İzmir Barosu üyesi yaklaşık 300 avukat Konak'taki Hasan Tahsin Anıtı önünde saat 17.00 sıralarında biraraya geldi. Referanduma ilişkin hazırlanan açıklamayı grup adına İzmir Baro Başkanı Avukat Aydın Özcan yaptı. Özcan, İzmir Barosu ve İzmir'de bulunan meslek ve demokratik kitle örgütleri olarak, cumhuriyet için, parlamenter sistemin devamı için, laik ve demokratik Türkiye için, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı için, kuvvetler ayrılığı için, İzmir Barosu ve İzmir'de bulunan meslek ve demokratik kitle örgütleri referandumda 'hayır' dediklerini belirtti.
Özcan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ve Türk milletinin kaderini etkileyecek her konuda olduğu gibi anayasa değişikliği konusunda da üzerimize düşen görevleri bundan sonra da yerine getireceğiz. Mesele kişisel ya da parti meselesi değil, memleket meselesidir. Referandumda oylayacağımız anayasa değişikliği, ülkemizin nasıl yönetileceğinden ziyade ülkenin tapusunun tek kişiye teslim edilmesi anlamındadır. Bu değişikliğin içinde meclis yoktur, adalet yoktur, halk yoktur" dedi. Bütün ülkeyi kucaklamayan bir anayasa değişikliğinin halkı böleceğini kaydeden Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halkı bölünmüş bir devlette de istikrar olmaz. Özgürlüklerin ve yatırımların hukuki güvenliğinin bağımsız mahkemelerce sağlanmadığı milletin iradesini mecliste görmediği, meclisin değersizleştirildiği bir ülkede istikrar sağlanamaz. Önümüzdeki referandumda halkımız, egemenliğine ve cumhuriyetine sahip çıkacaktır. Vekillerinin yapamadığını, milletin kendisi yapacak ve bundan sonra bir daha kimse, bu gücü milletten almaya teşebbüs edemeyecektir" diye konuştu. Özen konuşmasını, Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Hiçbir kişi ve makama devredilemez' sözünü hatırlatarak tamamladı.
Konuşmanın ardından İzmir Barosu tarafından hazırlanan "Referanduma giderken, Anayasa değişikliği" kitapçığı dağıtıldı.