İZMİR-CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Meclis çatısı altında bir komisyon kurularak et fiyatlarının üreticinin de tüketicinin de hoşnut olacağı bir noktada dengelenmesi, piyasadaki sorunların tespit edilerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve bu yönde bir devlet politikası oluşturulması gerektiğini söyledi.
Sağlıklı beslenmede ve özellikle okul çağı çocuklarının beden ve zihin gelişiminde hayvansal proteinlerin çok önemli olduğunu hatırlatan Susam, “Hatalı politikalar neticesi etin üretim maliyetleri yükselmekte ancak fiyatının belirli bir seviyenin üzerine çıkmasına izin verilmemektedir. Et fiyatını düşürmek için ithalat yapıldıkça besicilik kazancı düşük ve uzaklaşılan bir meslek noktasına gelmektedir. Besici sayısı azaldıkça et fiyatı yine yükselmekte yeni bir ithalatın kapısı açılmaktadır. Türkiye’yi bu kısır döngüden kurtulmak, herkesin yeteri kadar, ucuz ve sağlıklı et tüketmesini sağlamak, besicilerin yaşamlarını sürdüreceği ve işlerini geliştirebilecekleri kadar kazanç elde etmesini temin etmek için bir devlet politikası oluşturmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Meclis çatısı altında bir araştırma komisyonu kurularak hayvancılık sektörünün tarafları dinlenmeli, saha çalışmaları yapılması, pratikte yaşananlar irdelenmelidir. Buna göre hayvancılıkla ilgili hükümetten hükümete değişmeyecek bir yön çizilerek Türkiye’nin hayvan varlığı ve et üretiminin arttırılmalıdır” diye konuştu.
İthalat, yabancı besiciye teşviktir
Özellikle küçük ölçekli hayvancılığa yeterli bir destek verilmediğini öne süren Susam, “Küçük üreticinin teşvik alamaması ve sürdürülebilir ölçülerde besicilik yapamaması neticesinde 2010-2012 yılları arasında önce kasaplık canlı hayvan, sonra besi hayvanı en son olarak da karkas et ithal edildi. Yerli besiciden sakınılan teşvik, iki yılda 3 milyar dolarlık ithalat olarak yabancı besicinin cebine gitmiştir. Bu yıl Birleşmiş Milletler tarafından dünya üzeride sürdürülebilir tarımı korumak amacıyla ‘Aile Çiftçiliği Yılı’ ilan edilmiştir. Tüm dünya, özellikle de Avrupa aile işletmelerini korumak amacıyla her türlü teşviki verirken, Türkiye’de tam tersine büyük işletmeler korunmakta, her türlü teşviki almakta; aile çiftçiliği kendi kaderine terk edilmektedir” dedi.
En büyük maliyet yem
Besicilikte toplam maliyetin yüzde 65’inin yem olduğunu söyleyen CHP’li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bir kilogram yemin fiyatı 1,2 lirayken, aynı yem örneğin Fransa’da 60 kuruş civarındadır. Türkiye’de bu yıl yem, mısır ve arpada geçen yıl yüzde 10’un üzerinde fiyat artışı geçekleşmiştir. Yem fiyatlarının bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle samanın fiyatı 15 kuruştan 45 kuruşa yükseldi, diğer yem ürünlerinin de artacağı öngörülmektedir.
Et fiyatını aracılar arttırıyor
Bugün için piyasada canlı hayvanın kilosu 14 lira civarındadır. Besi hayvanını bir yıl boyunca yem, mazot, elektrik ve veterinerlik hizmetleri gibi fiyatı sürekli artan girdilerle bakılmaktadır.
Üretici örgütlerinin hesabına göre bir kilo karkas etin maliyeti 19 lira civarında gerçekleşmektedir. Besicinin işini sürdürebilmesi için karkas eti 22 liradan satması gerekmektedir. Ancak fiyatlar 18 lirayı geçtiğinde Bakanlık et ithalatını kullanarak fiyatları aşağı çekmektedir. Oysa karkas olarak 18 liraya satılan et, daha sonra 4-5 el değiştiren et tüketiciye 35-45 liradan ulaşmaktadır. Et fiyatlarını arzı kontrol eden büyük firmalarla aracılar arttırmaktadır.
Maliyetler aşağı çekilmeli
Mecliste kurulacak komisyon besicilik maliyetlerini ortaya koyarak bunları aşağı çekecek yöntemleri araştırmalıdır. Önceki deneyimlerimiz fiyat üzerine baskı yapmanın orta ve uzun vadede besiciliğe zarar vererek fiyatları daha da yükselttiğini göstermiştir. Bu alanda devlet politikası oluşturularak vatandaşın da üreticinin de mutlu olacağı bir seviye tutturulmalıdır.”