İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), 29 Ağustos 2020 Cumartesi günü düzenlenen CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresinde sandık sonuçlarının açıklanmasının ardından iki adayın taraftarları arasında çıkan tartışmada saldırıya uğrayan 6 basın emekçisine destek için basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, İGC Yönetim Kurulu Üyeleri ve çıkan arbedede saldırıya uğrayan 6 basın emekçisinin yanı sıra çok sayıda basın mensubu yer aldı.
"GAZETECİLER ŞİDDETİN ÖZNESİ OLDU"
Toplantıda, “Gazeteciler sahipsiz değildir” diyerek konuşmasına başlayan İGC Yönetim Kurulu Başkanı Misket Dikmen şu açıklamalarda bulundu;
“Zor şartlar altında çalışan basın emekçilerine gün geçtikçe saldırılar artmakta, gazetecilerin görev yapması engellenmektedir.
Pandeminin ağır koşullarında fedakârca çalışan basın emekçileri bu da yetmezmiş gibi fiili saldırılara maruz kalmakta, gittikçe yaygınlaşan şiddetin öznesi haline gelmektedir.”
"HALKIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNE BİR SALDIRIDIR"
Konuşmasında kongreyi izleyen basın mensuplarının güvenliğinin ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin ev sahibinin sorumluluğunda olduğu söyleyen Dikmen, şu sözlerle devam etti;
“İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi'nde basın mensuplarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
Bu saldırı aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğüne, basın özgürlüğüne bir saldırıdır. Kongrede ev sahibi CHP'dir. Kongreyi izleyen basın mensuplarının güvenliği, işlerini özgürce yapması ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin alınması da ev sahibinin yükümlülüğündedir.
Gazetecilere saldırılması, meslektaşlarımızın darp edilmesi, cep telefonlarına el konulması, fotoğraf makinalarındaki fotoğrafların zorla sildirilmesi, görev yapmalarının engellenmesi kesinlikle kabul edilemez.
Gerçekleşen saldırıyı, “Birkaç kendini bilmez kişinin yaptığı provakasyon” sözleriyle açıklamak ve geçiştirmek mümkün değildir ve asla kabul edilemez.”
CHP'den bazı isimlerin ve İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in kendisini aradığını ve durumdan duydukları üzüntüyü bildirdiğini aktaran Dikmen, "İsterdik ki o günkü kongrede yarışan ve o yarış sırasında ortaya çıkan kargaşanın temsilcileri, iki başkan adayı, başkanlığı kazandığı söylenen aday, o gün yaşanan olaylarla ilgili üzüntülerini dile getirirken sosyal medyada ve maillerdeki açıklamalarındaki gazetecilere yaşattığı sıkıntı, üzücü durumdan duydukları üzüntüyü nazikçe ifade etsinler." dedi.
"TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Olayda saldırıya uğrayan gazeteciler için gerekli hukuki desteği sağlamaya yönelik çalışmaları başlattığını söyleyen Başkan Misket Dikmen konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:
“İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak meslektaşlarımızın haklarını her platformda arayacağımızı, hukuki destek vereceğimizi bildiriyoruz.
Olayın sorumlularının bir an önce bulunarak hak ettikleri cezayı almaları konusunda tüm yasal yollara başvurulacaktır. Cemiyetimiz konunun ısrarla takipçisi olacaktır. Gazeteciler yalnız ve sahipsiz değildir, buradan bir kez daha tüm kamuoyuna duyururuz.”
"NEYİN ÖFKESİ, ANLAMIŞ DEĞİLİZ"
Kongreyi izleyen gazetecilerden Yusuf Tomruk saldırının direkt kendilerine yapıldığını ifade ederek "CHP İzmir İl Başkanı Sayın Deniz Yücel'in dediği gibi saldırı anında basın mensupları arada kalmadı.Yaklaşık 1 dakikalık görüntü almamızın ardından kavga eden iki taraf direkt bize yöneldi. Neyin öfkesi, anlamış değiliz. Görüntü kaydetmeye devam edemedik. Başka görüntülerden, olayın şiddetinin farkına varıyoruz. Failler bellidir. Bulunmasını ve bir daha böyle bir şeyin gerçekleşmemesini istiyoruz." diye konuştu.
“Yaşanan hadisede basına saldırmak için sahneye çıkan herkes bu suçun faildir” diyen Tenzile Aşçı de “Bunu komple bir siyasi partiyi mal etmek istemiyoruz. Dikkat çekmek istediğim şey sahneye çıkan değil, saldırmak için çıkan kişiler… Biz bu faillerin bulunmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
"ŞİDDETE KARŞI DURMALIYIZ"
Gazetecilerden Oktay Güçtekin de durumdan üzüntü duyduğunu belirterek "Bu olay bir siyasi partiye indirgemekten ziyade, basına karşı olan bir durum. Biz orada görevimizi yapıyoruz. Kimin kazandığı, kaybettiği bizi ilgilendirmez. Şiddete karşı durmamız lazım." ifadelerini kullandı.