İzmir'de on binler taşerona karşı yürüyecek
İzmir’de “Taşerona karşı tek ses, tek yürek” adı altında yeni bir eylem sürecinin altına imza atan emek örgütleri ve on binlerce işçi, DİSK, TÜRK-İŞ, KESK, TMMOB ve TTB önderliğinde dev bir yürüyüş gerçekleştirecek. Basmane Meydanı’ndan Konak’a gerçekleşecek dev yürüyüş öncesinde Soma’da yaşananları hatırlatan DİSK Genel-İş Sendikası’nın şube başkanları, taşeron sitemine karşı örgütlü ve güvenceli çalışma ortamının kurularak iş barışının sağlanması için işçi sınıfının gür bir sesle haykıracağını duyurdu.
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Saat 16:00’da Basmane Meydanı’ndan Konak’a dev bir yürüyüş gerçekleştirecek ve burada bir basın açıklaması yapacak olan İzmir’in emek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri “Tek ses, tek yürek” oldu. Taşeron sistemi ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı başlayan yeni eylem sürecinin ilk ayağı olan ve on binlerce işçinin katılması beklenen kitlesel yürüyüş öncesinde, DİSK adına İzmir’deki tüm sivil toplum örgütleri ve emek platformlarına çağrıda bulunan Genel-İş Sendikası’nın şube başkanları Soma’da yaşanan elim kazayı hatırlatarak, ortak mücadele ve birlik olunmasını istedi. Taşeronun esnek ve güvencesiz çalışma koşulları ile ucuz iş gücü olduğunu hatırlatan Genel-İş Sendikası yönetimi, sömürüye karşı örgütlü ve güvenceli bir gelecek ile iş barışı sağlanması için mücadele çağrısında bulundu ve düzenlenecek eylem kapsamında iktidara taşeronun yasaklanması için bir kez daha haykıracaklarını duyurdu.
“İSTİSMARA KARŞI DURMAK İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ”
Gerçekleştirilecek kitlesel yürüyüş ve program hakkında bilgiler veren Genel-İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Demir, “Tek amacımız, hükümetin senelerdir taşeron üzerinden devam ettiği emek istismarına karşı tek ses, tek yürek olacağız. Soma’da taşeronlaşma ve güvencesiz çalışma koşullarından ötürü yaşamını yitiren arkadaşlarımız için hepimiz siyahlar giyerek eyleme katılacağız ve yasımızı, acımızı paylaşacağız. Bu taşeron sistemine karşı bir başkaldırıdır. Son dönemde taşeronun kaldırılacağı yönündeki söylemler sonrası işçiler büyük bir beklenti içerisine girdi ancak işçinin sıkıntısı büyüktür. Biz bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını gerekçeleri ile birlikte anlatacağız. Örgütlü ya da örgütsüz, kamu ya da özel sektör, sendikalı ya da sendikasız, tüm işçi kardeşlerimizi bu dev yürüyüşe bekliyoruz ve taşerona karşı her kesimin desteğini bekliyoruz” dedi.
“YARINLARIMIZI KURTARMAK İSTİYORUZ”
Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı ise, “Soma’da bir katliam yaşandı. Biz öncelikle bunu sorgulayacağız. Soma’lar yeniden yaşanmasın diye haykıracağız. Taşeronun emek sömürüsü olduğunu ve yıllardır bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu bu üzücü olay sonrasında bir kez daha gördük. Katliama dur demek için sokakta olacağız, sessiz kalmayacağız. Tek pankart ve tek slogan ile, hiçbir ayrım yapmadan tüm işçi kardeşlerimiz bir arada yürüyeceğiz. Bu süreçte, mücadelemiz süresince yanımızda olmayan sendikaları da deşifre edeceğiz. Artık kandırılma dönemi ve sahtekarlık dönemi bitmiştir, taşeronun sonu gelmektedir. Taşeron uygulamasına kamudan el çektirilmesini istiyoruz. İhale yasasının değiştirilmesini ve belediyelerdeki hizmet alımlarının ihalesiz biçimde belediye şirketlerine verilmesini istiyoruz. Bununla ilgili mevzuat değişikliği gerçekleştirildiği takdirde şirketlere de gerek kalmayacak. Biz geçici çözümler değil, kalıcı çözümler istiyoruz. Ortak tavır alınmasından yanayız. İşçi sınıfına karşı uygulanan korku ve sindirme politikalarından korkmayacağız, biz ekmeğimizin peşindeyiz, ekmeğimiz bizim namusumuzdur. Taşerona karşı dik durup ekmeğimizi, yarınlarımızı kurtarmak istiyoruz. Son günlerde bir kez daha gördük ki, hükümet gelecekte yaşanacak olası katliamları şimdiden ört bas etmenin ve halkı bastırıp, sessiz toplum yaratmanın peşinde. Ancak biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek kararlılıkla hareket edeceklerinin altını çizdi.
“TAŞERONA KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ŞART”
Dev yürüyüşte Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren emekçiler için taşerona karşı tek yürek olacaklarını hatırlatan Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Can Bahadır, “Soma’da taşeronlaşmanın en son boyutuna tanık olduk. Başlayacağımız bu ortak mücadelede tek ses ve tek yürek olmak zorundayız. Örgütlü, örgütsüz tüm emekçi arkadaşlarımızı bu mücadeleye davet ediyoruz. Taşerona karşı örgütlü bir mücadele şart. Emek örgütleri birlik olup tek yürek halinde bu savaşa katılmalı. Düzenleyeceğimiz bu dev yürüyüşte tüm kardeşlerimizi yanımızda görmek istiyoruz” diye konuştu.
“TAŞERONUN KALDIRILMASI İÇİN BİR KIVILCIM ÇAKACAĞIZ”
Genel-İş 4 No’lu Şube Başkanı Şükret Sevgener, Soma’da acı bir tablo yaşandığını söyleyerek, “Bu acı tablonun rakamsal yönünü tüm ülke biliyor. Soma ile birlikte taşeron gerçeği de gün yüzüne çıktı. Yıllardır taşeronu yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapan bir hükümete karşı, bunun yanlış olduğunu her zaman haykırdık. Taşeronlaşma sistemi ile birlikte son 12 yıl içinde 476 tane maden işçisi arkadaşımızı yitirdik. Benzer madenleri işleten İngiltere’de bu rakam 10’u geçmemiş. Aradaki bu fark bize taşeronlaşmanın gerçek yüzünü gösteriyor. Yarın gerçekleştireceğimiz yürüyüşte de taşerona karşı sesimizi yükselteceğiz. Emek gücüne vurulan bu darbeye karşı yıllardır dile getirdiğimiz itirazlarımızı tekrar edeceğiz. Biz bir kıvılcım çakacağız ve bu taşeron sistemi bu ülkeye getiren, yönlendiren hükümete karşı bir kez daha haykıracağız. Biz taşeronun kaldırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“TAŞERONUN YASAKLANMASINI VE İŞ BARIŞI SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”
Son dönemlerde taşeronlaşmanın getirdiği başlıca sıkıntılar sonucunda belediyelerde yaşanan ihale ve maaş krizlerine vurgu yapan Genel-İş 5 No’lu Şube Başkanı Naci Çetin ise, “Taşerona müjde adı altında yapılan düzenlemeler aslında tamamen taşeronlaşmanın yasallaştırılmasına yönelik girişimlerdir. Biz bunları duyurmak için İzmir’de alanlarda olacağız. Yasal haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor ve kiralık işçi uygulaması gibi uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılıyor. Taşeron belasının en basit örneği Soma’da yaşanan işçi katliamıdır. Biz taşeronun yasaklanması ve özelleştirmelerin de iptalini istiyoruz. Tüm işçiler için güvenceli, kurallı ve sendikalı bir iş yaşamının hayata geçirilerek, sendikal örgütlenmenin önündeki baraj engellerinin kaldırılması ve iş barışının sağlanmasından yanayız. Artık bu emek sömürüsüne bir son verilmesini istiyoruz” dedi ve özellikle ilçe belediyelerinde yaşanan ihale krizlerine de önemli bir çözüm önerisini yineleyerek, “Özellikle kamu ihale yasasında değişikliğe gidilerek, süreklilik arz eden ve devamlılık gerektiren belediye hizmetlerinin ihale kapsamından çıkartılmasını istiyoruz. Bunun örnekleri de var. Her seferinde ihale ve maaş krizleri yaşamak istemiyoruz. İhalenin 3 yıla çıkartılması da geçici çözümdür biz kalıcı bir çözüm istiyoruz. Belediyeler, taşeron tehlikesi ile karşı karşıya kalmadan, kendi işini ihalesiz şekilde yaptırabilmelidir. Bunun başka çözümü yoktur. Biz tüm bu sebeplerden ötürü kapsamlı bir eylem sürecine başlıyoruz. Türkiye’de 2,5 milyon taşeron işçi var, bu sıkıntılar ancak güvenceli çalışma ortamına geçişle ortadan kalkar” şeklinde konuştu.