İZULAŞ'ta 'Esnek çalışma' krizi: Büyükşehir'e mesai davası

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşım hizmetlerini yerine getiren İZULAŞ A.Ş.’de mesai krizi patlak verdi. Çalışma Bakanlığı’na kadar taşınan “Esnek çalışma saatleri ve parçalı çalışma sistemi” mahkemelik olurken, kurum içinde yaşanan bu kriz sonrasında bir belediye çalışanı da işten çıkartıldı. İZULAŞ'ta 'Esnek çalışma' krizi

Haberler / İzmir

3 Mart 2016 Perşembe 16:19

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz yıl ESHOT bünyesinde patlak veren ve yetkili sendikanın grev duyurusunun ardından rafa kaldırılan otobüs şoförlerine yönelik uygulanan esnek çalışma saatleri İZULAŞ şirketinde depreme yol açtı. Parçalı çalışma modeli sistemi nedeniyle mağdur olan İZULAŞ personeli konuyu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kadar taşırken, haksızlık yaşadığını belirterek belediyeden davacı oldu.

HAKKINI ARADI, İŞTEN ATILDI
Yaklaşık 800 otobüs şoförünün görev yaptığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerden İZULAŞ A.Ş.’de 100 çalışanın mesai mağduriyeti sonrasında kurumda adeta isyan başladı. 12 yıldır direksiyon başına geçen ve Bornova Garajı’nda çalışan İZSULAŞ A.Ş. sözleşmeli personeli Yusuf Kenan Perk, belediyenin uygulamaya koyduğu parçalı çalışma sistemi ve artan mesai saatlerinin iş kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle hak mücadelesi başlattı. Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nden aldığı uykusuzluğa bağlı travma ve kronik yorgunluk raporuna karşın 6 yıldır esnek çalışma modeli ile mesai yapan Perk, yaşanan durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na taşıdı. Aynı zamanda İZULAŞ ve üst işveren İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkında devleti zarara uğratma ve mobbing davası da açan hat şoförü 47 yaşındaki Perk’in bundan sonra başına gelmeyen kalmadı.

BAKANLIK ESNEK ÇALIŞMAYA İLGİLİ SORUŞTURMA AÇTI
Gelen şikayetler üzerine harekete geçen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl Ocak ve Nisan aylarında yapılan iki ayrı denetimde İZULAŞ’taki bu uygulama hukuka aykırı ve haksız görüldü. İş yerinde 4857 sayılı iş kanununun ilgili maddelerine ve çalışma süreleri yönetmeliğine aykırı çalışma düzeninin uygulandığını tespit eden bakanlık yetkilileri, kuruma idari yaptırım uygulanmasına karar verdi.

“SOSYAL DEMOKRATIM DEYİP İŞÇİYE EZİYET EDİYORLAR”
Belediyenin söz konusu uygulamalarının bakanlıkça hukuka aykırı görüldüğünü söyleyen mağdur şoför Yusuf Kenan Perk şu açıklamayı yaptı: “Sosyal demokratım, işçi dostuyum, emekten yanayım deyip işçiye eziyet ediyorlar. Bu nasıl CHP’li olmaktı? Kanuna aykırı olduğu bakanlıkça tespit edilen ekstra mesaiye gitmediğim için hakkımda tutanaklar tutuldu, disipline verildim, yövmiyemi kestiler, sonra da işten atıldım. Son zamanlarımda beni Menemen ve Kadifekale gibi hatlara sürdüler. Bir süredir mobbing ve baskı ile karşı karşıyaydım. 1 Mart itibarı ile zorla işten atıldım. Yaşadıklarım nedeniyle işe iade davası açacağım ve kıdem ile ihbar tazminatımın ödenmesi için mahkemeye başvuracağım.”

“BELEDİYE-İŞ SENDİKASI ARKAMIZDA DURMADI”
Yaşadığı sıkıntıların bununla da kalmadığını aktaran eski belediye personeli Perk, “Yasalara uygun şekilde hakkımı aradığım için işsiz kaldım. Ne yazık ki benim durumumda olan diğer arkadaşlarım da benzer sorunla karşı karşıya. Ancak örgütlü bulunduğumuz Belediye-İş Sendikası arkamızda durmadı. Yaşanan bu olaylar karşısında bir duruş sergilemedikleri gibi, işveren ile ortak hareket edip kanuna aykırı bu esnek çalışma saatlerini de toplu iş sözleşmesine koyarak altına da imza atmışlar. Bir korku, sindirme ve hukuksuzluk söz konusu. Zorda kaldım, bankaya borçlarım var. İşsiz kaldığımdan ötürü bunları ödeyemeyeceğim ve evime icra gelecek” dedi.

“CAN VE MAL KAYBI YAŞANIRSA SORUMLUSU BELEDİYEDİR”
Hukuki yollarla hakkını sonuna kadar arayacağını duyuran şoför Yusuf Kenan Perk, “Esnek çalışma modeline gerekçe olarak da personel eksikliğini gösteriyorlar ve sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Peki, 6 senedir bu neden çözülemed? Belediyenin bu yaptığı yolcunun can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktır. Açıkça suç işlenmektedir. Şu anda yüze yakın otobüs şoförü canlı bomba gibi trafikte geziyor. Yaşanacak bir olay karşısında tek sorumlu bu parçalı çalışma sistemine imza atanlardır. Biz yük değil, can taşıyoruz. Resmen dolmuş şoförlerini bile geçtik… Umarım yargıdan alacağım zafer emsal bir karar olur ve bu hukuk dışı uygulamadan bir an önce vazgeçerler. Yargı sürecinde haklı görüldüğümüz takdirde bize ödenecek tazminatlar İZULAŞ’ın ve belediyenin kasasından çıkacak. Bu da bir kamu zararıdır” şeklinde konuştu.