Güneyden İzmir’e gelen herkesin ve aynı zamanda pek çok İzmirlinin bu yapıyı sorguladığını ve kente yakıştırmadığını öne süren İTO Başkanı Demirtaş, “Biz anlam veremiyoruz. Neden buraya koskoca bir Nasreddin Hoca inşa edild? Bir anlamı varsa, İzmirlilere açıklanmalı, anlatılmalıdır. Mutlaka bir şey yapılacaksa Atatürkçü İzmir’e büyük bir Atatürk heykeli yakışırdı. İçine giren çocuklara, Atatürk’ün devrimleri, görsel olarak anlatılabilirdi. En kısa zamanda İzmir'e yakışmayan görüntünün kaldırılmasını ya da görünüşünün başka görsellerle değiştirilmesini istiyoruz" dedi. Kentte yer alacak heykel ve simgelerin dikkatli seçilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, “Her ne kadar İzmir bir hoşgörü kenti ise de bu şehrin tarihinde yer almayan bir simgenin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Böylesi görünür yerlerdeki heykel ve simgelerin karar verme süreçlerine tüm kentin katılması ve çok dikkatli seçilmesi gerekir. Belediyelerimizin şehrimizin markalaşması ve tanınması için yapılan çalışmalara uyumlu hareket etmesi ve katkı koyması beklenmektedir. Bu anlamda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin körfez vapurlarına isim koyarken İzmirliler'e sorması ve vapur isimlerini İzmir’in önemli spor adamı, siyasetçi ve sanatçılarından seçmesi son derece anlamlıdır. Nasreddin Hoca heykeli buradan kaldırılmalıdır. İzmir’in ana aksında kente giriş noktasında bir heykel yapılacak ise İzmir’in bir simgesi veya İzmir’e simge olabilecek bir heykel olmalıdır" dedi.
"HEYKELİN YAKIŞACAĞI YER AKŞEHİR’DİR"
Akşehir’de yaşadığı kabul edilen Nasreddin Hoca’nın, İç Anadolu’nun ve Türk edebiyatının önemli kültürel bir figürü olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Nasreddin Hoca, yaşamını sürdürdüğü Akşehir’le anılmaktadır. 1959 yılından bu yana Temmuz ayında Akşehir’de Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenleniyor. Dolayısıyla, Nasreddin Hoca heykelinin yakışacağı yer Akşehir’dir" dedi. Demirtaş sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni kurulan bir belediye olarak Karabağlar Belediyesi, Uzundere’de bir rekreasyon alanı yaparak geçtiğimiz yıl Haziran ayında hizmete açtı. Rekreasyon alanı olarak kurgulanmış proje son derece başarılı ve bölge halkına hizmet verecek niteliktedir. 230 bin metrekare alan üzerine kurulu alanda su havuzları, oyun alanları, konser/gösteri sahnesi Nuhun Gemisi maketi gibi bölümler bulunmaktadır. Bu rekreasyon alanında yaklaşık 40 metre yüksekliğinde “Göle Maya Çalan Nasreddin Hocaö heykeli yapılmıştır. Konya’nın Akşehir ilçesi ile anılan Nasreddin Hoca’nın dev heykeli bugün İzmir’in metropoliten kent merkezine en önemli girişlerden biri olan Uzundere çevre yolundan görülecek şekilde konulmuştur. Üstelik bu dev heykel, yine İzmir’in bir simgesi olmayan ve bir İç Anadolu ozanı olan Pir Sultan Abdal heykelinin de tam da önünde yer almıştır."
"İZMİR’İN SİMGELERİNİ YAŞATMALIYIZ"
Günümüzde dünya ölçeğinde rekabetin, ülkeler düzeyinden şehirler düzeyine taşındığını söyleyen Demirtaş, “Bu durum marka kent olgusunu ortaya çıkarmıştır. Bir şehir marka kent olmak istediğinde, ekonomik ve kültürel boyutta kendi kaynaklarından ve potansiyelinden beslenir. Marka kentlerin en önemli özelliği, dünyanın kabul ettiği, ilgi gösterdiği farklıkları, zenginlikleri ve simgeleri ile ön plana çıkmalarıdır. İzmir için de tanınırlığı, bilinirliği açısından çeşitli simgeler söz konusudur. Örneğin II. Abdülhamit’in, 1901 yılında yani tahta çıkışının 25 yılı şerefine Mehmet Said Paşa tarafından yaptırılan, üzerinde saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilen İzmir Saat Kulesi, kentin merkez meydanında yer alması nedeniyle simge bir yapı olmuştur. Örneğin destanlarında Aiol ve İon lehçesini birlikte kullandığı için bilimsel olarak Smyrnalı olduğu kabul edilen Homeros dünyanın en çok bildiği İzmir’in simgelerinden biridir. Bu simgeleri yaşatmanın en önemli yolu ise, belediyelerin proje ve hizmetlerinde, yayınlarında bu simgeleri kullanması, vurgu yapması ve yer vermesidir" diye konuştu.(DHA)