Gönül MORSÜNBÜL/ EGEPOSTASI- Geçtiğimiz yıl Brezilya donanmasına ait olan ve içerisinde tonlarca asbestin olduğu Nae Sao Paulo gemisinin İzmir’e girişinin engellenmesinin ardından bu kez de Libya’dan Aliağa’ya getirilen Sloug isimli tanker gemisi, gemi söküm sektörünün neden olduğu çevre sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi.
Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Ege Bölge Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehlika Koç, İzmir Aliağa’ da yerleşik gemi söküm tesisleri için yıllardır uyarılarda bulunduklarını, tehlikeye dikkat çektiklerini ve önerilerde bulunduklarıını söyleyerek "Israrla söylediklerimizi yaşam doğrulamaktadır. Gemi söküm tesislerinde ciddi denetimler yapılmamaktadır. Bunun son örneğini Libya’dan Mısır’a götürülen, oradaki ekolojist ve çevrecilerin bilinçli tepkileri üzerine Aliağa’ya getirilen Sloug isimli tanker gemide görmekteyiz" dedi.
GEMİNİN SÖKÜMÜ İÇİN PROSEDÜRLERE UYULMADI
Mısır’ın kabul etmediği Sloug isimli tanker geminin içinde 6 bin ton kimyasal bulunduğunun öne sürüldüğünü ifade eden Koç, "Bunun çok büyük bir olasılıkla doğru olduğunu düşünüyoruz. Sloug isimli bu tankerde yıllarca tehlikeli atık niteliğindeki petrol atıklarının depolandığını biliyoruz. Sloug, kullanılamaz duruma geldiği için sökülmesi gerekmiştir. Geminin ülkemizde sökülebilmesi için ne Basel Konvansiyonu’na ne de işletilmesi gereken prosedürlere uyulmuştur. Sloug isimli bu tehlikeli atık deposu tankerde petrolden buharlaşan gazlar için “gas free” ölçümleri yapılmış mıdır? Bu serbest gazlar nerede ve nasıl giderilmiştir? Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, gas free (serbest gaz) raporu olduğu bile belgelenen bir geminin sökümü sırasında serbest gazların patlayarak yanması sonucunda oluşan faciayı asla unutmamıştır! Bu olayda parçalanarak ve yanarak öldürülen yedi gemi söküm işçisini saygıyla anıyoruz." dedi.
O KADAR ÇOK UYARDIK, İTİRAZ ETTİK Kİ…
Mehlika Koç, "Bu tür yalan yanlış bilgilerle donatılan birçok gemi söküm için İzmir Aliağa’daki gemi söküm tesislerine getirilmektedirler. OTOPAN’dan SAO PAULO’ya kadar o kadar çok örneğine karşı direndik ve uyardık, itiraz ettik ki… Bu direnişlerimizin sonuçları Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölgesi Şubesi’nin haklılığını açık seçik kanıtlamıştır!" dedi.
‘ÜLKEMİZ HER TÜRLÜ TEHLİKELİ ATIĞIN ÇÖPLÜĞÜ HALİNE GETİRİLDİ’
Gemi söküm tesislerinin, gemi söküm sanayicilerinin kurduğu ve işlettiği GEMİSANDER tarafından değil; TMMOB’nin ilgili Odalarının uzmanlarınca, Üniversitelerin ilgili bölümlerinin yetkilileriyle, Türk Tabipleri Birliği uzman hekimlerince, Türkiye Barolar Birliği’nce ve kentte en örgütlü ekolojik ve çevre örgütlerinin temsilcilerinin de gözlemci olarak katıldığı oluşumla denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Koç, "Hollanda Mahkemelerinin Daniella ve Jumbo Spirit isimli tehlikeli atık depolama tankerleri hakkında vermiş olduğu karar, ülkemizde gemi sökümünün ne kadar denetimsiz ne kadar başıboş olduğunun kanıtıdır. Gemi sökümleri aracılığıyla ülkemiz nükleer başta olmak üzere her türlü tehlikeli atığın çöplüğü haline getirilmiştir" dedi.
Öte yandan Koç, "gemi sökümü hakkındaki önerilerimizin yaşamımıza geçirilerek, gemi sökümü nedeniyle oluşan ekolojik yıkımın engellenmesini ısrarla talep ediyoruz" açıklamasında bulundu.