İzmir'den yayın yapan “A3 Haber” isimli haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Gençel, geçtiğimiz hafta İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar’ın "hakaret" iddiasıyla açtığı dava sonucu verilen 1 yıl 2 ay cezanın Yargıtay’da onanması nedeniyle tutuklandı. Gençel'in tutuklanmasına tepki gösteren İzmirli gazeteciler, Gazeteciler Cemiyeti'nin çağrısıyla Konak'ta bulunan Gazeteci Hasan Tahsin Anıtı önünde bir araya gelerek tutuklamayı düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti.
Destek açıklamasına sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri de katılımdı.
"CEZALANDIRILIYORUZ"
İGC Başkanı Dilek Gappi açıklamasında, "Yine haksız, hukuksuz bir gözaltına alma ve tutuklama kararıyla karşı karşıyayız. Gazeteciler halkın doğru bilgileri almasının teminatıdır. Sevgili halkımız ama biliniz ki artık mücadele ederken çok ama çok zorlanıyoruz. Doğruları yazdıkça gözaltına alınıyoruz. Doğruları yazdıkça işsiz kalıyoruz, cezalandırılıyoruz. Bazıları sadece onların istediklerini yazan onların gerçeklerine hizmet eden bir gazetecilik bekliyor. Bizler bir avuç kalsak da, onların hizmetlerine, beklentilerine cevap vermeyeceğiz. Onların istedikleri gibi habercilik yapmayacağız. Bizler gazetecilik, meslek ilkelerinden hayatımız pahasına da olsa vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI
Gazetecilerin cezaevlerinde baskılarla susturmaya çalıştıklarını söyleyen Gappi, “İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Burada bir yanlış var, yanlış kişiyi tutukladınız. Azılı suç örgütünün lideri, Süleyman Gençel öldürmek için beni tuttular diyor. Sizler niçin azmettireni tutuklamıyor gözaltına almıyorsunuz? Üstelik hakaret etti diye bir gazeteciyi tutukluyorsunuz. Türkiye'yle dalga mı geçiyorsunuz? Bizim sizlere bir tavsiyemiz var. Bu işin arkasında kimse durmamalıdır. Aksi takdirde tarih bizleri mücadele eden sizleri ise katillerin, vicdansızların arkasında duranlar olarak yazacaktır. Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir. Kamu kaynaklarını pervasızca kullanan karanlık zihniyetler, kirli oyunlarını gizlemek için, her yere saldırmaktadır. Kiralık katilin beni tuttu dediği kişi, bugünlerde yüzlerce gazeteyi ve internet sitesini devlet kurumlarına şikayet ederek maddi olarak olarak cezalandırmasını sağlamaya çalışmaktadır. Ama bilmelidir ki aslında kendisi için yolun sonu gelmiştir. Sevgili halkımız bizler işini, basın meslek ilkelerine, etik ilkelere göre yapmaya çalışan gazeteciler olarak sizlere sesleniyoruz. Türkiye'de doğruları yazan gazeteciler cezaevlerine atılamayacağıncaya kadar basın özgürlüğü güçlendiği sürece bizler mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Ve biliniz ki Süleyman Gencel yalnız değildir. Her zaman yanındayız Bir an önce serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.
"İZMİR BEDEL ÖDEYEN BİR ŞEHİR"
İGC Genel Sekreteri Mehlika Gökmen ise konuşmasında, “Doğruları yazan gerçeklerle haberi oluşturmaya çalışan pek çok gazeteci ya baskıya maruz kalıyor ya da Süleyman’ın başına geldiği hapiste çürütülmeye mahkum ediliyor. Süleyman, Bunun için daha önce de bedel ödedi. İzmir de bedel ödeyen bir şehir, bu Hasan Tahsin ile başladı. Bu yüzden Türkiye’de yıldız gibi parlıyor ve çizgisi ile fark yaratıyor. Süleyman bir an önce serbest bırakılmalı. Bu baskılar bizi vazgeçirmeyecek” dedi.