Cengiz Üstün’ün ilk karikatürü 17 yaşında yayınlandı. Ortaokul yıllarında aldığı çocuk dergileriyle karikatüre ilgi duymaya başlayan karikatürist, gönderdiği karikatürlerin 1 yıla yakın bir süre yayınlanmamasına karşı ısrarcı davrandığını ve ilk karikatürünün yayınlanmasının hayatının dönüm noktası olduğunu, kendi elinden çıkan bir şeyi görünce büyülendiğini söyledi. 25 yaşında bir sahafta sayfaları kırışmış kitabını görmesini gençlik yıllarının verimli olmasının göstergesi olarak ifade eden Üstün, “Karikatürde anlatılmayacak bir duyguyu vermek şahane olan. Diğer mizah kanallarından farklı, çizgiyle birleşmiş komiklik. Her zaman daha iyi nasıl olur kaygısı olmalı. Her komik olan karikatür olmaz” dedi.
Karikatürde rekabetin olmadığına değinen Cengiz Üstün, “Bu birazda yalnızlık işi. Yan yana çalışılan ortamlarda karikatüristler birbirlerinin en yakını. Herkesin farklı bir sitili var zaten. Az sayıda karikatürcü var, karikatür bitmemeli. Bu yüzden birinin tutulması diğerlerini mutlu ediyor” diye konuştu.
“Bu meslek dışında hangi işle uğraşmak isterdiniz'” sorusuna ise Üstün,skeç grubunda yazarlık yapabileceğini bu mecrada başarılı olabileceğini söyledi. Doğallığıyla öğrencilerin sempatisini kazanan Üstün, Kuntepar Canavarı’nın devamının geleceği müjdesini vererek söyleşisini bitirdi.