İtalyan La Stampa gazetesine konuşan Gentiloni; Avrupa'nın göç politikası, Schengen ve dolaşım özgürlüğünün kaldırılması tartışmaları gibi konulardaki soruları yanıtladı.
La Stampa muhabiri Ugo Magri'nin "(Göçmenlerin) tutulması konusunda Türkiye'den daha güçlü bir eylem beklenemez mi'" sorusuna Bakan Gentiloni şöyle yanıt verdi:
"Göçmen akını durdurulabilir ama Türkiye'nin bir musluk görevi görebileceği yanılgısından kaçınmak gerekir. Her halükarda, AB Türkiye ile bir anlaşmaya vardı ve bu anlaşma Türkiye'nin gelecekteki muhtemel AB üyeliğine yönelik müzakerelerin yeniden canlandırılmasını da öngörüyor. Bu, İtalya'nın 15 yıldır desteklediği bir rota, ama başkaları bunu bloke etmişti. Ve kaybedilen bu zaman Türkiye'ye iyi gelmedi."
'AB, KOMŞULARI KAVGA EDEN APARTMAN GİBİ'
Gentiloni, muhabirin göç yüzünden Avrupa'da bazı ülkelerin sınır kontrollerine başlamasıyla ilgili olarak "Avrupa'da çitlerin yükseltilmesi için bir yarış var" demesi üzerine de şunları söyledi:
"Bu benim uzun zamandır sözünü ettiğim bir tehlike. Dublin sunağında (mültecilerin Avrupa'ya giriş yaptıkları ilk ülkeye kayıt edilmesini öngören Dublin Sözleşmesi) Schengen'in kurban edilmesi riski var. Göçe karşı alınan sert önlemler Avrupa'nın en önemli kazanımlarından birinin altını oyuyor: Dolaşım özgürlüğü.
"AB bu konuda, bütün komşuların birbiriyle kavga ettiği bir apartmana benziyor. Ancak sonra bir araya gelip hep birlikte apartmanın girişini kontrol eden kişiye yükleniyorlar, yani Yunanistan'a."
İtalyan Bakan, "İtalya Schengen'in sona ermesini kabullenir mi'" sorusuna da "Asla. Bazı AB üyesi ülkelerin Schengen'i askıya alma kararları olağanüstü ve kısa süreli kararlar olarak kalmalı. Ciddi göçmen akışının yeniden başlayacağı ilkbahardan önce sorumlulukların ortaklaşa üstlenilmesi sağlanmalı" diye yanıt verdi.
Gentiloni ayrıca, Avrupa'nın dış sınırlarının korunması için ortak polis gücü oluşturulması talepleriyle ilgili olarak da şöyle konuştu:
"Dış sınırların korunmasıyla ilgili söylemlerde aşırı derecede ikiyüzlülük görüyorum. Avrupa'nın zaten halihazırda Akdeniz'de bir deniz filosu bulunuyor. Dış sınırları korumak için savaştan kaçan mültecilerin teknelerini geri püskürtmek mi gerekiyor'"