Uğurtaş, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir'de su problemiyle ilgili öngörülerin olduğunu aktardı.
İzmir'deki barajlarda doluluk oranlarının düştüğüne dikkati çeken Uğurtaş, küresel iklim değişiklikleri ile yağış alımı azalan Türkiye'de su tasarrufu bilincinin olmaması, su dağıtımlarında yaşanan kayıp ve kaçakların yanı sıra var olan su kaynaklarının kirliliği ya da yaşamsal yapılara teslim edilmesi nedenleriyle ciddi bir tehdidin mevcut olduğunu bildirdi.
Yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi sanayi için de suyun vazgeçilmez olduğunu aktaran Uğurtaş, şunları kaydetti:
"Günü geldiğinde yaşanabilecek su kıtlığı, pek çok sanayi tesisinin kapanmasına, üretim ve istihdamın kaybolmasına neden olabilir. Bu nedenle tüm bu konular bugünden konuşulmalı ve tartışılmalı, alınacak önlemler, uygulanacak politikalar toplumsal uzlaşı halinde oluşturulmalıdır. Konuya ilişkin tüm kurum ve kuruluşların katkı koyacağı ortak bir platformun oluşturulup, çalışmalara bir an önce başlanmalı. Aksi halde günü geldiğinde bu konuda geç kaldığımızı görmek, yapacağımız en büyük hata olacaktır. Bu sorumluluk sadece belediyelerin ya da ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının değildir. Organizasyonların da bu konuda ellerini taşın altına koyması gereken ciddi sorumlulukları vardır. Bu tehdide karşı tüm kurum ve kuruluşların bir arada, ortak çözümler üretmesine imkan verilecek ortamlar yaratılmalıdır.
Uğurtaş, yeterli su kaynaklarının elde edilmesi konusunda İAOSB olarak alternatifleri masaya yatırarak değerlendirmeye başladıkların, ileri arıtma yolu ile sanayiden gelen atık suyun proseslerde ve bahçe bakımı, peyzaj gibi işlerde kullanılabilecek su haline getirilmesi, deniz suyunun kullanım suyuna çevrilmesi gibi projeler üzerinde çalıştıklarının da bilgisini verdi. (AA)