EGEPOSTASI- İYİ Parti İzmir eski İl Yönetim Kurulu üyesi ve eski İl Başkan Danışmanı Aybars Aksoy, sosyal medya hesabından 28 Ocak 2022 tarihinde bilgisi dışında yapılan bir paylaşımdan dolayı hakkında başlatılan soruşturma ve sonrasında 'Cumhurbaşkanına alenen' hakaretten açılan kamu davası sürecine ilişkin açıklama yaptı.
Aybars Aksoy, davada ilk celsenin dün görüldüğünü belirterek, davanın bir sonraki celsesinin 6 Temmuz 2023 tarihine ertelendiğini bildirdi.
Aybars Aksoy konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"28 Ocak 2022 tarihinde sosyal medya hesabımdan başka bir hesabın paylaşımı #hırsızerdoğan etiketiyle yeniden paylaşılmış olup, hakkımda yapılan şikayetler sonucu 16 Mayıs 2022 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından davet edilerek ifadem alınmıştır.
İfadeye müteakip İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan inceleme neticesinde şüpheli olarak anıldığım dosyada TCK’nın 299/1-2 maddeleri kapsamında Cumhurbaşkanına alenen hakaret suçunu işlediğim isnat edilmiştir. Buna göre hazırlanan iddianamede 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299/3. maddesi uyarınca Adalet Bakanının kovuşturma izni talep edilmiş ve 17 Kasım 2022 tarihinde Adalet Bakanı Sn. Bekir Bozdağ olur verdikten sonra tamamlanan iddianameyle, ilgili ifademde konu paylaşımın hesabımın ele geçilmesi sonucunda yapıldığını belirtmeme rağmen gerekli delillerin toplandığı ileriye sürülerek 12 Aralık 2022’de TCK’nın 299/1-2 ile 53/1 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.
Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın mağdur olarak anıldığı dava 14 Mart 2023 tarihinde İzmir 25.Asliye Ceza mahkemesinde görülmüş ve 6 Temmuz 2023 tarihine ertelenmiştir. Sanık olarak anıldığım davadaki hak mücadelemde, Türkiye’de ifade özgürlüğü, medya ve internet özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yapan ve benzer davalara müdahil olan İfade Özgürlüğü Derneği mensubu (İFÖD) Avukat Sevgi Kalan tarafımı temsil etmiştir.
Duruşma esnasında yaptığım savunmada da belirttiğim üzere; “Demokrasilerde temel hak ve özgürlükler kapsamında bireyler düşüncelerini özgürce dile getirebilir ve eleştirebilir. Cumhurbaşkanı ünvanına haiz Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştiriye maruz kaldığında kendisini o makama layık gören yüce Türk milletinin farklı kesimlerine hiç çekinmeden hakaret ettiği bir dönemde tarafıma isnat edilen suçu işlememiş olsam da bugüne kadar gerek hükümete gerekse Cumhurbaşkanlığı makamına Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 26.maddesinin 1.fıkrası ve Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10.maddesine göre ifade özgürlüğü kapsamında muhtelif eleştiriler yapmış bulunmaktayım. Yurttaşların hele de aktif siyasetle uğraşan bir muhalif olarak tarafımın eleştiri sınırları çerçevesinde ülkenin yönetimini eleştirmesi demokrasinin var olma ve sürdürülmesinin sebebidir.
Seçime iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Bugüne kadar Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener’in ve liyakatli parti kadrolarımızın da her fırsatta altını çizdiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti 100.yılında hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş, toplumsal eşitliği sağlayacak daha özgürlükçü bir yönetime kavuşacaktır. Dün olduğu gibi bugün de Cumhuriyet’e ve kurucu ilkelerine bağlı yargı mensuplarına olan inancım tamdır ve devam etmektedir. Güzel günlere çok #AzKaldı Allah tüm emeklerimizi muvaffak eylesin."