İZMİR -
İzmir'de Halkların Köprüsü Derneği,
Suriye'den iç savaştan kaçıp Bayındır,
Torbalı İlçeleri arasında çadırlarda yaşayan 800 sığınmacıya yardım eli uzattı. Dernek yönetim kurulu üyesi gönüllü doktorlar, açlık ve sağlık sorunu ile karşı karşıya kalan, yarı çıplak dolaşan, birçoğu hasta sığınmacıları çadırlara girerek muayene etti, yanlarında getirdikleri ilaçları dağıttı.
Suriye'deki savaşın yarattığı dramın çarpıcı örnekleri,
Türkiye'nin en batısındaki
İzmir'e kadar ulaştı. 130 bin kayıtlı sığınmacının bulunduğu
İzmir'de,
Kent içinde barınacak bir çatı bulamayan bazı Suriyeliler, kırsal kesimde kurdukları çadırlarda barınmaya çalışıyor. Bayındır ile
Torbalı ilçeleri arasında boş araziye kurdukları üzeri naylonla kaplı 93 çadırda kalan Arap ve Kürt kökenli 800 Suriyeli sığınmacı, tam anlamıyla hayatta kalma savaşı veriyor.
'ZATÜRREE, UYUZ, BİT, İSHAL' İzmir Halkların Köprüsü Derneği üyesi doktorlar, varlıklarından tesadüfen haberdar oldukları bu sığınmacılara yardım için harekete geçti. Dernek üyesi doktorlar, çadırları tek tek gezip özellikle son günlerdeki dondurucu soğuklarda hasta olan
Bebek, çocuk ve yaşlıları muayene edip ilaç verdi.
İzmir Halkların Köprüsü Derneği ve
Avrupa Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr.
Cem Terzi şunları anlattı:
"Geçtiğimiz hafta buraya geldiğimizde biri kalbi delik, öteki ölüm sınırında açlık çeken iki çocuğu tedavileri için hastaneye kaldırdık. Açlık durumunda olan 15 günlük, 40 günlük çocuklar var. Anne sütü kesilmiş, inek sütü, mama bile bulamayan, soğukta yarı çıplak dolaşan çocuklar var. Zatürree, uyuz, bit, parazit, ishal, egzama, deri hastlıkları yaygın. Kalp, şeker hastası yaşlılar da var. Biz bu hastalıkları tespit edip Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne rapor halinde sunuyoruz. Birinci ve ikinci derece sağlık hizmeti alma konusunda bilgileri yok. Bu konuda onlara yardımcı oluyoruz. Beslenme, sağlık ve barınma sorunları var. Hiçbiri banyo yapamıyor. İçme suyunu bile 400 metre öteden taşıyorlar. Bir buçuk aydır yıkanmamış insanlar var. Tuvaleti dışarı yapıyorlar. Hijyenik koşullar korkunç. Ortam bulaşıcı hastalıklara açık."
AYAKLARINDA AYAKKABI YOK Çadır kampta içler acısı durumdan ise en fazla çocuklar etkileniyor. Hastalıkların yanı sıra birçok çocuğun ayağında ayakkabı bile olmadığı ve soğuktan tir tir titrediği görülürken, çevredeki tarlalarda iş bulabilen erkekler kendini şanslı sayıyor. Çevredeki arazilerden toplanan çalı çırpı ile ısınmaya çalışıyor. Kürtçe ve Arapça konuşabilen mülteciler, tercüman aracılığıyla şunları söyledi:
"Burada durumumuz çok kötü. Perişan durumdayız. Kaldığımız yerler yaşanacak gibi değil. Özellikle soğuklarda çok sıkıntı çektik. Çocuklarımız çok üşüdü. Hepimiz sağlığımızı kaybediyoruz. Daha fazla yardım bekliyoruz. Gençlerimiz iki gün iş buluyorsa, beş gün oturuyor. İş bulabilsek, biz çalışarak hayatımızı kazanabiliriz. Tabii ki
Kobani'de, vatanımızda olmak istiyoruz. Ama ne evimiz ne dükkanımız kaldı. Taş taş üstünde kalmadı."
TURİSTLERDEN YARDIM Ölüm- kalım savaşı veren sığınmacılara Kuşadası'nda tatil yapan turislerden yardım geldi. Sosyal medyadan sığınmacıların dramını öğrenen İşkoç, İngiliz, Alman ve Fransız bir grup turist, yardım torbalarıyla bölgeye gelerek getirdikleri giysileri çadırlardakilere dağıttı(DHA)