İzmir'de geçtiğimiz hafta yaşanan taksici cinayetinin yankıları sürüyor.
Taksici Oğuz Erge'nin soğuktan üşümemesi için taksisine müşteri olarak aldığı Delil Aysal tarafından tabancayla öldürülmesi, meslektaşları tarafından protesto edildi.
Araçlarıyla konvoy oluşturup geldikleri Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin girişinde toplanan taksiciler, 'Öldürülmek istemiyoruz. Koruma kabinli araç istiyoruz' yazılı pankart açtı.
Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan bir grup taksici ellerinde hayatını kaybeden meslektaşları Oğuz Erge'nin fotoğrafı ile yürüyüş yaptılar.
Ardından "Öldürülmek istemiyoruz" sloganları atıp yürüyen taksiciler adına konuşan Ali Çetin Taylan, "İstanbul'da 200, İzmir'de 50'nin üzerinde ve diğer illerde yüzlerce meslektaşımızı gasp terörüne kurban verdik. Yüzlerce aile öksüz yetim kaldı. Bu olayların son bulması için daha kaç masum canın yitip gitmesi gerekiyor?" diye konuştu.
Taylan, taksici cinayetlerinin önlenmesi için, 24 Ekim 2024 tarih ve 25 bin 620 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelik'in bir an önce uygulanması gerektiğini de söyledi.
Gece vardiyasında çalışan taksicilere emniyet kemeri zorunluluğunun kaldırılması gerektiğini de vurgulayan Taylan, "Çünkü herhangi bir saldırı anında manevra zorluğu çıkarmaktadır" dedi.
Basın mensuplarına açıklama yapan taksici Ahmet Can Özden, şunları söyledi:
“Bugün Oğuz Erge abimiz için toplandık. Bu koruma kabinleri Türkiye'de aktif olarak Adapazarı’nda kullanılıyor. Biz bunu neden yapamıyoruz. Bunlar Türkiye'de Gebzede üretiliyor ve yurtdışına ithal ediliyor. Bunu üretme imkanımız varken bunu neden bizler kullanmıyoruz. Artık taksicilere anlayışla yaklaşılsın. Her gün o kadar insanın stresini çekiyoruz ama sonunda sırtımızdan üç kurşunla vurulup öldürülüyoruz. Biz bununla ilgili gerekenlerin yapılmasını istiyoruz. Biz karşımızda muhatap bulamıyoruz. Belediyeye gidiyoruz olmuyor, odaya gidiyoruz olmuyor devlete sesleniyoruz olmuyor. Oda bize bizim araçlarımızın buna uygun olmadığını ve yapılamayacağını söylüyor. Ani bir hamlede veya saldırı sırasında emniyet kemerleri takılı olduğunda hızlı refleks yapıldığında kemer kilitleniyor ve kendimizi savunamayıp darp ediliyoruz. Bu insanlık değil biz evimize sadece ekmek götürmek istiyoruz. Ama benim ve meslektaşlarımın aileleri bizleri evimizden çıkarken güle güle diye uğurlamıyor helallik istiyoruz. Bu olmaması lazım. Sabaha kadar direksiyon sallıyoruz. Ama ölmekten korkuyoruz.”