Bir şirket, Karşıyaka Belediyesi'ne, temizlik, yemek, araç kiralama gibi bir takım hizmetler verdi. İddiaya göre şirket, alacağını tahsil edemedi. Bunun üzerine dava açıldı. Davayı kazanan şirket, Karşıyaka 3'üncü İcra Dairesi aracılığı ile haciz işlemi başlattı. Karşıyaka Belediyesi hizmet binası ve belediyenin öz varlıklarına haciz konuldu.
AK PARTİ: KÖTÜ YÖNETİM HACİZ GETİRDİ
AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı İsmail Çiftçioğlu, belediyenin son dönemde maddi kriz nedeniyle çalışanların maaşlarını ödemekte sıkıntı çektiğini, araçlara konulacak benzin parasını bile zor bulduğunu ileri sürerek, "Karşıyaka Belediyesi, şimdi de haciz şoku yaşadı. Belediyenin birçok işini yapmasına rağmen alacaklarını uzun süredir tahsil edemeyen bir şirketin açtığı dava neticesinde, Karşıyaka Belediyesi'ne 3 milyon 616 bin TL haciz geldi. Yıllardır devam eden kötü yönetim sonucu Karşıyaka halkına hizmet verilemez noktaya gelindi" dedi.
BAŞKAN KREDİ ARIYOR
Karşıyaka İlçe Başkanı İsmail Çiftçioğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın kredi aradığını da ileri sürerek, şunları söyledi:
"Akpınar, giderayak ilçemize bir leke daha bıraktı. Yapılan güzel hizmet ve projelerle anılması gereken ilçemiz, iş bilmez yönetim yüzünden hacizlerle gündeme geliyor. Belediyeye gelen son haciz, kamuoyundan gizlenmeye çalışılıyor. Ancak Karşıyaka halkına gerçekleri açıklamak ve nasıl kötü bir yönetimle karşı karşıya olduklarını göstermek bizim görevimizdir. Belediyeye gelen 3 milyon 616 bin TL'lik haciz, maddi darboğazın sadece bir örneğidir. KENT A.Ş. bünyesindeki çalışanlara, maaşları geç ödenmektedir. Belediyedeki hizmet araçlarına benzin konulacak paranın bulunmasında bile sıkıntı yaşanıyor. Karşıyaka, her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Karşıyaka'nın geldiği nokta, ne kadar kötü yönetildiğinin de kanıtıdır" dedi.
BÜTÇENİN YÜZDE 5'İ FAİZE GİDİYOR
Başkan Akpınar'ın, ilçeye 110 milyon TL yatırım yaptıklarına ilişkin açıklamasını da değerlendiren Çiftçioğlu, "Başkan Akpınar'ın söylediği 110 milyon TL, belediye bütçesinin yüzde 9'una bile karşılık gelmiyor. Zaten şu anda bütçenin yaklaşık yüzde 5'ini de sadece faiz giderleri oluşturuyor. Normalde belediye bütçesinin yüzde 20'sinin sadece yatırıma ayrılması gerekir. Rakamları büyük göstererek, sanki çok hizmet yapmış gibi anlatıyorlar. Karşıyaka'nın 4'te biri nüfusa sahip olan Menderes'te de aynı yatırım tutarı mevcut. Karşıyaka halkı, artık bunlara kanmayacak. Bugüne kadar, 'nasıl olsa Karşıyaka halkı bize oy verir' diyerek yan gelip yattılar. Atatürk ve Cumhuriyet gibi ortak değerlerimiz üzerinden siyaset yapıp, insanlarda korku yarattılar. Tüm bunları yaparak, oy toplamayı mübah sandılar. Ama bu sefer, CHP'nin Karşıyaka'yı yanıltmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'EKONOMİK KRİZDE BORÇ AYIP DEĞİL'
Karşıyaka Belediyesi yetkilileri ise bu işlemin kendileri için öngürülemeyen bir işlem olmadığını açıkladı. Belediyelerin, borçlarını ödemek için ya borçlanma yoluna gittiğini veya mülkünü sattığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Biz borçlanma yoluna gittik. Bankacılık sektörünün içinde bulunduğu durum nedeniyle hakkımız olan kredinin bir miktarını kullanabildik. Taşeron Yasası'ndan önce alacaklarını belli bir sürece yayan firmalar, taşeron yasasının ardından belediye ile işleri kalmayınca mecburen alacaklarının peşine bu şekilde düşüyor. Bu rutin bir işlemdir. Parça parça firmanın ödemeleri yapılır. Bir kısmı yapıldı da zaten. AK Parti İlçe Başkanı, bu çıkışıyla Hükümet politikasının açığını ele vermiş oluyor. Çünkü sadece Karşıyaka Belediyesi değil, Türkiye'deki tüm belediyelerin durumu aynı. Bizim toplam borcumuz 85 milyon lira. Bunun pek çoğu da taşeron şirketlere. Eğer Taşeron Yasası çıkartıldığında belediyelere belli bir kaynak yaratılsaydı, bugün bu sorunu yaşamazdık. İktidar partisinin ilçe başkanı, kendi belediyelerini gözden geçirmeli. Bütçesi oranıyla borcu en dengeli belediyelerden biriyiz. Buradaki temel sorun belediyelere gerekli gelir kaynaklarının merkezi hükümet tarafından sağlanamamasıdır. Borç, böyle ekonomik bir krizde bir ayıp değildir. Her gün yüzlerce firma kapanmakta, esnaf batmaktadır. Bu süreçte sayın ilçe başkanının bu konuları gündeme getirmesi doğru değildir. Bundan sonra ya yerel yönetim yasası çıkarılmalı veya yerel yönetimler güçlendirilmeli." (DHA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
