15 Temmuz sonrasında, güvenli liman arayan yatırımcı, rotasını yine gayrimenkule çevirdi. Emlak Konut'un başlattığı ve Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) de desteklediği konut kampanyalarına özel sektörden her gün bir yenisi ekleniyor.
Kredi faizlerindeki gevşeme sinyallerinin ardından, hükümetin kredilere yönelik yeni düzenleme yapılacağı yönündeki açıklamalarının sektörde başlayan canlanmaya daha da ivme kazandırmasını beklediklerini söyleyen Türkiye İnşaat Merkezi (TİM) Platform Satış Müdürü ve KW Proje Koordinatörü Cem Tekoral, “Son dönemde tüketici güven endeksinde önemli düşüşler yaşanmıştı. Ancak, piyasada oluşan olumlu tablo ve iyimserlik şirketlerin yeni yatırım ve kampanya planlamalarını kamuoyuyla paylaşmalarının ardından adeta domino etkisi yarattı. Bu da kafasında düne kadar soru işaretleri olan tüketici ve yatırımcıyı, her zaman kazandıran bir yapıya sahip olan gayrimenkul sektörüne çekiyor” diye konuştu.
1+1 evlerin en fazla yapıldığı ve satıldığı şehir olan İzmir'de, gayrimenkul sektörünün önünün gerek şehir içi, gerekse şehir dışından gelecek yatırımcı proje grupları sayesinde açık olduğuna dikkat çeken Cem Tekoral, “İzmir, gayrimenkul yatırımı yapmak ve proje geliştirmek için çok elverişli bir kent. Bu bağlamda, sadece Bayraklı yeni kent merkezinde değil, kentin kuzey aksı konumundaki, Çiğli, Ulukent ve Bergama'ya kadar uzanan bölgede hızla yeni projelerin başladığını ve tüketiciye avantajlı koşullar sunduğunu görüyoruz” ifadesini kullandı.
Müteahhit firmalara, arsa arayışından ve arsanın bulunduğu arazi üzerinde mimari projenin nasıl olması gerektiğine, rakip analizinden fiyatlandırmaya ve ödeme planına, daire tiplerinden metrajlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet verdiklerini vurgulayan Tekoral şu bilgileri verdi: “Bunun yanı sıra; partner ajansımızla birlikte PR süreçlerini belirleyerek marka oluşturulması ve basınla ilişkiler konusunda da destek veriyoruz. Satış ekibini kurarak satış süreçlerini de yürütüyoruz. Müteahhit firmaya yatırım için ortaya koyduğu bütçeye bakarak alacağı geri parayı sunup, belli dönemlerde nakit akışını sağlayan bir organizasyonuz. Artık müteahhit firmalar, satış ve pazarlama süreçleri için hiç bütçe ayırmadan bu paket hizmeti satın alarak sadece ana işlerine odaklanıyor. Diğer süreçleri biz takip ediyoruz. İzmir'de bunu yapan firma var m? diye sorarsanız, yok. Sadece satış süreçlerini yöneten firmalar var. Anahtar teslim bir hizmetten bahsediyoruz. 'Satılmayacak gayrimenkul yoktur; sattırmayan yöntem vardır' diyoruz.”
ORTA GELİRLİLERİN TERCİHİ...
İzmir'de ev alırken ençok dikkat edilen konunun, evin lokasyonu ve bulunduğu semt olduğunu hatırlatan Tekoral, ardından da alınan evin içindeki yaşam kalitesiyle, fiyatının geldiğini söyledi.
Orta segment denilen alıcı kitlesinin 300 - 350 bin lira civarında bir ev alırken; üst segmentin de, 500 - 600 bin TL., bandındaki evleri tercih ettiğini kaydeden Cem Tekoral şunları söyledi: “Orta segment, ev alırken 150 - 200 bin TL. civarında kredi kullanıyor. Bu da aldıkları evin büyüklüğüne bire bir yansıyor. Elbette İzmirliler, eskiden gelen alışkanlıklarını korumaya çalışıyor. Balkona çok önem veriliyor, ancak artık büyük balkon bir lüks. Eskiden herkesin ulaşabileceği büyüklükteki bir balkon ve metrekareye sahip evi alabilmek için artık 500 - 600 bin TL.'yi gözden çıkarmak gerekiyor. Bundan dolayı orta gelirli İzmirliler 2 + 1 evleri tercih etmek zorunda kalıyor. Tüm bunların yanında toplu taşımaya yakınlık, evin okul ve hastaneye yakın olması, otoban bağlantısı bulunması da tercih sıralamasında projeyi öne çıkarıyor”