hastanede açtım." dedi.
Bugün yapılan son duruşmada hakimin son sözünü sorması üzerine sanık Hüseyin Sıtkı Terzi, “Ben eşimi seviyordum. Beni aldattığını söylediği için cinayeti işledim “dedi. Sanığın avukatı haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmasını talep etti. Ölen Terzi’nin avukatları ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli ise sanığa hiçbir indirim maddesi uygulanmamasını ve en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.
Kısa bir aranın ardından, mahkeme başkanı sanığa iyi hal indirimi için şerh koyarken diğer üyelerin oy çokluğu ile iyi hal indirimi uygulanmayan Hüseyin Sıtkı Terzi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Ceza verilmesi yönünde görüş bildiren mahkemenin üye hakimlerinden bir tanesinin ise Akhisar’da Soma Maden faciası davasının mahkeme başkanlığını yapan ve son kararnamede İzmir’e atanan Aytaç Ballı olduğu öğrenildi. (BAHRİ KARATAŞ)