İzmir'e "Taş" gibi yatırım
Pınarbaşı'nda eski kireç ocaklarının olduğu alanda 50 milyon lira yatırımla taş ocağı işletmeciliği yapan ZA Madencilik, ezber bozdu. Sektörde ilk kez kurulan toz tutma ünitesiyle 10 milyonluk çevre yatırımına imza attı. Böylece, toz şikayeti tarihe karıştı. Dinamit patlatmada ise nano teknolojiyi tercih etti. Firma ortaklarından İbrahim Ada, "Burayı aldığımızda çöplüktü. Biz sektörü yeniden yazdık, 5 yıldızlı bir tesis yaptık" dedi.
İZMİR- Madenler Boğazı mevkiinde 2008 yılına kadar faaliyet gösteren kireç ocakları nedeniyle "duman altı" olan Pınarbaşı, son dönemlerde vatandaşların "çimento" ve "taş ocaklarına" karşı yaptıkları eylemlere ev sahipliği yaptı. Bölgedeki 4 taş ocağından biri olan ZA Madencilik ortaklarından İbrahim Ada, kapılarını açarak tüm iddiaları tek tek yanıtladı.
İbrahim Ada, 2008 yılında devraldıkları bölgenin adeta çöplük alanı olduğunu belirterek taş ocağı işletmeciğinden önce çevre yatırımına başladıklarını söyledi. Öncelikle daha önce vatandaşların şikayet ettiği "toz" sorununa el attıklarını belirten Ada, 5 milyon lira yatırımla toz tutma ünitesi kurduklarını söyledi. Tozun en önemli kısmının araçlara yükleme yaparken çıktığını, kurdukları kapalı üniteyle yükleme sırasındaki tozun hiçbir şekilde havaya karışmadığını belirtti.
“PENCERESİ KIRILANIN EVİNİ YAPARIM”
Dinamit patlatma yerine teknolojiye yatırım yaptıklarını söyleyen İbrahim Ada, "Nano kapsüllü elektrik sistemleriyle çalışıyoruz. Böylece ortada herhangi bir ses çıkmıyor. Hatta ben kişisel olarak bunu biraz daha ileri götürdüm. Bölgemizdeki polis merkezlerinin her birine gidip 'Eğer vatandaşın evinin bir camı bile kırılsa ben evini baştan aşağıya yaparım" diye taahhüt bile verdim. O kadar iddialıyız" dedi.
TAŞIMAYA ÖZEL YOL
100 bin metrekarelik alanda hizmet veren tesiste her alanı ayrı ayrı tasarladıklarını belirten İbrahim Ada, taşımacılıkta kullandıkları TIR ve kamyonların da yine Pınarbaşı merkezinden geçmesine izin vermediklerini söyledi. "Araçlarımızın da vatandaşları rahatsız etmemesi için özel yol yaptırdık. Böylece gürültü kirliliğinin de önüne geçtik" diye konuştu.
EĞER TIKANMA VARSA BİZDEN DEĞİL
Bölge sakinlerinin çıkan tozların kanalizasyon sistemine çamur olarak döndüğü iddiasını da yanıtlayan İbrahim Ada, "Bunun için Devlet Su İşleri aracılığıyla ocağın girişinde bent yaptık. Suların tamamı bente oradan da İZSU kanalizasyonuna gidiyor. Yani Pınarbaşı'na bizden giden su yok. Kaldı ki ortada zaten toz da yok" yanıtı verdi.
KANSER İDDİASI
Kanser iddialarının gündeme getirildiğini ifade eden İbrahim Ada, "Burada 70'i Pınarbaşı halkından 100 kişi çalışıyor, esnafından taşeronuna kadar da 1500 kişiye dolaylı yoldan istihdam sağlıyoruz. Ocakta çalışan bizleriz, o yüzden önce biz kanser oluruz ama bunca yıldır tek vaka yok" dedi.
50 MİLYONLUK YATIRIM
Tesisin toplam 50 milyon lira yatırımla kurulduğunu, aylık 7 milyon lira da İzmir'e katma değer sağladığını, bunun yılda 100 milyon liraya ulaştığını söyleyen İbrahim Ada, benzeri olmayan bir işletmeye imza attıklarına dikkat çekerek, "Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan çevre iznine layık görülen bir firmayız. Ama bunun için bizden istenileni değil istenmeyenleri de fazlasıyla yaptık, yapmaya da devam edeceğiz" dedi.
KAPIMIZ AÇIK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın incelemeleri doğrultusunda ‘örnek tesis’ olarak gösterilebilmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Ada, "Vatandaşlarımızın hassasiyetini anlıyoruz. Son derece haklılar. Ancak biz ne toz ne de başka bir şeye asla izin vermeyen bir firmayız. Kapımız herkese açık, gelip inceleyebilirler. Her ay rutin olarak denetim yapılıyor ve bugüne kadar hepsinden olumlu rapor aldık" diye konuştu.