İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri, İstanbul'da 2017 yılbaşı gecesi 39 kişinin öldüğü, 65 kişinin yaralandığı Reina katliamının ardından, 4 Ocak'ta Bornova ve Buca ilçelerinde operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında DEAŞ üyesi olduğu öne sürülen 22 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin kaldıkları evlerde yapılan aramalarda çoğunluğu sahte, farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, tablet, 2 palaska, 2 kütüklük, bel aparatı, GPS cihazı, keskin nişancı tüfeği dürbünü, gece görüş dürbünü, operasyonel fener, yabancılara mahsus 15 sahte geçici kimlik belgesi ele geçirildi. Şüphelilerin, terör saldırısını gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov ile Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları, DEAŞ terör örgütünün Suriye'deki yöneticilerinin talimatlandırdığı İstanbul'daki örgüt üyelerinin yönlendirmesiyle İzmir'de hücre evi yapılanmasına gittiği bilgisi edinildi. Emniyetteki sorguları tamamlanan 11'i kadın, 22 şüpheli adliyeye sevk edildi. İzmir'de özellikle turistik bölgelerde eylem yapmayı planladıkları iddia edilen 21 şüpheli tutuklanırken, 1'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Sanıklar hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılama sırasında tutuklu sanıklardan 10 kadın tahliye edildi.
Davanın bugünkü duruşmasına 11 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Savcının, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi yönündeki mütalaasının ardından söz alan sanıklar, mahkemeye tercüman aracılığıyla taleplerini iletti. Tutuklu sanık Abdullah Mengibay, iddianamedeki, 'Türkiye üzerinden Suriye'ye geçeceği'ne ilişkin iddiasının asılsız olduğunu iddia etti. Suçsuz olduğunu öne süren Mengibay, mahkemenin beraat kararı vermesini, sonrasında memleketine sorunsuz dönmek istediklerini söyledi. Tutuklu sanık Deerxıatı Tashenfulatı ise terörist olmadığını, Türkiye'ye hainlik için gelmediğini belirterek, ya tahliyesine ya da en kısa sürede mahkumiyetine karar verilmesini istedi. Tutuklu sanıklardan Halid Hilal de hiçbir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını öne sürerek, Türkiye'ye suç işlemek amacıyla değil daha iyi bir yaşam için geldiğini söyledi. Hilal ayrıca tahliye talebinde bulundu.
Türkiye'ye kanuni yollardan çalışmak için geldiğini anlatan bir diğer tutuklu sanık Kemal Kabour da, "Türkiye'de yasa dışı faaliyette bulunmadım. Terör örgütleriyle bağlantım yok. Yaklaşık 1.5 yıldır tutukuluyum, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Diğer tutuklu sanıklar ile avukatları da tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi. (DHA)