İzmirli profesöre ikinci 'Türban' davası

İzmir'de, türbanlı öğrencilerin derse girmelerini engellediği gerekçesiyle daha önce 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan ve sağlık sorunları nedeniyle cezası ertelenen Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü eski öğretim üyesi emekli Prof.Dr. Esat Rennan Pekünlü, aynı gerekçeyle hakkında açılan ikinci davada hakim karşısına çıktı. Prof. Dr. Pekünlü, suçlamaları kabul etmezken, o dönem türbanla derslere girilemediğini ve bunu da öğrencilere örnekler göstererek izah ettiğini savundu.

Haberler / İzmir

23 Ekim 2014 Perşembe 13:12

PAYLAŞ

İZMİR - Duruşmaya katılan şikayetçi öğrencilerden 2'si ise, söz konusu dönemde türbanla derslere katılınabildiğini ve Prof. Dr. Pekünlü'nün kendilerini engellediğini belirtip şikayetçi olduklarını kaydetti. Duruşma ertelenirken, bir grup öğretim üyesi adliye binası önünde Prof. Dr. Pekünlü'ye destek olmak için basın açıklaması yaptı.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Binası girişinde 5 Mart 2012 tarihinde, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nde eğitim gören öğrenciler Fahriye Erengü, Canan Türker, Zuhal Özcan ve Neşra Gökdağ, o dönem Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü'den şikayetçi olup, okula girmelerini engellediğini ileri sürdü. Bunun üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, Prof. Dr. Pekünlü hakkında 'Öğrencilerin Toplu Olarak Bulundukları Binalara Girilmesine veya Orada Kalınmasına Engel Olma Eğitim ve Öğretimin Engellenmesi' suçlamasıyla dava açıldı.

9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması bugün saat 09.00'da yapıldı. Duruşmaya, öğrenciler Zuhal Özcan ve Neşra Gökdağ, avukatları Hasan Erdoğan ile Mehmet Gün, eski öğretim üyesi emekli Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, avukatı Murat Fatih Ülkü ve bazı öğretim üyeleri katıldı. Savunması alınan Prof. Dr. Pekünlü suçlamaları kabul etmezken, söz konusu dönemde, türbanla derslere girmenin yasak olduğunu ve bunu da örneklerle öğrencilere anlattığını dile getirip beraatini istedi. Daha sonra dinlenen öğrenciler ise türbanla derse girmenin yasak olmadığını ve Prof. Dr. Pekünlü'nün kendilerini engellediğini öne sürüp şikayetçi olduklarını aktardı. Duruşma, şikayetçi olan diğer iki öğrencinin de mahkemede hazır bulunması ve bazı eksikliklerin tamamlanıp tanıkların dinlenmesi amacıyla 5 Şubat 2015 tarihine ertelendi.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Prof. Dr. Pekünlü ile kendisine destek için duruşmaya katılan bir grup, duruşma sonrası adliye hizmet binası önünde basın açıklaması yaptı. Prof. Dr. Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü şunları söyledi:

"2012'den bu yana bir süreç yaşıyoruz. Aslında Prof. Dr. Pekünlü değil, Türkiye'de laiklik ve hukuk devleti yargılanıyor. Attığımız bütün çığlıklara rağmen, sesimiz yeterince duyulmadı. Bugün Türkiye'de bir gerçek var. Anayasa Mahkemesi kararları açık. Türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesi Anayasal sisteme aykırıdır. Peki şimdi ne oluyor, türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesini engellemeyen sadece bu Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde onları uyaran ve tutanak tutan Prof. Dr. Pekünlü yargılanıyor. Bir dosyadan hüküm giydi ve infaz süreci iki ertelemenin ardından 20 Kasım'da başlayacak. Türkiye'de Prof. Dr. Pekünlü'nün dosyası üzerinden laiklik aşındırılmıştır. Laikliğe duyarlı kesimlere seslenmek istiyorum, Rennan Pekünlü dosyasına sessiz kalamazsınız."

'DİĞER ÖĞRETİM ELEMANLARINA GÖZDAĞI İÇİN'

Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) adına açıklama yapan İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldız, Prof. Dr. Pekünlü'nün sıradan bir kişi olmadığını savundu. Prof. Dr. Yıldız şöyle konuştu:

"Aslında hiçbirimizin belki daha önce tahmin edemeyeceği bir olay için toplanmış bulunuyoruz. Rennan Pekünlü sıradan bir insan değil. Rennan hoca herkes için önemli bir şahsiyet. Bilimin gelişmesi açısından Türkiye'nin yetiştirdiği önemli isimlerden birisi. Bu kişinin, geçerli yasaların uygulanması konusundaki hassasiyeti nedeniyle hepimizin gözü önünde dört duvar arasına sokulmak istenmesi, dönemin hukukunu uygulayıp bir intikam amacıyla ve geri kalan tüm öğretim elemanlarına bir gözdağı vermek ve ibret olsun diye özgürlüklerinden mahrum etme girişimini kabul etmiyoruz."

'BU GÜNLERE BU ŞEKİLDE GELDİK'

Yaşadıklarına tepki gösteren Prof. Dr. Pekünlü ise şunları dile getirdi:

"Ben İzmir Güzelyalı Müdafa-i Hukuk İlköğretim Okulu mezunuyum. Hukukun müdafasını bize orada öğrettiler. Hukukun müdafa edilmemesi durumunu da Ege Üniversitesi'nde yaşadım. Odamda araştırma yaparken, derslere hazırlanırken, odama gelen öğrencilerin 'Hocam aşağıda türbanlı öğrenciler var rahatsız oluyoruz' demelerini ve onların bu çığlıklarını görmezden gelip, üç akıllı maymunu oynayamazdım. Bu günlere bu şekilde geldik."

2 YIL 1 AY CEZASI KESİNLEŞMİŞTİ

Prof. Dr. Pekünlü, aynı konuda başka öğrencilerin şikayeti üzerine yargılandığı davada daha önce 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmış ve karar Yargıtay tarafından onanıp kesinleşmişti. Sağlık sorunları nedeniyle cezaevine girişi ertelenen Prof. Dr. Pekünlü'nün Kasım ayında cezasını çekmek üzere cezaevine girebileceği belirtildi.