İZTO heyetinin geçtiğimiz eylül ayı başında ziyaret ettiği Telaviv’de görüşerek İzmir’e davet ettiği İsrailli girişimcilik duayeni Oren Simanian, İzmir’de çok yoğun bir ilgiyle karşılandı. Simanian’a programlarında, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Yönetim Kurulu Üyesi Şenol Aslanoğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ve Meclis Üyesi Mehmet Özsaruhan eşlik etti.
İZMİR’İN POTANSİYELİNDEN ETKİLENDİ
İlk gün sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun bir görüşme maratonuna başlayan Simanian, Oda yöneticileri ile buluşmasının ardından girişimcilik ekosisteminin paydaşları ile görüştü. Öğleden sonra da Girişimcilik Ekosistem Çalıştayı ve sonundaki workshop ile İzmir’i mercek altına alacağı veriler elde eden Simanian, ikinci gününde ise İzmir Ekonomi Üniversitesi, Bilimpark, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Origin Co Working EGİAD Melek Yatırımcıları ile bir araya geldi. İzmir’in girişimcilik potansiyelinden çok etkilendiğini belirten Simanian, rekabet düzeyinin yerel değil ulusal düzeyde olması gerektiğini vurgulayarak, kendi deneyimlerini aktardı.
“GİRİŞİMCİLERE FIRSAT VERİN”
Yenilikçilik ve girişimcilik için öncelikle üniversitelere önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Simanian, “Hükümetler inovasyona yatırım yapmalı. Girişimcilere şehri temsil etmesi, yurtdışına gittiğinde de ilişkide kalınması ve böylece bir gün dönebilmesi için fırsat verin. İsrail’de kapanan firmaların bir kısmı özelde, bir kısmı kamuda faaliyet gösteriyor ancak çoğu yeniden firma kurarak ekonomiye geri dönüyor. Bu durum, girişimcilik kültürünün yerleşmesiyle ilgili. Çünkü başarı hikayeleri kadar başarısızlık hikayeleri de çok önemli. Dediğim gibi zihin yapısı her şeydir. Değişime önce buradan başlamalıyız” diye konuştu.
“BİRİNİN ÇIKIP ‘BEN BU ŞEHRİ DÖNÜŞTÜRECEĞİM’ DEMESİ GEREKİYOR”
Rekabetin de yerel düzeyde değil uluslararası düzeyde olması gerektiğini savunan Simanian, “Deklarasyon önemli. Yani birinin çıkıp ‘Ben bu şehri dönüştüreceğim’ demesi gerekiyor. Öte yandan büyük şirketler ülkenize gelebilir ama yetenek ihtiyaçları da var. Bu yeteneği yaratmalı, yetiştirmelisiniz. Ayrıca sadece ekosistemdeki isimleri değil, ekosistemin parçası olmayanları da içine alacak, onları da dönüştürecek bir sistem ve kültür yaratmalısınız. İş hayatı ile girişimci programları birbirine bağlı olmalı, sırf akademik olmak yerine bu ilişki çok önem taşıyor. İzmir için bir yabancı sermaye akışı sistemi kurmalıyız. Vergi alınırsa, bürokrasi çok olursa kaçarlar. Yatırımcıyı Özendirmeliyiz. Onların gelmesi katma değer yaratır, yeni teknoloji getirir” değerlendirmelerini yaptı.