Eylem kararı tartışma yarattı

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bağlı firmalarından İZELMAN ve İZENERJİ’de çalışan 10 bin emekçiyi temsil eden Genel-İş Sendikası arasında devam eden toplu sözleşme krizinde adım adım çözüme gidiliyor. Sendika ile belediye yetkilileri arasında bugün yapılacak görüşmeden olumlu sonuç alındığı takdirde tarafların anlaşma sağlaması beklenirken, 26 Temmuz’daki grev kararının ne olacağı ise merakla bekleniyor.

Haberler / İzmir

22 Temmuz 2013 Pazartesi 12:39

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Dün akşam saatlerinde Büyükşehir Belediyesi tarafından gelen çağrıyı değerlendiren sendika, Genel Sekreter Pervin Şenel Genç ile masaya oturarak uzun süren bir görüşme gerçekleştirdi. Grev kararı hayata geçmeden önce anlaşma sağlanması için yoğun çabalar kaydeden belediyenin karşısında sendika ise taleplerinden vazgeçmiyor ve grev kararı konusunda kesin çizgilerini koruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen ve Genel-İş Şube Başkanları ile Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in katıldığı 4 saatlik zirvede, İZENERJİ’nin toplu sözleşmelerinde kısmen mutabakata varılırken, İZELMAN firmasında yapılacak sözleşmelerde ise halen bir gelişme sağlanamadı. Yüksek Hakem Kurulu’na giden sözleşme krizinin son durumu, bugün taraflar arasında yapılacak görüşmeden sonra netlik kazanacak. Diğer yandan, masa başında yeni gelişmeler sağlanırken, sendikanın daha önceden aldığı karar üzerine bu sabah gerçekleştirdiği eylem ise bazı tartışmalara yol açtı.

SENDİKA GÜNE EYLEM İLE BAŞLADI

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası sabah saatlerinde yine İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde bir eylem düzenleyerek, protestoya devam etti. Belediye önünde toplanan ve yarım günlük iş bırakan emekçilerle birlikte sendika adına bir açıklama yapan Genel-İş 2 No‘lu Şube Başkanı Taner Şanlı, sözleşme ve grev süreçlerinin bazı kesimlerce baltalanmaya çalışıldığının altını çizerek, dedikodulara prim verilmemesi konusunda çağrıda bulundu ve şunları kaydetti; “Kim nereye çekerse çeksin, kim sürece zarar vermeye kalkarsa kalksın hepsine buralarda engel olacağımız söyledik. Bu işçilerin derdinin ekmeğini büyütmesi, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamaktan başka hiçbir yolun olmadığını aylar öncesinden söyledik. Elimizden gelen bütün iyi niyeti koruduk. Ama maalesef bu ülkedeki sendikalaşma öyle bir hale gelmiş ki, güvensizlikler, örgütsüzlükler, adına ne derseniz diyin. Bunların toplamıyla birliktelikler kurulmuş. İlk günde yola çıkıyorsak beraberiz, son gün de yola çıkıyorsak beraber olacağız.”

“SÖYLEYECEK BAŞKA LAFIMIZ YOK”

Şanlı, yaptığı açıklamada İZENERJİ’ye verilen rakamların Büyükşehir Belediyesi tarafından yüzde 14’lere getirildiğini ve olumlu gelişmeler sağlandığını belirterek dünkü zirveye dair şunları söyledi; “Görüşemeye gelirken bir taraftan umutluyduk, bir taraftan da acaba eyleme yönelik konuşma mı olacak diye geldik birlikte. Yine aynı masada derdimizin niyetimizin ne olduğunu açıkladık. İZENERJİ işçilerinin beklentilerini taleplerini söyledik. Bunun karşısında bizden sizleri eyleme götürmememiz istendi. Biz sizleri haberdar ettiğimizi ve burada sadece gelişmeler hakkında bilgi vereceğimizi söyledik. Bize önerilen rakamlar kesinlikle kabul etmeyeceğimiz rakamlardır ve taleplerimiz dikkate alınmadığı takdirde, greve gideceğimizi söyledik ve söyleyecek başka lafımız da yok” dedi.

EYLEM KRİZ YARATTI

Sabah saatlerinde yapılan eylem sendika yetkilileri ve işçiler arasında ufak çaplı krize yol açarken, eylem krizinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden kaynaklandığını dile getiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi ve Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı, “Yaptığımız tüm eylemlerde bunu dile getirdik, biz bu sözleşmelerin grevle değil, masa başında bitmesinden yanayız. Bu çağrımızı defalardır yineliyoruz da. Dün akşam İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç’ten bir davet adlık ve “Gelin görüşmelere yeniden başlayalım” dendi. Biz bir tarafız ve bu davete icap etmek zorundayız. Akşam saat 7’de bu görüşmeye girdik ve gece geç saatlere kadar da sürdü. Ankara’dan Cafer Başkan’ımız ve 3 şube başkanı olarak görüşmedeydik. Bugün için geçtiğimiz Cuma gününden almış olduğumuz bir eylem kararı vardı. Burada işvereninin de bir eksikliği vardı. Bize daha önceden denmiş olsaydı biz bugün bu eyleme çıkmazdık. Görüşme başladı, karşılıklı adımlar atıldı ve kısmen de olsa bazı gelişmeler sağlandı. Sonra üç şube başkanı olarak taleplerimizi ilettik. Pervin Hanım da, Başkan Kocaoğlu’na taleplerimizi ileteceğini dile getirdi. Kocaoğlu’ndan alınacak son talimatlar doğrultusunda da tekrar masaya oturup toplu sözleşmeyi bitirmek için gereken gayreti göstereceğiz dendi. Görüşmelerin olduğu zamanlarda eylem kararları uygulanmayabilir. Bu bir geri çekilme değildir. Sadece açılan kapıdan içeri girmektir. Çünkü biz burada 10 bin üyenin sorumluluğunu taşıyoruz. Biz arkadaşlarımızın insanca yaşayabileceği bir hayat için ücret talep ediyoruz. Sosyal haklarda gereken iyileştirmeler geldiği takdirde neden bu sözleşmeleri imzalamayalım, neden bu görüşmeler masa başında bitmesi? Süreci germeye gerek yok. Bugün her şey daha da netleşecek. Bugün yapacağımız görüşmelerde, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından istediğimiz koşullar masaya konursa grev kararını da uygulamayacağız. Aksi takdirde Cuma günü gece 4’te grev uygulamasını 3 şube olarak hayata geçireceğiz.

“KİMSE BİZİ SUÇLAMASIN”

DİSK Ege Bölge Temsilcisi ve Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Memiş Sarı, Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen rakamlarda anlaşma sağlandığına dair çıkan haberlere de tepki göstererek, “İşçi arkadaşlarımız zaten gergin. Yaklaşık 7 aydır bir sözleşme süreci yaşıyoruz ve anlaşmaya varamadık. Birisi bir şey söylediğinde, o laf başkalarınca farklı yorumlanabiliyor. Ama şunu tekrar ediyorum, yüzde 7,9 ve 11’lik ücret teklifi bizim için geçerli değildir. Akşam sadece İZENERJİ üzerinde mutabakat yaptık. Konuştuk, görüştük, birkaç adımda ilerleme sağlandı. Ama, koşullarda daha yukarı çıkılmasını istedik ve kabul görmedi. Bazı şeyler netleşmediği için kesin bir şey de diyemiyoruz. Dananın kuyruğu bugün kopacak. Zaten bugün olumlu gelişme sağlayamazsak, Cuma günü greve gideceğiz. İşte o zaman sorumlu biz olmayacağız ve hayat duracak. Sonra kimse bize demesin ki, masaya çağırıyoruz, görüşmeye gelmiyorlar, grev yapıyorlar. Sorumlu biz değiliz. Bizi suçlamasınlar. Biz masaya da gidiyoruz. Sonuç alamadığımız takdirde greve de gideriz. Bu kadar net” diye konuştu.