Ege Postası
Geri

Kentin göbeğinde insanlık dramı

Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları 2’inci Bölge Müdürlüğü ortaklığında Buca İle Konak arasında devam eden Konak Tünelleri Projesi mağdur yaratmaya devam ediyor. Tünelin Konak çıkışında yer alan 100 yıllık geçmişe sahip Damlacık semti olarak da bilinen ve 4 ayrı mahallenin yer aldığı bölgede ikamet eden vatandaşların mağduriyeti gün geçtikçe artarken, son günlerde yaygınlaşan acil kamulaştırma dedikoduları da vatandaşları canından bezdirdi.
Kentin göbeğinde insanlık dramı
Haberler / İzmir
26 Mayıs 2014 Pazartesi 09:11
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Yapımına iki yıl önce başlanan ve 2015 başında tamamlanması planlanan Konak Tünelleri Projesi, yeni bir sosyal tramvayı da beraberinde getirdi. Önümüzdeki Ocak ayı içerisinde hizmete girmesi için Yeşildere ve Konak mevkiinde çalışmaların hızla devam ettiği tünel projesinin güzergahı üzerinde kalan Sümer Mahallesi, Namık Kemal Mahallesi ve Fatih Mahallesi’nde vatandaşı belirsiz bir bekleyiş kapladı. Evlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan vatandaşlar tünel mağduru olduklarını belirtirken, son dönemlerde ortaya çıkan “Evlerinize acil kamulaştırma işlemi yapılacak” dedikoduları ve konutlarına gelen “gayrı resmi” tahliye belgeleri nedeniyle diken üstünde bir bekleyişe girdiklerini ve huzursuz günler geçirdiklerini dile getirerek yetkililere sitem etti.
 
 TÜNEL NEDENİYLE 100 YILLIK TARİH KAYBOLACAK
Konak ilçesinin Sümer, Namık Kemal, Kemal Reis ve Fatih mahallelerinde yaşayan Damlacık Semti sakinleri sosyal bir travmanın eşiğine geldi. Devam eden Konak Tünelleri projesi nedeniyle evlerini kaybetme ve 100 yıllık yaşam alanlarından mahrum olma riski ile karşı karşıya kalan bölge halkı, kazanılmış tüm haklarının ellerinden alınacağını belirterek, büyük bir mağduriyet yaşadıklarını söyledi. Tünelin Konak çıkışına isabet eden alan üzerinde ikamet eden toplam 72 hanenin 165 sakini, altında tarih yatan bölgenin kaderine terk edildiğini söylerken, halkın hayatlarına sil-baştan yapmak zorunda kalacağını belirtti.
 
“GARYI RESMİ” BOŞALT EMRİ
Tüm bu gelişmelere karşın yaşam tarzları ve konutları tehlikede olan semtin son günlerde ortaya çıkan sıkıntısı esas sıkıntısı ise asılsız söylentiler oldu. Evlerine acil kamulaştırma yapılacağı yönündeki iddialar sonrasında büyük bir huzursuzluk yaşayan ve kafalarında birçok soru işareti kalan halk son günlerde ellerine ulaşan gayrı resmi evraklar nedeniyle ile diken üstünde günler geçirmeye başladı. İnşaat çalışmalarını üstlenen yüklenici firmanın çalışanları tarafından kendilerine üst üste yöneltilen “Evlerinize gidin, tehlike yok”, “Tünel çalışmaları nedeniyle evlerinizde çatlaklar oluşabilir, konutların yıkılma tehlikesi var” gibi çelişkili açıklamalar nedeniyle kafalarının karıştığını aktaran vatandaşlar, aldıkları son çağrı evrakları sonrasında şoka uğradı. Resmi hükmü bulunmayan ve yüklenici firma yetkililerince ev sahipleri ile kiracılara dağıtılan evraklarda, binaların boşaltılması durumunda kira yardımı ve taşınma bedeli ödeneceği konusunda bilgi verildi. Ege Asfalt A.Ş. imzası ile  evlere gönderilen tebligat belgelerine tepki gösteren vatandaşlar, “Karşımızda resmi bir makam yok. Madem evler boşaltılacak, kamulaştırma işlemi yapsınlar, devlet bize garantör olsun. Bu tarz evraklarla vatandaşı kandırmaya ve gayrı resmi işlem yapmaya çalışıyorlar. Vatandaşları psikolojik baskı altına alarak evlerinden kaçırmak amacıyla sokaklarda devleti temsilen ettiğini iddia eden, ne olduğu belirsiz insanlar geziyor” dedi.
 
HEM EV SAHİPLERİ, HEM DE KİRACILAR MAĞDUR
Evlere dağıtılan belgeler kapsamında kiracılara daire başına aylık 1000 TL yardım, kiracılara ise aylık 650 TL kira yardımı ile 1000 TL taşınma bedeli teklif edilirken, konuya soğuk bakan vatandaş ise, “Karşımızda resmi bir muhatap yok. Diyelim ki taşındık. Ya bu yardımlar ödenmezse kiminle muhatap olacağı? Ya döndüğümde evlerimiz yıkılırsa ne yapacağız'” dedi. Diğer yandan kendilerine ödeneceği iddia edilen paralar ile ev taşımalarının ya da yeni  bir ev kiralamanın mümkün olmadığını belirten halk, ev sahiplerinin kamulaştırma olsa bile, piyasa koşulları itibarı ile aynı imkanlara sahip bir konut alamayacağını, kiracılar ise aynı rakamlara ev tutamayacaklarını dile getirdi. “Burada sosyal cinayet işleniyor” diyen mahalle halkı, yüz yıllık yaşamlarından ve kültürlerinden de koparılmalarına isyan etti.


 
YOL İÇİN CAMİ DE YIKILACAK MI'
İnşaat çalışmaları nedeniyle sık sık sarsıntıların meydana geldiği bölgede konutların duvarlarında çatlaklar oluştuğu göze çarparken, tünel yapım çalışmalarını üstlenen firma yetkililerin zararınızı karşılayacağız vaadi ile binalara işaretleme yaptığını belirten semt halkı, geceleri evlerine girmeye korktuklarını da dile getirdi. Diğer yandan, mahalledeki iki camiden tarihi öneme sahip olan ve yapımı 1672 yılına uzanan Damlacık Camii de tünel çalışmaları nedeniyle kapatılırken, duvarlarında yıpranma ve yer yer çatlaklar oluşan dini tesisin kapısına “Zemin güçlendirme çalışmaları nedeniyle geçici olarak kapatılmıştır” uyarısı asıldı.
 
RESMİ MAKAMLARDAN MUHATAP BULAMADILAR
Yaşadıkları mağduriyetin büyük bir krize dönüşeceğini dile getiren mahalle halkı , en büyük dertlerinin ise karşılarında tünel çalışmalarını yürüten yüklenici firmanın yetkilileri haricinde muhatap bulamamak olduğundan yakındı. Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları 2’inci Bölge Müdürlüğü, İzmir Valiliği, Konak Kaymakamlığı yetkilileri ile bugüne dek görüşemediklerini ve dertlerini anlatacak bir makam bulamadıklarını söyleyen vatandaşlar, tüm çabalarına karşın İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi gibi yerel yönetim mercilerine de şikayetlerini iletemediklerini belirtti.
 
TESCİLLİ YAPILAR MÜZE OLACAK
2013 yılında riskli alan ilan edilen ve kamulaştırma işlemi uygulanan Sümer Mahallesi’nde ise, 37 evin 7 tanesi mahkemeye giderek işleme itiraz etmişti. Ayrıca, evlerin yıkıldığı ilk etapta yer alan 3 tescilli yapı da tünele rağmen ayakta durmaya devam ediyor. İmar işlemleri durdurulan ve iki kat konut izni bulunan, ancak daha sonra imar koşulları yeşil alan olarak değiştirilen bölgedeki mevcut üç tescilli yapının Anıtlar Kurulu onay vermediği için yıkılamadığı ve ilerleyen dönemde hazırlanacak rölöve planları dahilinde müze yapılacağı öğrenildi.
 
“BAŞKA KONAK YOK”
100 yıllık tarihi geçmişe sahip mahallede yaklaşık 70-80 senedir ikamet eden vatandaşlar olduklarına dikkat çeken Emekli Zabıta Amiri Naim Şahin, yerleşim yerlerini terk ettikleri halde sosyal tramvaya uğrayacaklarının altını çizerek, “Şimdiye kadar mahallemizde hiçbir önlem alınmadı ve konutlar boşaltılmadı. Şimdi de “evleriniz tehlikede, yıkılabilir” diyerek, kapı kapı dolaşarak bizleri gayrı resmi bildirimler ile baskı altına almaya ve buradan göndermeye çalışıyorlar. Ne bir ihtarname, ne bir yıkım emri, ne de bir tebligat var. Gelen kağıtların hiçbir yasal dayanağı yok ve halk telaş halinde. Elbette yol yapılacak, kent için gerekli bir ihtiyaç ama, istimlak şart ise, devlet, yani Bakanlar Kurulu kamulaştırma kararı alsın, biz de evimizin maddi karşılığını alıp gidelim. Bizler mağduruz. Nereye gideceğimiz belirsiz. Kazanılmış haklarımızı, evlerimizi, yaşam alanlarımızı kaybedeceğiz. Bir daha böyle bir yer bulamayız. Başka Konak yok” dedi.
 
“DEVLET, ŞİRKET ELİ İLE İŞ YÜRÜTMEYE ÇALIŞIYOR”
Karayolları Bölge Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı’nın zamanında tünel çalışmaları için hiçbir tedbir almadığını savunan Şahin, “Vatandaş tepkili. Ortada bir belirsizlik ve resmi olmayan yetkililerin çelişkili açıklamaları var. Tüneli yıl sonuna yetiştirmeye çalışıyorlar. Ne zaman tünel mahalleye dayandı, o zaman uyandılar. Şirket eli ile iş yürütmeye çalışıyorlar. Tünel geçen istikametin kamulaştırılmasını istiyoruz. “Parayı veririz, gidersiniz” anlayışını da kabul etmiyoruz. Mahallede kısmen değil, ada bazında yani tümden kamulaştırma istiyoruz. Sosyal ve ekonomik açıdan vatandaşı tatmin edecek bir kamulaştırma bedeli istiyoruz. Eğer söz konusu kira yardımı olacaksa, devletin buna garantör olmasını ve evlerimiz için Ulaştırma Bakanlığı yada Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün bize bir teminat vermesini istiyoruz. Vatandaşı mağdur etmeden, gereken idari ve mali tedbirler alınmalıdır” diye konuştu.  
 


BELİRSİZLİKTEN ÖTÜRÜ DÜĞÜN ERTELEYEN BİLE VAR
Tünel çalışmalarını devlet ile vatandaşı karşı karşıya getirdiğine de değinen 63 yaşındaki Şahin, “Onlar yoldan vazgeçmeyiz diyorlar, ben de evimi terk etmeyeceğim” diyerek yetkililere tepki gösterdi ve şöyle konuştu: “Son zamanlarda oldukça tedirginiz. Bölgenin zemini oldukça tehlikeli. Hem tünelin güvenliği, hem de evlerin güvenliği açısından tedbir alınması gerekiyor. Çökme yaşanabilir. Bunu firma yetkilileri de defalarca dile getirdi. Evimi boyayacağım, boşa masraf etmeye çekiniyorum. Yarın ne olacağımız belli değil. Çocuğuna düğün yapmak isteyen ancak, yaşananlardan ötürü düğünü erteleyenler bile var. Vatandaş evine yeni mobilya alacak, ona bile çekiniyor. Devlet burada vatandaşın can ve mal güvenliği için bir an önce tedbir almak zorundadır.”
 
MÜLTECİLER MAHALLEYİ MESKEN TUTTU
Milyon dolarlık Konak Tünelleri projesinin üzerinde tam bir hayat dramı yaşanırken, 421, 422, 423, 424, 425 ve 426 numaralı sokaklarda kentin başlıca sorunları arasında yer alan Suriyeli mültecilerin getirdiği sıkıntılar da belirsizliklerle birlikte kendini gösterdi. Terk edilen, boşaltılan ya da yıkılma aşamasına gelen metruk binaları mesken tutan mülteciler, mahalle sakinleri arasında ayrı bir tedirginliğe yol açmaya devam ediyor.  

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası