Karaburun’da rüzgar santrali isyanı
İzmir’in Karaburun İlçesi sınırları içerisinde Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan Sarpıncık Rüzgar Enerji Santrali projesiyle ilgili Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlarken, Karaburun Kent Konseyi isyan etti. “Yenilenebilir temiz enerji nereye kadar temiz” ve “Ne pahasına temiz enerji” diye soran Karaburunlular protesto gösterisi yapınca, bugün Sarpıncık Köy Kahvesi’nde, ÇED Yönetmeliği gereğince düzenlenmek istenen halk toplantısı gerçekleştirilemedi.
İZMİR - Karaburun'un rüzgar santralı tarlasına dönüşmesinden endişe ederek bir süredir tepkilerini dile getiren yarımada halkı, bugün bir protestoya daha imza attı, Sarpıncık Köyü'nde, santral için düzenlenmesi planlanan ÇED toplantısı yapılamadı.
Toplantı tutanağı, “10.04.2014 tarihinde Saat:13.00’de Sarpıncık Köyü Kahvesi’nde Orman ve Su İşleri Bakanlığı, İzmir Halk Sağlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü temsilcileri ile toplanılmış ancak halk bilgilendirilmek istemediğinden sunum yapılamamış ve toplantı sona erdirilmiştir” denilerek imza altına alındı.
Protestoya; Sarpıncık ve Haseki Köyü muhtarları, Karaburun Belediye Meclis Üyeleri, Karaburun Kent Konseyi, Egeçep, yarımadada bulunan STK’lar ve köylüler destek verdi. Karaburun Yarımadası yüzölçümünün 2/3’üne yaklaşan bir alanda RES projelerine üretim lisansı verildiğini belirten Karaburun Kent Konseyi yetkilileri, "Doğal değerleri ve nadir biyoçeşitliliği ile Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmesi düşünülen Karaburun Yarımadası mevcut kurulu RES’lerine ilave olarak kurulacak yeni bir RES çarpan kümülatif etkiyle genelde Yarımadanın ve proje özelinde Sarpıncık-Haseki bölgesinin sahip olduğu doğal/kültürel/ekonomik değerlerin geri dönüşsüz biçimde yok olmasına neden olacaktır" dedi. Konsey açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Karaburun Yarımadası’nın binlerce yılda oluşan doğal yapısı, biyoçeşitliliği, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altına alınmış türleri de barındıran zengin kuş varlığı, endemik türlerin de bulunduğu bitki örtüsünün tahribatı katlanarak artmaktadır. Mera ve otlak alanlarının, çok kısıtlı ve bu nedenle çok değerli olan tarım alanlarının RES’lerine tahsisi ile geçim kaynakları hızla kısıtlanmaktadır. Bölge kalkınmasında çok önemli yeri olan alternatif turizm potansiyeli yok olmaktadır.
Köylerin neredeyse içlerine kadar kurulan türbinlerle sağlıklı bir çevrede ve sağlıklı olarak yaşama hakkı tehdit altına alınmaktadır.
Mevcut durumda, Karaburun Yarımadasında bölge için çok yoğun ve yaygın kurulmuş RES’lerinin bölgedeki olumsuz etkileri yaşanmaktayken, yeni RES yatırımlarına izin verilmemesi gerekmektedir. Bölgedeki yatırımların tek tek proje bazında değil Yarımada bütününde değerlendirilmesi zorunludur. Bu çerçevede; Enda Holding’e ait Yaylaköy RES Projesi imar planı revizyon talebini “…mevcut RES’lere ilave olarak yapılacak olanların, Yarımadada ileride telafisi mümkün olmayacak zararlara sebep olması söz konusu olacaktır…” gerekçesi ile oy çokluğuyla red edilmiştir (7 Mart 2014 ve 24. Mart.2014 tarihli İzmir İl Genel Meclisi Kararları).
Enda Holding’e ait “Mordoğan RES Projesi” imar planı talebinin, Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı İlanı süreci de dikkate alınarak, ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir. (7 Mart 2014 tarihli Belediye Meclisi Kararı)
Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait, Karaburun RES Projesinin Yarımadanın %60’ını kapsayan “ÇED Gerekli Değildir” kararının ve üretim lisansının iptali yönünde hukuki süreç devam etmektedir.
Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından Sarpıncık Köyü’nün 550 m., Haseki Köyü’nün 260 m. yakınından başlayarak 13 adet türbin kurulmasını öngören “Sarpıncık RES” projesi, bölgede Öres’ A.Ş tarafından kurmakta olan Salman RES ve Lodos AŞ Karaburun RES Projeleri ile komşu alanlardadır. Dava süreci başlamış olan Karaburun RES Projesinin Sarpıncık Köyüne 400 m. yakınına kadar türbin yerleşimi öngörülmektedir.
Proje dosyasında flora, fauna ve sosyal yaşam ve insan sağlığı üzerine etkilerin hiçbir şekilde irdelenmediği bu projeye, yukarıda ana gerekçeleri özetlenen Yarımada genelindeki ve bölge özelindeki olumsuz etkileri nedeniyle, karşı çıkıyoruz.
Karaburun Yarımadası bileşenleri, bölgede yeni RES yatırımlarına, kapasite artışlarına izin verilmemesi, inşaatına başlanmamış RES projelerinin durdurulması, kurulmuş olanların denetlenmesi, neden oldukları zararların asgariye indirilmesi için ulusal ve uluslararası platformlarda mücadelesine devam etmekte kararlıdır.
Bu mücadelede yanımızda olan Çevre ve Ekoloji Avukatları Hareketine (ÇEHAV), EGEÇEP’e, yaşam hakkı için destek veren tüm kişi/kuruluşlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Önümüzde uzun ve zorlu bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak, şundan eminiz ki, bu dayanışma ve kararlılık sürdükçe, doğal-kültürel-yerel zenginliklere karşı işlenen suçları durdurmak daha kolay olacaktır."