Van’da uzun yıllar sonra ilk kez üçüncü bir siyasi parti seçim mitingi düzenledi. Yeniden Refah Partisi (Yeniden Refah) Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın katılımıyla Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitinge ilgi yoğun oldu.
Saat 13.00’te gerçekleştirilmesi planlanan miting 14.30’a ertelendi. Dün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinginin aksine, Beşyol Meydanı’na çıkan yalnızca bir cadde trafiğe kapatıldı. Sıhke Caddesi üzerinde bekleyenler, üst ve çanta aramaları yapıldıktan sonra miting alanına alındı. Gazetecilere ise akreditasyon uygulaması yapılmadı.
Van’da son 25 yıl içinde, yalnızca AK Parti ve Kürt siyasal hareketleri kitlesel mitingler düzenlenmişti. Bu süre içinde, diğer siyasi parti liderleri ise genellikle halk toplantıları, il ve ilçe başkanlıklarının açılışları ve seçim bürosu açılışları için kent ziyaretleri gerçekleştirdi. Bu nedenle Yeniden Refah'ın, Van’ın en işlek noktasında düzenlemiş olduğu miting son 25 yıl içinde bir ilk olma özelliği taşıyor.
Genel Başkan Fatih Erbakan’ın babası eski Başbakan Necmettin Erbakan ise son olarak 1994 yılında yapılan yerel seçimler ve 2002 yılında yapılan genel seçimler öncesinde Van’da miting düzenlemiş ve bu mitingler oldukça yoğun katılımlarla gerçekleşmişti.
Miting alanına girenler kadar, bariyerlerin arkasında toplanan kalabalık da dikkat çekti. Erbakan sahneye çıkıncaya kadar bu kitle, yapılan anonslarla sık sık alana davet edildi. Uzunca bekleyişin ardından sahneye çıkan Erbakan, "Başkan Erbakan" ve "Mücahit Erbakan" sloganlarıyla karşılandı.
Konuşmasında, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın, "Türk'ü Kürt'ten, Kürt'ü Türk'ten ayırırsan ortada ne Türk kalır ne de Kürt kalır. Ama Türk ve Kürt bir olursa karşısında ne Amerika ne de İsrail durabilir" sözlerini hatırlatan Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Onun bu sözleri sadece sözde kalmadı. Yapmış olduğu fabrikalar, hizmetler sadece Van'da değil, Cizre'de azot sanayi, Diyarbakır'da Türkiye Elektromekanik Sanayi (TEMSAN), Ergani'de çimento fabrikası, Muş'ta şeker fabrikası, bu bölgede üretime yönelik işsizliğin önlenmesine yönelik bir çivi çakılmışsa bunun altında Erbakan Hocamızın milli görüşün imzası var.”
Necmettin Erbakan döneminde 200’den fazla sanayi tesisinin temelinin atıldığını ve 70’ten fazlasının engellemelere rağmen hizmete sokulduğunu söyleyen Erbakan, “Bugüne kadar o hamleler darbelerle, engellemelerle akamete uğratılmasaydı bugün Van'ın da Diyarbakır'ın da Bingöl'ün, Bitlis'in, Muş'un da Hakkari'nin de ne halde olacağını gelin siz düşünün" şeklinde konuştu.
Erbakan, Yeniden Refah'ın üye sayısının 475 bine ulaştığını da açıkladı ve "Bugün Türkiye'de bu hızla büyüyen başka bir parti yok. Günde 2 bin 500, ayda 75 bin üye ve adım adım geldik 500 bine dayandık. Cenabı Allah bereketini arttırsın. Millet Yeniden Refah diyor. Meydanlar, caddeler, sokaklar Yeniden Refah diyor" dedi.
İktidar partisinin oylarının kartopu gibi eridiğini söyleyen Fatih Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeniden Refah adayını geri çekecekmiş de bize destek olacakmış. Ne münasebet. Herkes çalışacak, herkes millete kendisini anlatacak, hizmet yarışına girecek ve milletimiz özgür iradesiyle kimi istiyorsa onu seçecek. Kimse kimseye kazandırmak veya kaybettirmek mecburiyetinde değil. Herkes kendi gücüyle gelecek. Yeniden Refah, ‘ahlaklı belediyecilik’ şiarıyla seçimlere giriyor ve inşallah milletimizin teveccühüyle gelecek. Bu ahlaklı belediyecilik dönemini başlatacak. Biz hiçbir şekilde hiçbir seçim bölgesinde adaylarımızı çekme gibi bir durum söz konusu değil."
Fatih Erbakan konuşmasında, gıda fiyatlarındaki pahalılığı da dikkat çekti; çay, hurma ve çeyrek pide hesabı yaptı:
"Bir tane kaliteli Medine hurmasının tanesi 15 TL’den başlıyor. Şimdi biz 15 liralık hurmayı bir tarafa bırakalım da tanesi 8 lira olan hurmadan yiyecek olsak, iftarda 4 kişilik bir aile kişi başı 3 tane hurma yiyecek. Çay içecek, su içecek ve arkasından da çeyrek pide yiyecek. Sahurda da aynısını yiyecek. Dört kişilik bir ailenin aylık maaliyeti 11 bin TL’ye dayanıyor. Hesap ortada. Emekli maaşı 10 bin TL, asgari ücret 17 bin TL. Bunun içinde çorba yok, pilav yok, makarna yok, tatlı yok, baklava yok, börek yok, zeytin yok, yoğurt yok, süt yok, hiçbir şey yok. Milyonlarca emekliyi ve asgari ücretliyi açlık grevine mahkûm etmişsiniz. Bunlar açlık grevi gıdaları. Açlık grevinde bile, yoğun bakıma kaldırılmasın diye bir miktar şeker ve su veriyorlar zaten." (Duvar)