Ege Postası
Geri

Kayyum yayını kesti kamu spotu girdi

Mecidiyeköy'deki Koza İpek grubuna ait Kanaltürk TV, Bugün ve Millet gazetelerinin bulunduğu bina önünde toplanan gruba polis müdahale etti. Grup, biber gazı sıkılarak bina önünden uzaklaştırıldı. Polis, daha sonra kilitlenen demir kapıdaki zincirleri demir makasıyla keserek binaya girdi. Kayyumların binaya girmesinden sonra reji odasına giren kayyumlar yayının kesilmesini istedi. Daha sonra yaşanan tartışmaların ardından yayına kamu spotu girdi. Bina önünde polis, uzaklaştırdığı grubun önünde TOMA ile bekliyor.
Kayyum yayını kesti kamu spotu girdi
Haberler / Güncel
28 Ekim 2015 Çarşamba 09:17
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bugün TV Genel Yayın yönetmeni Tarık Toros yayının kesilmek istenmesine tepki gösterdi. Toros kapıda yayının kesilmesine karşı çıkarak bir süre kayyumların müdahalesine tepki gösterdi.
Tarık Toros şunları söyledi:
"Kanalın genel yayın müdürü benim. Neden kameranın arkasına geçiyorsunuz. Bu yayın devam edecek. Yayına müdahale edemezsiniz. Yayını yayın müdürü götürür." Bunun üzerine kayyum heyeti "Ben sizi görmeye geldim. Buyurun yukarı çıkalım." diye Toros'a yanıt verdi.
Toros yine bu isteğe karşılık olarak şunları söyledi:
"Yayına müdahale etmeyin. Titriniz nedir sizi? Arkadaşlar herkes işine baksın. Göreviniz nedi? Burası benim kanalım, ben bu kanalın genel müdürüyüm. Hangi hakla benim yayınımı durduruyorsunu? Bu kanalın her dakikasının kontrolü benim. Yayına müdahale edemezsiniz. Kayyumun böyle bir yetkisi yok." diye konuştu.

KAYYUM: BURAYI  YÖNETMEME İZİN VERİN
Ümit Onal: "Benim burayı yönetmeme müsaade edin. Hiçbir kimseyle ilişki kuramadım. Mesai arkadaşlarım lütfen benimle gelir misini? Birlikte dışarı çıkacağız, sizlerle kol kola birlikte çıkalım. Bana yardımcı olun beraber çıkalım buradan."

Tarık Toros: "Arkadaşlarım telefon etti, ana kumanda müdahale var dediler. Normal yayın akışına dönün dediler. Benden talimat almadan herhangi bir şey yapmayın dedim. Baktım içeride ismini kim olduğunu sordum, bir şey söylemeyemeyn iki tane bey, sürekli arkadaşlarıma talimat veriyorlardı. Israrla buranın genel yayın yönetmeni benim dedim. Siz bu insanlara talimat veremezsiniz dedim. Israrla isimlerini, hangi yetkiyle hakkı kullanmaya çalıştıklarını, bu odaya girdiklerini... Bu oda bizim mahremimizdir, bu oda yayın kuruluşlarının beynidir. Bu odaya yayın yönetmeni müdürü ve operatörü arkadaşlarımın dışında genel yayın müdürü girer sadece.
Kanalın genel yayın müdürü benim. Ne kanalıma ne Kanaltürk'e el konulmuştur. Kanaltürk'ün genel yayın yönetmeni Murat Uzun'dur, Bugün TV'nin genel yayın müdürü Tarık Toros'tur. Beni kimse engelleyemez. Kanalıma bir kayyum atanmış olabilir, aldığımız bilgi bir tebligat yok. Atanmış bir durum da yok. Yani şirketimize polis gücümüzle girilmesinden itibaren herhangi bir kağıt, imza yok.
Bir defa devraldığınız şey yönetim olur. Yayın yönetmeni benim. Ama devraldığınız yönetimden aldığınız fiili bir durumla polisler nasıl girdiyse buraya, siz benim ana kumandama giriyorsunuz.
Diyor ki "lütfen biraz nazik olun" Benim arkadaşlarım kelepçelendi, biber gazı sıkıldı. Sen burada nasıl çıktın kapıda? Çünkü burada bulunma yetkin yok.
Hangi yetkiyle içeridesin ki bana bunu da söylemiyorsun. Bana bir kağıt göster, "Bu kanalın genel yayın müdürü ben oldum" de. Sözlü olarak da yazılı olarak da söyleyemiyor. Ben şu anda yayın sorumlusu olarak bu durumun daha ne kadar devam edeceğini bilmiyorum."



CHP'Lİ YARKARDAŞ: SAYIN KILIÇDAROĞLU HUKUKUN UYGULANMASI ADINA GÖREVİMİNİZ DEVAM ETMESİNİ İSTEDİ
CHP'li Barış Yarkardaş ise kayyum atanmasından sonra ortaya çıkan durumla ilgili olarak şunları söyledi: 

"Şu anda Kanaltürk'ün BugünTV'nin ana kumanda masasındayız. uzun yıllar televizyonda çalıştım. Yetkili olmayan hiç kimse bu odaya giremez. Burası bir geminin kaptanının odasıdır. Az önce sayın genel başkanımız Kılıçdaroğlu ile konuştum. Buradaki hukuk rezaletini aktardım. Sayın Kılıçdaroğlu, selamlarını saygılarını iletti. Önemli bir demokrasi mücadelesi verdiklerini ve bunun yanında basın özgürlüğünün sağlanması iin CHP'nin burada grulunan vekil arkadaşlarımızla birlikte hukukun uygulanması adına görevimizin burada devam etmesini istedi. Biz CHP milletvekilileri olarak hayatımızda ilk kez yetkimiz olmadan bir yere girmek durumunda kaldık. Bu rejinin yayın yapabilmesi için buradayız.
Sabah polislkere defalarca anlatmamız rağmen hukuk dışı bir tebligat uygulamaya çalıştılar. Bu devranın mutlaka ve mutlaka bir gün döneceğini, bu hukuk dışı kararları alanların utanacaklarını ve bu hukukdışılıktan dolayı yargıulanacaklarını kendilerine söyledik.
Belki biraz sonra polis zoruyla, bu camları aşarak kırarak buraya girecekler, yayını kesmeye çalışacaklar. Herkes bu sabah 28 Ekimn 2015 tarihinde Mecidiyeköy'de yaşanan bu kara günü hafızalarına nakşedsin.
Düşünün az önce Halk TV'deydim. Akın İpek'in "kanala el konulursa maaşlarını alamazlar" diyerek maaşlarını ödediğini söyledim. Gazeteci arkadaşlarımız aldıkları paranın karşılığını vermek için çalışmak istiyorlar. Ama polis gazete içinde çalışanlara kimlik soruyor. Bunun adı polis devletidir. Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu yarattığınız eserle övünün.
Tıpkı cunta darbe dönemleri gibi tebligat getirdiğine, gazetecilerin kimlik göstererek koltuklarına oturduğuna şahitlik ediyoruz."



CHP'Lİ MAHMUT TANAL: TÜRKİYE'YE GEÇMİŞ OLSUN
Kayyumların görev ve sorumluluklarının şirketleri daha itbarlı bir hale getirmek olduğunu söyleyen Tanal şunları söyledi: 
"Ben Türkiye'ye geçmiş olsu diyorum. Burada yayın hakkı televizyonun basın özgürlüğü, bunları hep bir kenara bırakıyorum ben. Burada hiçbirisi uygulanmıyor. Burada bir piyes, siyasi iktidar bu kayyumlar da tarafsız bağımsız değil. Kayyumun görev ve sorumlulukları var. Bu şirketi itibarsızlaştırmak değil, daha itibarlı hale getirmek. Bu şirketin verimini artırmaktır. Bu şirketi, siyasi iktidarın istediği şekilde onun talimatlarıyla hareket etmek değildir. Bu kayyum atanması nedeniyle bu şirketten para alıyor. Bu şirketin hak ve hukukuna aykırı hareket edemezsiniz.



Bu televizyonun, basın mensubunun çizdiği bir portre vardır. İktidarın istediği şekilde yayın yapmasını teşvik etmek bu şirketi küçültür, değersizleştirir. Mevcut olan şirketi adeta bir terör örgütüyle ilişkilendirdiler. Karar benim elimde, 22 tane kayyum atanması lazım. 22 şirketin ilk hedefleri televizyon ve gazete oldu. Burada basını susturursak herkesi sustururuz dediler. Basına baskı yapan rejimler otoriter rejimlerdir.

İktidarların istemediği haberleri yapamazlar, istedikleri budur. Bu hukuk güvenliği açısından, kuaföre esnafa fabrikatöre tehdittir. Her iş verene her an için bu şekilde baskın yapılabilir. Bu işletmeyi müesseseyi kapatmadır. Burada görev vesaire yok. Düşman hukuku uygulanıyor. İktidarın sopası olarak bu kullanılıyor.

Bir an önce hukukçu arkadaşlarımızın bu itirazlarını yapıp, hakimlerin de bu kayyumları görevden almaları gerekir. Bu kayyumlarının bazıları AKP'nin meclis üyeleri, danışmanları. Asıl hedefleri şirketi batırmaktır."

ERHAN BAŞYURT (BUGÜN GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ): KİM OLDUKLARI BELLİ OLMAYAN İNSANLAR YAYANI ODASANA GİRDİ
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt ise kayyumların daha yemin ettiklerine dair bir belgenin avukatlarına sunulmadığını belirterek şunları söyledi:
"Daha kayyum görevi almamış, kim oldukları belli olmadıkları insanlar yayın odasına girmiş. Bu kayyumlar göreve başlamadı henüz. Yemin ettiklerine dair belgeyi avukatlarımıza sunmadılar. Tebligat yapılmadı. Yönetim kurulu üyelerimiz tarafından görev teslim edilmedi. Şu an görevde değiller. Anayasayı çiğneyerek nasıl girdilerse, haneye tecavüz nasıl olduysa, şu anda sansürü uygulamaya çalışıyorlar. Anayasayı paspas ettiler.
Bu kanalın sahibi, gazetenin sahibi Akın İpek'tir. Hiçbir yönetim kurulu üyemiz ne dün ne daha önce bizim yayınlarımıza müdahale etmemiştir. Akın bey de bu konuda en büyük özgürlüğü vermiştir."

AVUKAT BİLAL ÇALIŞIR: YAYINLA İLGİLİ TALİMAT VERECEĞİZ DEDİLER
Avukat Bilal Çalışır ise Kayyimların  yayınla ilgili talimat vereceğiz diyerek yayın odasına girdiklerini belirtti. Çalışır şunları söyledi: 

"Biz kayyumlara dedik ki sizin tarafsız olmanız gerekiyor. Sizin atanmanızın sebebi şirketi korumak. Yayın politikasına hiçbir şekilde müdahale edemezsiniz. Bunu kendileriyle de görüştük.

Yayın odasına girmişler. Sordum. "Yayınla ilgili talimat vereceğiz" dediler. Bir kere yönetim kurulu üyesinin böyle bir görevi yok. Geçici görevle gelmiş ve şirketi korumak zorunda. Tutanak tutacağız dedik sizinle ilgili. 

Kayyumların vazifesi şirketlerin mevcut halinin devamını sağlamaktır. Ama kayyumların buraya gelip yayına müdahale etmesinin farklı bir amaç güdüldüğünü, "çökme" tabirini ifade edeyim. 

Genel yayın yönetmeninin olduğu yerde siz talimat veremezsiniz. Böyle bir yetkiniz de yok. Kaldı ki göreve de başlamamışsınız. Ayrıca noteri çağırıp bir takım işlemler yapmadılar."

KANALTÜRK GENEL MÜDÜRÜ MURAT UZUN: BU İŞ BURADA BİTMEYECEK
"Bugün çok kara bir gün. Hepimiz yıllardır yaşamadığımız şeyleri burada yaşıyoruz. 20 yıldır bu işin içindeyim. Türkiye'nin en önemli patronlarıyla çalıştım. ben burada böyle bir şey yaşayacağımı düşünsem kötü bir rüya derdim. 
Biz herhalde burada gayri meşru işler yapıyor gibi görünüyoruz. Hukuktan bahsedeceğim hangi hukukta? Namustan bahsedeceğim hangi namus... Bizi izleyenlere şunu söyleyebilirim. Bu iş burada bitmeyecek. İnsanları uyandırmaya devam edeceğiz. İnsanlar uyuyor. İnsanlar artık neyle karşılaştıklarını, nasıl bir rejimle yaşamaya çalıştıklarını anlamaları. 
Bambaşka bir rejime doğru gidiyoruz. Bundan 10 yıl önce "Türkiye İran mı olacak" diyorlardı. İran olmayı arayacağımız günler geliyor.
Belki medya sektörünün en iyi en insancıl adaletli medya patronuyla çalışmaktan dolayı gurur duyuyorum."

POLİS ZİNCİRLENEN KAPIYI YERİNDEN SÖKTÜ
Mecidiyeköy'deki Koza İpek grubuna ait Kanaltürk TV, Bugün ve Millet gazetelerinin bulunduğu bina önünde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup, gece boyunca bekledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde yorgun düşen bazı kişiler battaniyelere sarılarak uyudu.
Sabah saat 04.45 sıralarında Çevik Kuvvet otobüsleri ve 2 TOMA Koza-Ipek grubu binası önüne geldi. Bu sırada toplanan kalabalık, alkış ve ıslıklarla polisin gelişini protesto etti. Haberi duyan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem bina önüne gelerek kalabalığa destek verdi. Polis ile bekleyen kalabalık arasındaki gerginlik sürerken, saat 07.00 sıralarında çok sayıda Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polisi Koza-İpek grubu binası önüne geldi. Sabah saat 07.15 sıralarında Kanaltürk TV ve Bugün TV'nin içinde bulunduğu binanın kapısına gelen polis ekipleri ile grup arasında arbede çıktı. Kapı önünde bekleyenlere biber gazı sıkılarak kapıdan uzaklaşması sağlandıktan sonra polisler demir zincirlerle kitlenen kapıyı itfaiyenin demir kesme makası ile yerinden söktü. Demir kapı polisler tarafından yol kenarına taşındı.



KAYYUM POLİS EŞLİĞİNDE İÇERİ GİRDİ
Binaya giren polisler kendilerine engel olmak isteyen çalışanları yaka paça dışarı çıkarttı. Bazı çalışanlar yere yatırılarak gözaltına alındı. Binanın içi boşaltıldıktan sonra kayyum görevlileri  polis eşliğinde içeri alındı. Binadaki çalışanlardan bazıları da yaşanan arbede de yaralandı. Bir gazeteci ise yaralı elindeki sarı basın karını göstererek 'Basın kartıma kan bulaştı' dedi.



KAMERALARIN KABLOSU ÇIKARILDI
Bina içindeki çalışanların tamamı dışarı çıkarıldıktan sonra kapı önünden canlı yayın yapan Kanaltürk kameralarının kablosu çekilerek canlı yayına son verildi. Kapıda bekleyenlere TOMA'dan tazyikli su sıkılarak dağıtıldı. TOMA'nın önüne gelen 4 kişi ise TOMA'nın hareket etmesini önlemek için elleriyle TOMA'yı ittiler. Biber gazı sıkılan 4 kişi polis tarafından uzaklaştırıldıktan sonra TOMA su sıkmaya devam etti. Yaşanan arbedede polisler çekim yapan kameramanları da engelledi. Bir basın mensubunun kamerası zarar gördü.



GERGİNLİK SIRASINDA CADDE KAPATILDI
Yapılan müdahalenin ardından binanın önü tamamen boşaltıldı. Polis tarafından zincir oluşturularak sivillerin binanın bulunduğu cadde üzerinden geçmesine izin verilmedi. İşine gitmek isteyen bir kadın polise tepki gösterdi. Polis kordonundan geçemeyen kadını gören CHP Milletvekili Mahmut Tanal kadının geçmesine yardımcı oldu.



Bir basın mensubuna ait basın kartı



Bina önünden yaklaşık 100 metre uzaklaştırılan grubun önüne polis, set oluşturdu. Polis daha sonra bina içine girdi.



Grupla polis arasında yaşanan arbede sırasında 5 kişi gözaltına alındı. 



Olay nedeniyle grup binasının bulunduğu Ortaklar Caddesi kısmen trafiğe kapatıldı.



YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası