İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası sonrası soruşturma başlatıldı ve 1 Temmuz'da 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, eski CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da bulunduğu 139 şüpheli yakalandı. Emniyet ve adliyedeki işlemlerin tamamlanmasının ardından aralarında Soyer, Aslanoğlu, Kaya'nın da bulunduğu bazı şüpheliler tutuklandı, bazıları da serbest bırakıldı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından Soyer ve Aslanoğlu'nun aralarında bulunduğu sanıklar hakkında kooperatif davası açılırken, 'asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım ve yenileme işlerindeki' yolsuzluk ile 'iş makinesi ve araç kiralanması hizmet alımında' yolsuzluk suçlamalarıyla 3 farklı iddianame hazırlandı. Heval Savaş Kaya 3 iddianamede de sanık olarak yer aldı.
SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 'asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım ve yenileme işleri'nde ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede; aralarında eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da bulunduğu 44 kişi hakkında 3 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianame, İzmir 28’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve sanıkların tahliyesine karar verildi. Heval Savaş Kaya ise kooperatif dosyasından tutuklu olduğu için tahliye edilmedi. Tutuksuz sanıklar, bugün İzmir 28’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. Duruşmaya tutuksuz sanıkların yanı sıra kooperatif davasından tutuklu bulunan Heval Savaş Kaya ile partililerin katılması bekleniyor.
BELEDİYE YER GÖSTERMEZSE BİZ DE TAŞERONA YER GÖSTEREMEYİZ'
Kimlik tespitiyle duruşma başladı. Davaya kooperatif davasından tutuklu bulunan Heval Savaş Kaya’nın yanı sıra bazı tutuklu sanıklar ile avukatlar katıldı. Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer de izleyici olarak salonda yer aldı. Celsede ilk söz İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’ya verildi. Alt yükleniciye verilen sürenin uzatılmasının suç olmadığını savunan Kaya, "2019 yılı Temmuz ayında İZBETON Genel Müdürü olarak göreve başladım ve 2024 yerel seçimlerinde yönetimin değişmesinin ardından görevimden istifa ettim. Savcılık, kötü niyetli, iç denetim raporlarına dayanarak hakkımda iki iddiadan soruşturma başlattı. Bu raporlar; siyasi baskılarla, korkak ve kötü niyetle hazırlanmıştır. Bir ihalede alt yükleniciye kanuna aykırı şekilde süre uzatılmasına onay vermekle suçlanıyorum. Söz konusu değerlendirme hem hukuka hem vicdana aykırıdır. Süre verilmesi işin sözleşmesine aykırı değildir ve hukuka uygundur. Alt taşerona süre uzatılmasını onaylamak isnat edilen suçu oluşturmaz. Tüm iddianamede aleyhimde sadece beş satırda adım geçiyor. Süre uzatımını gerektirir durum ortaya çıkarsa aşağıdan yukarıya doğru süreç başlar. Son olarak benim onayıma sunulur. Tek başıma verdiğim onay yoktur. Prosedür işlenir ve onayıma sunulur. Bu olayda da asıl idare olan Büyükşehir Belediyesi’nin yapılması için gönderilen iş emirlerinin yeterli olmaması nedeniyle süre uzatılmıştır. Büyükşehir Belediyesi bize yer göstermezse biz de taşerona yer gösteremeyiz" dedi.
'TAŞI İSTESENİZ DE YOK EDEMEZSİNİZ'
Hakimin, kilit parke alımına ilişkin teslimin yapılmadığı, yersiz ödemeler ve eksik iş yapıldığı iddialarına da yanıt veren Kaya, "O detaylarda bilgi sahibi olmam mümkün değildir. Hepsi taşların eksik olduğu iddiasına dayanıyor. Mümkün olduklarını da düşünmüyorum. O taşın asıl sahibi Büyükşehir Belediyesi'dir. Taşı isteseniz de yok edemezsiniz. Belki zayiat olmuştur. Bahsedilen rakamlar da çok az zaten. Şurada mermer döşeyelim desek 5-10 tane kırık olur" ifadelerini kullandı.
'ÖDEME VE KONTROL SORUMLULUĞUMUZ YOK'
Duruşmada söz hakkı verilen tutuksuz sanıklardan İzmir Büyükşehir Belediyesi ihale işlerinden sorumlu yöneticisi B.B., hakkındaki suçlamaları reddederek, "Müdürlük olarak görevimiz ihale talebi geldikten sonra yaklaşık maliyeti oluşturup, süreci tamamlayıp sözleşmeyi ilgili daire başkanlığına göndermek. Biz ihale sürecini yönetiyoruz. Ödemelerde ve kontrollerde dahlimiz yoktur. İşin yapılıp yapılamaması durumu bizim dışımızdadır. Üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. İhaleyi kısmi teklife açmak ise idarenin kararıdır" diye konuştu.
'DERTLERİ SİYASİYDİ BİZ EZİLDİK'
İZBETON’da asfalt uygulama şefi ve kontrol heyetinde görev alan tutuksuz sanık C.A. ise siyasi bir savaş neticesinde çalışanların ezildiğini savunarak, "Denetçilere her şeyi anlattım. İşin doğrusunu anlattık ama bilerek yanlış yaptılar. Kendileriyle defalarca tartıştım. Karayolları Teknik Şartnamesi'ne uygun denetim yapılmadı. Yaptığımız imalatlar hala yerinde duruyor. Hazırladığımız savunmayı dikkate bile almadılar. Olayda iyi niyet olduğunu düşünmüyorum. Dertleri siyasiydi, biz çalışanlar olarak altlarında ezildik" dedi.
Sanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya öğle arası verildi.
‘HERKESİN SİYASİ ABİSİ VAR’
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON'a yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 44 sanığın hakim karşısına çıktığı davanın duruşmasına İzmir 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde verilen aranın ardından devam edildi.
Celsede kooperatif davasında da yargılanan tutuksuz sanıklardan İZBETON Genel Müdür Yardımcısı Üyesi M.A.B. savunmasında belgelerin imzalanması için hiçbir çalışana baskı yapılmadığını söyledi. M.A.B., “2000 yılında işe girdim. Cemil bey göreve geldikten sonra iç denetim süreci başlatıldı. Ancak bu arkadaşlar bu işin gerçek yöneticileriyle hiçbir görüşme yapmadılar. Ayrıca kurumda kimseye belgeleri imzalamaları için baskı yapacak kişiler değiliz. İZBETON’da sendika var, herkesin siyasi bir abisi var. Kimseye imza atılması için baskı yapılamaz” dedi.
İZBETON’ndan ‘formen’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olduğunu söyleyen sanık T.B., “Ömrüm yol yapmakla geçti. Ama bu denetimci arkadaşlar gelip de bize bir şey sormadılar. Hiçbirini görsem tanımam. Çok fazla denetim mekanizması var. Cezaevinden çıktıktan sonra yaptığımız yolları gezdik. Olduğu gibi yollar duruyor” ifadelerini kullandı.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Duruşmaya katılan tüm tutuksuz sanıklar suçsuz olduklarını belirtirken tahliye talebinde bulunuldu. Sanıkların avukatları ise dosyaya yeniden bilirkişi raporu aldırılması yönünde talepte bulundu.
Savunma ve beyanların ardından iddia makamı; Sayıştay’a yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulması, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya katılma talebinin kabulü, tanıkların dinlenilmesi, savunması alınamayan bir sanığın zorla getirilmesi ve sanıkların adli kontrol taleplerinin devamı yönünde mütalaa sundu.
Mütalaanın ardından karar açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davaya katılma talebinin kabulüne hükmeden hakim, tüm sanıkların yurtdışı çıkış yasağı adli kontrollerinin devamına, imza tedbiri olan sanıkların bu kontrol şartının kaldırılmasına, Sayıştay’a yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına ve tanıkların dinlenilmesine karar verip duruşmayı 26 Şubat 2026’ya erteledi. (DHA)