POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

CHP İzmir Milletvekili PM Üyesi Birgül Ayman Güler, Tire’de katıldığı bir organizasyonda Balyoz Davası kararları ile ilgili sert konuştu. Güler, “Komutanlarımızın bazılarına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verme cesareti bulunan bu heyet, adil yargılamanın en temel ilkelerini ihlal etmiş bir heyettir” dedi.

  İZMİR -CHP İzmir Milletvekili PM Üyesi Birgül Ayman Güler, Balyoz davası kararları ile ilgili CHP İzmir Milletvekili PM Üyesi Birgül Ayman Güler, Tire’de katıldığı ilçe örgütünün düzenlediği birlik ve dayanışma yemeğinde  Balyoz davası kararlarıyla ilgili olarak konuştu. Güler mahkemenin kararını sert bir şekilde eleştirdiği konuşmasından şunları söyledi; "Bu akşam ne yazık ki karanlık bir akşam. Ne yazık ki bu akşam Türk Silahlı Kuvvetlerinin Mustafa Kemal’e gönülden bağlı olan subayları, adil yargılamadan nasibini almamış mahkeme heyetleri tarafından haksız yere hapse mahkum edildiler. 
Komutanlarımızın bazılarına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verme cesareti bulunan bu heyet, adil yargılamanın en temel ilkelerini ihlal etmiş bir heyettir. Adil yargılama her şeyden önce delillerin doğruluğuna dayanır. Balyoz davası sanıkları, 1957 sözde delilin sahte olduğunu kanıtladılar. 22 ayrı bilimsel, ulusal ve uluslar arası raporla bunu kanıtladılar. Kendi gözlerimle gördüm ki bu sahteliği kanıtlayan deliller mahkeme başkanının önüne sunulduğunda mahkeme başkanı, “Peki, başka'” deyip işine devam etti.. Deliller tartışılmadı. Delillerin sahteliğini gösteren kanıtlar kabul edilmedi. Bu da yetmezmiş gibi sanıkların tanıkları vardı. Çağırın dinleyin denildiğinde hiçbir tanığını çağırıp dinlemedi. Öyle bir noktaya geldi ki avukatlar bizim görevimizi engelliyorsunuz, biz savunma yapamıyoruz. Biz çıkıyoruz dediler ve hiçbir duruşmaya girmediler. Sanıklar avukatları tarafından savunulmadığı gibi kendi savunmaları da alınmadı. Son sözleri sorulduğunda son sözlerimiz yok, bize savunma şansı, tanıklarımızı dinleme şansı vermediniz dediler. Mahkeme heyeti buna rağmen son sözleri söylenmiş gibi kabul ederek bugün kararını açıkladı. 367 subay hakkında son derece ağır ve haksız hükümler vardı.  Mahkeme adil değildir. Mahkeme TSK’yı tasfiye mahkemesidir. Ve bu mahkeme bu tasfiyeyi yeni dünya düzenini kuran baronların emri ile yerine getirmiş ve uygulamıştır. Bu akşam karanlık bir akşam. Ve ne yazık ki bizler bu karanlık akşamı söndürecek adımları atmaktan aciz kaldık. Bizler bize darbeci derler diye yeterince cesur davranamadık. BU oyunu bozmak için elimizden geleni yapamadık. Sözünü ettiğim dava yalnızca oradaki subayları yargılayan bir dava değildi. Ailelerine de dava açtılar. 5 mayıs 2011 günü yani hıdrellez günü bir küçük gül ağacı fidanı almış sanıklardan birinin eşi. Dilek bağlamışlar. Bu arada siz burada gösteri yapıyorsunuz diyen bir jandarma arabası ile 5 dakika izin verin tartışmasına girmişler. BU tartışma izinsiz yürüyüş yapmak gibi bir davaya konu oldu. Gül ağacı davası. Kadınlar kız çocukları erkek çocukları babaları için açılan davalarla aynı mahkemenin önüne çıktılar. Roma’dan beri bilinir. Suç kişiye mahsustur. Burada ailelere sıçradı. Biz aileleri de savunamadık” 



guler ayman ile egepostasi