İzmir Ticaret Borsası'nın (İTB) aralık ayı olağan meclis toplantısı meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Meclisin açılış konuşmasını yapan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, tarım ürünleri ve üretimi anlamında endişeli olduğunu ifade ederek genetik çeşitliliğin, ekolojik dengenin varlığını devam ettirmesi ve biyosferdeki canlıların yaşamını sürdürebilmesinin son yıllarda tehlikeye girdiğini savundu. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli'nde bir alarm raporu yayınlandığını anlatan Kocagöz, "Buzulların erimesi, denizlerin yükselmesi, kuraklık ve küresel ısınma devam ediyor. Hatta 3 yıl önce Paris Zirvesi'nde belirlenen hedefler dahi bunu düzeltmeye yetmeyecek. Zaten şu anda sıcaklık 1 derece artmış durumda. Küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutmak için sadece 12 yılımız var. Eğer bir önlem almazsak yüzyılın sonuna dek sıcaklık 5 dereceye kadar artabilir, bu da kıyamet demek. Yani gezegenimizi kurtarabilecek son nesil bizler ve sizler oluyoruz. 5.5 milyar yaşındaki yuvamız, yani bu mucize gezegen, yaşamak için yardım istiyor. Bu nedenle üstümüze büyük görev düşüyor" diye konuştu.
Türkiye'nin iklim değişikliği çerçeve sözleşmesine 2004’de taraf olduğunu, Kyoto Protokolü’ne de 2009’da imza attığını hatırlatan Kocagöz, henüz mecliste onaylanmadığını söyleyerek onaylanmadığı taktirde 2020’den sonra iklim müzakerelerinde söz ve oy hakkı olunamayacağına dikkat çekti. Kocagöz, "Bu arada unutmayalım ki ülkemizin 2023 yılında öngörülen enerji ihtiyacı 2011 yılının da tam iki katı olacak. Ayrıca, Germanwatch Raporu’na göre sadece 2017 yılında ülkemizdeki afetlerin maliyeti 1.9 milyar dolar olarak gösteriliyor. Türkiye, dünya sera gazı emisyon sıralamasında 15’inci sırada. Ülkemizin sera gazı kaynağının yüzde 70’i ise enerji üretimine dayanıyor. Diğer taraftan, geçen hafta Polonya’daki BM İklim Konferansı’nın sonuçları ile tüm hükümetleri Paris anlaşması emisyon azaltım hedeflerinin gerçekleştirilmesi için ulusal katkı beyanlarını 2020’ye kadar hazırlamaya çağrıldı. Ülkemizin önünde iki yol var. Ya 2020’den önce Paris Anlaşması’nı meclisten geçirip onaylayacak ya da tüm bu sürecin dışında kalacak" diye konuştu. Sera gazını azaltmak adına fosil yakıt tüketen teknolojilerden uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Barış Kocagöz, yenilenebilir enerji teknolojilerini arttıracak politikalar geliştirilmesini önerdi. Bu amaçlara ulaşmak için yerel yönetimlere de görev düştüğünü belirten Kocagöz, yenilenebilir projelere açıkça destek veren tavırları ile öne çıkan, çağdaş yerel yöneticilere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
BORSA AKADEMİ İLE EĞİTİME KATKI
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise konuşmasında 2018 yılı süresince borsa çatısı hayata geçirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplumun tarım, beslenme, doğa ve çevre ile bağlarını kuvvetlendirecek, ekolojik hayatı yaşamın parçası haline getirecek eğitim ve faaliyetleri borsanın çatısı altında düzenlemek amacı ile Borsa Akademi adı altında bir eğitim uygulama merkezi oluşturduklarını ifade eden Kestelli, akademinin logo çalışmasının tamamlandığını söyleyerek marka başvurusunun yapıldığını ve sonucunu beklediklerini belirtti. Önümüzdeki günlerde de ilk ders ve açılış etkinliği düzenleyeceklerini kaydeden Kestelli, "Borsa Akademi ile ürün bazında, teknik, ekonomik, sosyal ve kültürel başlıklarda teorik ve uygulamalı eğitim çalışmaları, atölye ve seminerler gerçekleştirmeyi hedefledik. Kurduğumuz yurtiçi bağlantılar, konuk ettiğimiz borsalar ve yurtdışı temaslarımız neticesinde E-commodity Bazaar’ın kapsama alanını geliştirdik. Bugün itibariyle E-commodity Bazaar alım satım portalının üye sayısı 266’ya ulaşmış durumda. Elektronik ödeme sistemlerini de dâhil ettiğimiz E-Commodity Bazaar’ın yakın bir gelecekte hem iç ticaretteki payını arttıracağına hem de ülkemizin ihracatına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu amaca yönelik olarak kısa süre önce İtalyan Online Ticaret Borsası işbirliği ile Borsa işlemlerimizin, çağın gerektirdiği elektronik ticareti mümkün kılacak şekilde modernizasyonu kapsamında Tarım Ticaretine Yönelik İnovasyonlar ve Yeni İş Ağlar projesi için Avrupa Birliği kaynaklarına başvurduk" dedi.
10 YILDA TARIM ALANLARININ YÜZDE 5'İ KAYIP
Ege Ekonomik Forum’a katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin tarımsal üretimde planlama konusuna geniş yer vermesinden duydukları memnuniyeti anlatan Kestelli, toprak varlığının önemine dikkat çekerek şunları ifade etti:
"Sanırım bazen en kıymetli varlığımızın topraklarımız olduğunu unutuyoruz. Belki de eldekinin kıymetini bilemiyoruz. Son 10 yılda tarım alanlarımızın yüzde 5’ini kaybettik. En önemli nokta da marjinal tarım alanları değil verimli tarım alanlarının kaybedilmesi. Sayın Bakanımızın 2019 yılı hedeflerinde 2 milyon hektar alanın tarıma kazandırılacağını duyurması da bu anlamda bizleri mutlu etti. Sadece Türkiye’de değil dünyada da doğal kaynakların aşırı tüketilmesi ve gıda atıkları en önemli sorunlar. 2050’ye kadar gıda üretiminin yüzde 70 artması gerekiyor. Oysa bugün, üretilen gıdaların yüzde 30’u çöpe gidiyor. Diğer bir ifade ile tarım alanlarının üçte biri çöp üretimi için kullanılıyor. Ancak bu kadar israfa rağmen her 9 kişiden biri açlık çekiyor. Artık sadece üretim, verim ve kalite artışına odaklanmak yeterli değil... Tarımsal üretimin en az çevresel zararı yaratacak biçimde planlanması da çok önemli. Tarım ve gıda sektörünün ekolojik ayak izi epey büyük. Tarım, küresel karbon salınımında büyük paya sahip. Temiz su kaynaklarının yüzde 70’ini tarım kullanıyor. Tarımsal aktiviteler iklim değişiklerine önemli etki yapıyor. Küresel olarak sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmak istiyorsak, tarımda temiz ve akıllı üretim sistemlerinin kullanılması şart."
SERA GAZI SALINIMI HESAPLANACAK
Türkiye için gıdada bağımsızlıktan söz etmek için sürdürülebilir tarım ve sürdürülebilir gıdanın hedeflenmesi gerektiğini açıklayan Başkan Kestelli, gıda sürdürülebilirliği endeksine göre Türkiye'nin bugün 58’nci sırada olduğunu hatırlatarak tarım politikalarının bu gerçekler ışığında şekillenmesini istedi. Borsa olarak çevreye karşı hassasiyet duyduklarını belirten Kestelli, "Bugün sizlere, 2019 yılında ISO 14001 Çevre Yönetim Kalite Sistemi’ni kurmak, bu bağlamda örnek olmak ve farkındalık yaratmak için borsamızın sera gazı salınımını hesaplamak üzere çalışmalara başladığımızı duyurmaktan büyük bir onur duyuyorum. Doğal kaynaklarımız bizim en büyük zenginliğimiz. Gelecekte en stratejik sektörlerin başında yer alacağına inandığımız tarımın yarınlarını korumak için doğaya ve çevreye saygılı olmayı temel ve öncelikli görevimiz sayıyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından görüşülen borsanın 2019 yılı bütçesi, 19 milyon lira olarak oy birliği ile kabul edildi. (DHA)