Kürşat Zorlu, Meral Akşener’in 1996 yılında katıldığı 32. Gün programının reklam arasında söylediği sözlere yönelik eleştiriler üzerine bugün yazılı bir açıklama yaptı. Zorlu, Akşener’in sözlerinin çarpıtıldığını belirterek şunları kaydetti:
“32. GÜN PROGRAMININ REKLAM ARASINDA GERÇEKLEŞEN BİR KONUŞMA, ETİK DEĞERLER ÇİĞNENEREK VE BÜTÜNÜYLE GERÇEK DIŞI BİR ŞEKİLDE SUNULMUŞTUR”
“Dünden itibaren bazı medya kuruluşlarında kullanılan ve özellikle sosyal medyada bir kara propaganda aracı hâline getirilen görüntüler hakkında kamuoyumuzu bilgilendirme gereği hasıl olmuştur. Buna göre; Aralık 1996’da genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in konuk olduğu, merhum Mehmet Ali Birand’ın yönetimindeki 32. Gün programının reklam arasında gerçekleşen bir konuşma, etik değerler çiğnenerek ve bütünüyle gerçek dışı bir şekilde sunulmuştur. Söz konusu yalan haber ve paylaşımlarda genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in sözleri, ‘Refah koalisyonunu (Refah Partisi-Doğruyol Partisi) ben yıktım” şeklinde belirtilen yalan haberlere konu edilmektedir.
Oysa genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in katıldığı yayında serf ettiği sözler çok açıktır. Burada Genel Başkan’ımız ‘Ben Kadın Kolları Genel Başkanlığı’mda 8 ayda 45 il gezmişim. Refah-Ana Koalisyonu’nu (Refah Partisi- Anavatan Partisi arasında) ben yıktım, kadınlarla yıktım. 50 kadını dökemediler. Ben iyi bir örgütçüyüm’ demektedir. Açıkça anlaşılmaktadır ki kastedilen, 54. Hükümet olarak kurulan Refah-Yol Hükümeti değil, 53. Hükümet’in de öncesinde kurulması için yoğun çaba harcanan Refah-Ana Hükümeti’nin kurulmasının önlenmiş olmasıdır.
“REFAH-YOL HÜKÜMETİ’NİN BİR BAKANI OLARAK GÖREV YAPTIĞI HÜKÜMETİ YIKTIĞI İDDİASI, YALANIN DA ÖTESİNDE BİR İFTİRADIR”
Yukarıda adı geçen yalan haberlerin aksine genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in bu hamlesi ve elde ettiği neticenin ardından Refah-Yol Hükümeti’nin kurulmasına giden süreç gerçekleşmiştir. Üstelik söz konusu yayının yapıldığı tarihte Genel Başkan’ımız, İçişleri Bakanı olarak görevine devam etmektedir. Hâliyle Refah-Yol Hükümeti’nin bir bakanı olarak görev yaptığı hükümeti yıktığı iddiası, yalanın da ötesinde bir iftiradır.
“İKTİDARIMIZ DÖNEMİNDE YALAN VE İFTİRA SİYASETİNE SON VERECEĞİZ”
Bu yöntem, maalesef karanlık bir dönemin, ucuz ve iftira siyasetinin en belirgin örneğidir. Öyle anlaşılmaktadır ki milletimizin İYİ Parti’ye olan teveccühü, ülke genelinde yayılan umut ve heyecan dalgası siyasi iktidarı ve malum çevreleri rahatsız etmektedir. Biz, İYİ Parti olarak, bu siyaset tarzına karşı duracağımız gibi iktidarımız döneminde yalan ve iftira siyasetine son verecek bir büyük değişimi de milletimizle buluşturacağız.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
