Flaş! Korkunç bilanço: Ölü sayısı 22!
Kobani’deki IŞİD saldırısına yönelik protestolar nedeniyle yaşanan dehşet gecesinin ardından Bakan Eker Diyarbakır’da 10 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Mardin’de 6, Siirt’te 3, Van'da 1 ve Batman’da 1 kişi, gruplar arasında çıkan çatışmada öldü. Muş’ta da 1 kişi, başına isabet eden gaz fişeğiyle hayatını kaybetti.
Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarının protesto edildiği eylemlerde kan aktı, Türkiye savaş alanına döndü.
Mardin’de 6, Siirt’te 3, Van'da 1 ve Batman’da 1 kişi, gruplar arasında çıkan çatışmada öldü. Muş’ta da 1 kişi, başına isabet eden gaz fişeğiyle hayatını kaybetti.
Diyarbakır Milletvekili Tarım Bakanı M. Mehdi Eker ile Diyarbakır Vali Hüseyin Aksoy, kentteki olaylarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Bakan Eker, kentte çıkan olaylarda şu ana adar 10 vatandaşın hayatını kaybettiğini, sokağa çıkma yasağının ise devam ettiğini ve yarına kadar da süreceğini söyledi. Eker, bu süreçte özellikle siyasi sorumluluk sahibi kişilerin dikkatli olması gerektiğini belirtti.
İşte Eker’in açıklamalarından satır başları:
Dün maalesef yasa dışı gösteriler eylemler taşlı sopalı ve silahlı saldırılar sonucunda şehrimizi maalesef can kayıpları meydana geldi.
“10 VATANDAŞIMIZIN HAYATINI KAYBETTİĞİ BİLGİSİ VAR”
An itibariyle Diyarbakır'da ikisinin ismi belirlenmeyen 10 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bilgisi var elimizde. Bunların bir kısmının otopsisi yapıldı, bir kısmının devam ediyor. Öncelikle tüm Diyarbakır'a milletimize bu can kayıpları sebebiyle baş sağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum.
Maalesef çok sayıda iş yeri saldırıya uğradı. Ak Parti ilçe binası dahil olmak üzere Kayapınar ilçesi, bir çok yine gerek parti veya kamu binası ve özel sektöre esnafa ait iş yeri tahrip edildi.
Marketler esnafa ait iş yerleri dahil olmak üzere Diyarbakır'da çok sayıda iş yeri de ya yakıldı ya tahrip edildi ya yağmalandı. Bu tür görüntülerde sizin bilginiz dahilinde oldu.
“22.00'DEN İTİBAREN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ”
Tabi dün akşam saatlerinde ben Diyarbakır'a geldim. Sayın valimiz, güvenlikle ilgili gerek emniyet müdürümüz, jandarma komutanımız onlarla sabaha kadar süren toplantılar değerlendirmeler yaptık ve Diyarbakır ilimizde sükûnetin sağlanması, can ve mal güvenliğinin sağlanması için de 22.00'den itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Halen yasak uygulanıyor.
“VATANDAŞ YASAĞA UYSUN”
Sokağa çıkma yasağını arkadaşlarımız bu akşam değerlendirecekler. Ona göre tekrar gözden geçirilecek. İnşallah devam etmesi gerekmeyecek bir sükûnet olur ve hayat normale döner.
Tabi bizim ilk çağrımız bütün vatandaşlarımızın kesinlikle sokağa çıkma yasağına uyması yönünde. Amacımız bu şehirde yaşayan bir milyon insanın can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır.
“HALK GALEYANA GETİRİLİYOR”
Sosyal medya üzerinden enformatik kirlilik oluşturuluyor. Gerek hükümete dönük tamamen yalan tamamen gerçek dışı isnatlarla vatandaşlar kışkırtılmaya çalışılıyor. Buna karşı vatandaşlarımızın dikkatli olmasını özellikle istiyorum. Çünkü sosyal medyada dönen bilgilerin çoğu gerçek dışı. maksatlı ve kaos yaratmaya dönük doğru değil hiçbirisi. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin IŞİD'le ilgili politikası hakkında söylenenlerin doğru olmadığı gibi. Halk galeyana getiriliyor. Bunu vatandaşlarımızın bilgisine sunmak istiyorum.
“ÖRGÜT MAALESEF, SİLAH KULLANMAYA DA TEŞVİK EDİYOR”
Tabi ki halkı silah kullanmaya bölücü örgüt maalesef, silah kullanmaya da teşvik ediyor, kışkırtıyor. Bunu da kınadığımızı vatandaşlarımızın buna itimat etmemelerini arzu ediyoruz.
“BİR BAŞKA KÜRDÜN DÜKKANINI YAĞMALAMAK…”
Kürt kardeşlerimiz, IŞİD Kobani'de Kürtleri katlediyor, buna reaksiyon gösteren anlayış Diyarbakır'da bir başka Kürdün dükkanını yağmalamak, onun canını kast etmek ile böyle bir akıl tutulması yaşanıyor.
“BU TABİ BİR AKIL TUTULMASIDIR”
Bir akıl tutulması daha var. Savaş ortamlarında bile sağlık görevlilerine ve ambulanslara zarar verilmezken, dün Diyarbakır'da ambulanslar dahil olmak üzere sağlıkla ilgili görevli arkadaşlar da ambulanslara zarar verildi. Ya camları kırıldı ya ateşe verildi. Dört sağlıkla ilgili araç tahrip edildi. Bu tabi bir akıl tutulmasıdır.
Otopsisi devam edenler var, iki tane vatandaşla ilgili tabi bu saldırılarda bir derneğe saldırı söz konusu. Orada ölümler var. Onların otopsi raporları netleşince onlarla ilgili ayrıntılı açıklama daha sonra yapılır. Ama hayatını kaybeden 10 vatandaşımızın önemli bir kısmı, kurşunla, ya çatışmada ölmüş veya doğrudan onlara ateş açılmış.
Zaten bir derneğe saldırma söz konusu. Ondan sonraki süreçte o ölümlerin artması söz konusu. Bizim de amacımız bu tür çatışmaların kavgaların büyümemesi. Herkesin öfkesini şiddet duygusunu bir yana bırakmamız, olayları büyütmeyecek bir tarzda tutum sergilemesidir. İnşallah bu çağrı yerini bulur. Sağ duyu şehrimize hakim olur. Biz devlet olarak şu anda şehirde asayişin sağlanması yönünde kuvvetlerimiz duruma hakim. Ama vatandaşımıza da hem sokağa çıkma yasağı konusunda hem de meseleye sağduyuyla yaklaşım, özellikle sorumluluk durumundaki mevkiindeki gerek STK başkanları, gerek siyasi partiler, milletvekilleri ve belediye başkanları sorumlu bir dil kullanmaları, halkı kışkırtacak dil ve kelime kullanmaktan özellikle sakınmalarını tavsiye ediyorum. Bu şehrin huzuru için bu gerekli.
SORU:
12 Eylül askeri darbesinden yana ilk kez Diyarbakır'da ilan edilmişti. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi, silahlı grupların birbirine ateş açması nedeniyle mi alındı bu karar'
CEVAP:
Öncelikle şunu söyleyeyim. 10 yurttaşımızın tabi ya bir tarafın bir tarafa saldırması şeklinde, bu tür çatışmalarla yada doğrudan bunlar arasındaki problemden kaynaklanıyor.
"KAOS LOBİSİ VAR"
Güvenlik kuvvetleri tedbir olarak, can ve mal güvenliğini sağlamak için böyle bir kararın almasının doğru olduğunu düşündü ve bizde bu kararı onaylıyoruz. Sadece Diyarbakır'da değil bir kaç vilayette daha yasak ilan edildi. Amacımız burada bir kaos lobisi var. Bunu bilelim. Bunun hedefi Türkiye'de özellikle bölgemizde 30 yıldır unutulan son iki yıldır hatırlanan barış içinde yaşama duygusunu sabote etme, çözüm sürecini zehirleme teşebbüsü var. Onu bir kaos lobisi düzenliyor. Değişik zamanlarda değişik bahanelerle hayata geçirmeye çalışıyor.
Bunun en az hasarla atlatılması ve milletimizle yaptığımız bir sözleşme var. Biz milletimize huzuru barışı tesis edecek milli birlik ve beraberlik projesini hayata geçirecek bir uygulama içerisindeyiz. Buna zarar vermeye çalışanlara da bu fırsatı vermeyeceğiz. Bir kere birinci hedef bu. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Zil takıp oynayacaklar, bir şey çıksın da çözüm süreci bitsin diye. Muhatabımız burada millettir. İnsanların vatandaşların vicdanen rahatsız olduğu konular, Türkiye'yle ilgili olabilir. Farklı düşünebilirler. Meşru talepleri demokratik talepleri olabilir. Bu zemin içerisinde bu taleplerini dile getirirler. Eğer gösteri yapacaklarsa meşruiyet içerisinde yaparlar.
Ama mala cana kast etmek bu şekilde bir tepkiyi hani herhangi bir eylem gibi meşru göstermek de takdir edersiniz ki asla tasvip edilmez, doğru değildir.