İZMİR'in Torbalı İlçesi'ne bağlı Göllüce köyünde bir tarım şirketinin köylülerin yıllardan bu yana hayvanlarını otlatmak için kullandığı meralarda hak iddia ederek tel örgü ile çevirmesi tepkilere neden oldu. Mağdur olan köylüler, yürüyüş ve basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirirken, "Biz üretemezsek herkes aç kalır" diyerek, yetkililerden seslerini duymalarını istedi.
Haberler / İzmir
3 Aralık 2015 Perşembe 18:43
PAYLAŞ
Toplam nüfusu 1300 olan Göllüce Köyü'nde oturan köylülerin toprakları olmadığı için neredeyse tamamı hayvancılıkla uğraşıyor. Mahallede ağırlıklı olarak koyun ve sığır olmak üzere toplam 5 bin kadar büyük ve küçükbaş hayvan bulunuyor. Köylüler bu hayvanlarını bugüne kadar mahalle etrafındaki meralarda otlatıyordu. Köylüler hayvanlarını mera alanının kendilerinin tapulu malı olduğunu ifade eden Evliyazade Ailesi tarafından 6 ay önce bir tarım şirketine satılmasına kadar otlattı. Merayı satın alan tarım şirketi geçen ay 1200 dönümlük merayı tel örgüyle çevirdi. Köyün meralarının neredeyse tamamının tel örgüyle çevrilmesi üzerine hayvanların otlatacak yer bulamayan köylüler, mağdur oldu. Daha önce eylem yapan köylüler, seslerini duyurmaya çalıştı. Ancak, bir sonuç alamadı.
Bunun üzerine bugün Torbalı Belediye Belediye Binası önünde toplanan 100 kadar köylü 'Göllüce meraları bizimdir', 'Toprak işleyenin, su kullanındır' yazılı pankartlar açıp, basın açıklaması yaptı. Köylüler, açıklama öncesi yakındaki Perşembe Pazarı'nda 'Meralar, alınıp satılamaz. Özel kişi veya kurumlar adına tapu çıkartılamaz', 'Tapular iptal edilsin', 'Köylü açlığa mahkum edilemez' diye sloganlar atarak yürüyüş yaptı. Köylüler adına hukuk mücadelesi başlatan Avukat Şehrazat Mercan, bazı parti, sendika temsilcileri ile köylülerle yürüyüş ve açıklamaya destek verdi.
"BİZLER YAŞARSAK KENTLER DE YAŞAR" Köylüler adına yapılan basın açıklamasında, şöyle konuştu:
"Bizler, Göllüce Köyü'nde geçimini hayvancılık ve tarımdan sağlayan emekçi köylüleriz. Bütünşehir Yasası ile köylerin tüzel kişiliği sona erdirilmişse de geçimimiz, çalışma ve yaşamımız değişmemiştir. Halen fiilen ağıllarımızın bulunduğu 23 ailenin doğrudan tüm köyün ise fiilen mera olarak yüzlerce yıldır kullandığı taşınmazların bir kısmının özel şahıslar adına tapuya kaydedilmiş olması onlara hak kazandırmaz. 4342 sayılı Mera Kanunu ve Kadastro Kanunu amir hükümleri gereği meralar özel mülkiyete konu edilemediği gibi tapu çıkarılması, tahsis edilmesi dahi çok sınırlıdır. Göllüce'deki meralar yaşam ve geçim alanımızdır. Her ne sebeple olursa olsun, elimizden alınması, çıkarılması düşünülemez. Bizler meralarımız olmazsa açlığa mahkum ediliriz. Bizler var olursak, yaşatırsak, üretirsek, kentler de yaşar. Milleti yaşamaya ve üretmeye ve meralarımızı yaşatmaya çağırıyoruz."
"BELEDİYE ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMALI" Köylüler adına hukuk mücadelesi başlatan avukat Şehrazat Mercan ise kurulan Perşembe Pazarı'nı kastederek, şöyle devam etti:
"Oradaki sizi yaşatacak sebze, meyveleri birilerinin üretmesi gerekiyor. Bunlar olmadığında sadece köyler değil kentler de aç kalır. Meralar Kanunu var. Tapuda birilerine aitse bile devletin dava açıp orayı mera olarak kaydelimesini sağlamalı. Bugüne kadar Göllüce için eksik şeyler yapılmış biz bunları tamamlayacağız. Meralar yeniden Göllüceliler'in olacak. Bunun takipçisi olacağız. Belediyenin konunun üstüne düşmesi gerekiyor."
Açıklama ardından Mercan, hazırlanan dilekçeleri Belediye, Kaymakamlık, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Mal Müdürlüğü'ne verdi. (DHA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
