Ege Postası
Geri

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’nı açtı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Mithat Paşa Parkı önünde trafiği yer altına alınmasının yanı sıra yer üstünde de İzmir’in en büyük meydanlarından birini yapıldığı 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’nın açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İzmir kiracı kabul etmez. İzmir’in dinamizmi, demokrasi kültürü, aklı gerekir. Bunlar varsa başımızın üstüne. Senin ne işin var burada. Gezeceksin, ben İzmir’i yöneteceğim diyeceksin. Ekonomiyi hangi hale getirdiğini görüyorsunuz” dedi. Kılıçdaroğlu'ndan açılışta AK Parti adayı Zeybekci'ye eleştiri
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’nı açtı
Haberler / Yerel Politika
17 Şubat 2019 Pazar 17:18
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, İzmirliler’in denizle ilişkisini güçlendirmek, Körfez’in kıyı şeridini yeniden tasarlayarak canlandırmak amacıyla Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinde hayata geçirilen “15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı” Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı törenle açıldı.  

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, beraberinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Halkapınar’daki aday tanıtım toplantısının ardından Prof. Aziz Sancar isimli  vapur ile açılışın yapıldığı meydana geldi.

KILIÇDAROĞLU: SARAYIN 15 TEMMUZ’UNA HAYIR

Meydanın açılışından önce bir konuşma yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, meydanın adı olan 15 Temmuz’u sarayın ve halkın 15 Temmuz’u diye ikiye ayırarak, 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldığını savundu.

20 TEMMUZ SİVİL DARBESİNİ ANLATTI

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Kentlerin meydanlara ihtiyacı var. Bir kentin ve o kentte yaşayan insanların enerjilerini boşaltmak için meydanlara ihtiyacı vardır. Neden Taksim Meydanı insanlara ve toplantılara yasa? Çünkü kent kültüründen yoksun olanların davranışıdır bu. Bir meydan yapıyorsanız o meydanlarda insanlar olacak, barış dostluk içinde toplantılar, mitingler yapacak. Bu meydan 15 Temmuz meydanı. İlk soru şu; hangi 15 Temmuz meydanı. Bir değil iki 15 Temmuz var. Biri halkın, diğeri sarayın 15 Temmuz’u. Biz sarayın 15 Temmuz’una hayır diyoruz. 20 Temmuz sivil darbesine o nedenle hayır dedik. OHAL ilan edildi, parlamentonun yetkileri gasp edildi 20 Temmuz’da. 20 Temmuz Sivil Darbesi’nden sonra kolektif suç oluşturuldu. Bir kişi yargılanırken aileleri, eşleri tamamı suçlu görüldü. Dünyada örneği olmayan birn haksızlıkla karşı karşıya kalındı. Biz buna da karşı çıktık. Can Dündar yurt dışında, eşinin günahı yok. Eşi yurtdışına çıkamıyor. Eşinin günahı varsa yargılayın, yoksa neden pasaport vermiyorsunuz. Dünyada örneği olmayan bir uygulama. 20 Temmuz’dan sonra hakimlerin önüne giden herkesi içeri attılar. Hakimler bizi de FETÖ’cü diye suçlarlar diye atın içeri dediler. Balyoz ve Ergenekon dosyalarında sahte deliller var. 20 Temmuz’dan sonra dosyanın içinde delil var mı yok mu diye bile bakmadılar. Bunları size anlatmak zorundayım. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk kapsamında yargılansınlar. Hiçkimse mahkum edilmediği sürece suçlu kabul edilemez. Ama herkesihukuk ve adalet içinde yargılayacaksınız ki, bütün dünya darbe girişimine kadar hukukun çalıştığını söylesin. Bir kişinin kin ve öfke nöbetine teslim edildi Türkiye Cumhuriyeti. İş dünyası, sivil toplum konuşamaz hale geldi. Bir ülkede Anayasa değişiyor üniversitelerden tık yok. STK’lar, sendikalar korkudan konuşamıyor. Nasıl bir demokrasi anlayışıdı? Bu meydan demokrasi meydanı olacak, kalıcı olacak. Ama 15 Temmuz’dan sonra yayşanan sivil darbenin yol açtığı travmaları herkesin bilmesi lazım. 169 bin tutuklama var. 43 kişi intihar etti. Yüzlerce kişi, şirkete el konuldu. 45 bin kişi işten atıldı. Barış Bildirgesi’ni imzaladı diye yüzlerce akademisyen işinden oldu.”

AZİZ KOCAOĞLU 397 YILLA YARGILANDI

“Bize her türlü baskı yapıldı. Aynı baskılar bugün de devam ediyor, bugünkü koşullarda hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.  Biz öncü bir parti olarak demokrasiyi savunan bir parti olarak, hakkı-hukuku-adaleti savunan bir parti olarak her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aziz Kocaoğlu 397 yılla yargılandı. Sonunda beraat etti. İktidarın tüm engellerine rağmen İzmir’i tüm dünyaya takdim etmiş. Aklın ve mantığın alamayacağı bir şey. Bu meydana neden demokrasi meydanı diyoruz. Bir belediye başkanı 397 yılla yargılanıyorsa ve sonunda beraat ediyorsa bu meydan demokrasi sözcüğünü hak ediyordur” diye konuştu.

TÜRKİYE BİR İSTİHBARAT DEVLETİNE DÖNÜŞTÜ

Kılıçdaroğlu, demokrasinin giderek kan kaybettiğini belirterek, “Türkiye bir istihbarat devletine dönüştü. Herkesi fişlemek, telefonları dinlemek demek. Bir kişiye sürekli rapor vermek demek. Bugün geldiğimiz nokta budur. Erdoğan söylüyor. AK Parti’nin adaylarının dosyalarını inceleyip beyefendinin önüne koymuşlar. Akılla, mantıkla, demokrasiyle, hak ve hukukla bağdaşır bir yanı var mıdır bunu? Devlet ayrıdır siyasi iktidar ayrıdır. Devlet bakidir, siyasal iktidarlar geçicidir. İlk kez 20 Temmuz darbesinden sonra devlet olmak için mücadele ediyorlar. Tüm kurumlar bir partiye çalışıyor. Biz devletiz diyorlar. Geldiğimiz noktaya karşı hepimiz birlikte mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

PARALAR NE OLDU, KİME VERDİNİZ, NE KADAR TOPLADINIZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz şehitleri ve gaziler için toplanan paraların akıbetini sorarak, “15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan para ne old? Soruyorum. Tık yok. Parayı, malı götürmeye meraklılar da onun için. Bu kadar büyük bir istismarı anlamak mümkün değil. Genel kurulda, grup toplantılarında sordum. Kime verdiniz, ne kadar toplandı diye. Şu ana kadar yanıt yok. Demokrasi meydanında soruyorum; nereye gitti bu paralar, kime verdini? İzmirliler de sorsun. Kiracı olan AK Parti adayına da sorun” dedi.

EKONOMİYİ HANGİ HALE GETİRDİĞİNİ GÖRÜYORSUNUZ

AK Parti Adayı Zeybekci’yi de eleştiren Kılıçdaroğlu, “İzmir kiracı kabul etmez. İzmir’in dinamizmi, demokrasi kültürü, aklı gerekir. Bunlar varsa başımızın üstüne. Senin ne işin var burada. Gezeceksin, ben İzmir’i yöneteceğim diyeceksin. Ekonomiyi hangi hale getirdiğini görüyorsunuz” dedi.

YALANCIDAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ

Beyefendi Kartal’da hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katıldı. Devleti yöneten insanın yalan söylememesi lazım. Yalancıdan devlet başkanı olmaz. Orada genel başkan yardımcılarımız var, il başkanımız var, belediye başkanlarımız var. Ekrem İmamoğlu da var. Ama onu görmüyor. Sen cenazeleri bir buçuk saat nasıl bekle? Musalla taşında cenaze bekliyor, 1,5 saat geç geldi oraya. İnsana saygıyı önemsiyorsan bir buçuksaat geç gelmeyeceksin oray? Ölen insanların ailelerinden özür dileyeceksen, o binaya izin veren kişi Erzurum’da belediye başkanlığı yapıyor. Çıkıp herkesten özür dileyecek. Beni affedin diyecek.sen bunları bir tarafa bırakıp küçük istismarların peşinden gidiyorsun. Yalancıdan devlet adamı da cumhurbaşkanı da olmaz. Özü sözü bir olması lazım. Yapmıyorsa o kişiye cumhurbaşkanı denmem. Demiyorum da. Çıldırıyor. Meşru yollardan Cumhurbaşkanı olmayan kişiye de Cumhurbaşkanı denmez” şeklinde konuşma yaptı.

AZİZ KOCAOĞLU: ÜLKE ÜZERİNDEKİ KARA BULUTLARI KOL KOLA, OMUZ OMUZA…

Meydanın açılışında konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sözlerine, “Bugün açılışı için bir araya geldiğimiz bu meydana ise, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki ilk meclis toplantımızda, 8 Ağustos 2016'da "oybirliğiyle" alınan karar doğrultusunda, "15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı" adını verdik. O gün orada, o meclis toplantısında demiştik ki; "Türk demokrasisine yöneltilen bu haysiyet ve hukuk dışı girişimi hazırlayan ve uygulayanları şiddetle kınıyoruz." Ve bugün diyoruz ki; 15 Temmuz'dan alacağımız en büyük ders,  ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruyabilmek için mutlaka demokrasiyi geliştirmemiz ve hukuk sistemini yeniden tesis etmemiz olmalıdır.  Bu ülkenin üzerinde dolaşan kara bulutları ancak kol kola,  omuz omuza,  aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak,  tek vücut olarak defedebiliriz” diye başladı.

BAŞKAN KOCAOĞLU BAKAN ALBAYRAK’A YANIT VERDİ

Başkan Kocaoğlu konuşmasında Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ı kast ederek, bakanın sarf ettiği ‘Atatürk mezarından kalksa, İzmir’in bu halini görse, bunları denize döker’ sözlerine yanıt verdi.

KOCAOĞLU: ATAMIZ İZMİRLİLERLE GURUR DUYARDI

Aziz Kocaoğlu, “Kabine'nin etkili bir bakanı, İzmir'e gelip "Atatürk mezarından kalksa, İzmir'in bu halini görse, bunları denize döker" diyebiliyor. Oysa tam aksine; iktidar partisinin tüm çifte standartlarına, tüm engellemelerine, bu kenti görmezden gelmelerine rağmen bir başarı öyküsü yazan; gösterdiği istikametten hiç şaşmayan, çağdaşlık ve aydınlıktan hiç taviz vermeyen; çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerle gurur duyardı Atamız. Sevgiyi, saygıyı ve empatiyi hiçe sayacağınıza, kafanızı çevirip biraz da İzmir’e bakın! Demokrasiye inanın; hoşgörülü olun, İzmirliler gibi. Güzel İzmir’de güzel şeyler olduğunu kabul edin artık. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulun. Yerelden kalkınma başarısını kıskanmayın; aksine gurur duyun İzmir'le! Benim köylüme 'milletin efendisi' olduğunu yeniden hatırlatan; İnsanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı, ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir’i görün artık!” diye konuştu.

BAŞKANDAN KURU SOĞAN-PATATES MÜJDESİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 15 yıl boyunca yerelden kalkınma modeliyle Türkiye’ye örnek olduklarını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, bir müjde de verdi. Kocaoğlu, önümüzdeki günlerde 35 bin aileye ücretsiz kuru soğan ve patates desteği vermeye başlayacaklarını açıklayarak, “Önümüzdeki günlerde 35 bin aileye ücretsiz kuru soğan ve patates desteği vermeye başlayacağız ve devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

KOCAOĞLU: ÖNCE NE YAPTIĞINA BAKACAKSIN, RAKAMLARA BAKACAKSIN

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin Denizli’ye bakın önerisini de değerlendiren Başkan Kocaoğlu, “Denizli’ye bakın diyen sayın AK Parti Büyükşehir Adayı, Denizli ne almış ne vermiş ona bir bakalım. Denizli merkezi hükümete 16 milyar vergi vermiş. Karşılığında 20 milyar merkezi hükümetten para almış. Yani Denizli’yi örnek alın diyen kişinin ekonomi bakanı olarak görev yaptığı hükümete, İzmir 323 milyar para vermiş. Denizli 4 milyar fazladan para almıştır. Önce ne yaptığına bakacaksın. Önce rakamlara bakacaksın. Bu rakamların hepsi ama hepsi TÜİK’in onaylanmış, yayınlanmış rakamlarıdır” şeklinde bir karşılaştırma yaptı.

KOCAOĞLU MEYDAN PROJESİ HAKKINDA BİLGİLER VERDİ

Meydan projesi hakkında da bilgi veren Başkan Aziz Kocaoğlu, şu bilgileri verdi:

“71 dönümlük bu meydanımız, Gündoğdu ve Konak meydanlarıyla birlikte, İzmir'in en büyük 3 meydanından biri oldu. Çok da güzel oldu. İçinden tramvay geçiyor. Kıyısına vapurlar yanaşıyor. Gençler artık burada buluşacak. Çocuklar buradaki oyun ve su parklarında eğlenecek. Bisikletliler burada soluklanacak. Yaşlılarımız burada huzur bulacak. İzmirliler imbatı, burada daha bir keyifle hissedecek. Daha önce Sahil Bulvarı nedeniyle körfeze ulaşmakta zorlanan bölge halkı, hiç bir engelle karşılaşmadan, araçların durmasını beklemeden denizle buluşabilecek. İzmir'in kıyıları biraz  daha şenlenecek. Sanatçı Günnur Özsoy’un ayağa kalkmış çakıl taşlarıyla "omuz omuza duran halkı" çağrıştıran anıt heykeli de meydana ayrı bir anlam katıyor. Bu meydan, Mavişehir-Üçkuyular arasındaki yaklaşık 40 km’lik kıyı şeridinin yenilenmesi ve “İzmirlilerin denizle ilişkisini güçlendirilmesi" için hazırladığımız İzmirDeniz projesinin önemli bir ayağıdır. İzmirDeniz, Akdeniz’in tasarım ve yenilik kenti olma hedefi çerçevesinde geliştirdiğimiz, katılıma önem veren yönetişim anlayışının bir ürünüdür. İzmir'e has kolektif bir çalışmadır. Birlikte tasarlama ve birlikte uygulamanın güzel bir örneğidir. Mimar, şehir plancısı, endüstriyel tasarımcı, mühendis ve akademisyenden oluşan sayısı 100’ü aşan uzmanın emeği vardır bu projede..

KOCAOĞLU: İZMİRLİLERİN LOKMASINI BÜYÜTMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

İzmirDeniz projesi, dün akşam, Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin iki senede bir verdiği Mimarlık Ödülleri'nde, Seçici Kurul tarafından "Jüri Özel Ödülü"  ile ödüllendirildi. Bunu da taze bir haber olarak sizinle paylaşmak istedim.Tıpkı İzmirDeniz'de olduğu gibi, yatırım ve projelerimizdeki nihai amacımız, İzmir'in huzurlu yaşamını koruyarak yaşam kalitesini geliştirmektir. "Huzurlu yaşam" ve "yaşam kalitesi", biz İzmirliler için, sadece seçim bildirgelerinde yer alacak kavramlar değildir. O nedenle biz, yerel yönetim erkini kullanırken, çağdaş İzmir'in yapısına ve değerlerine uygun projeler geliştiriyoruz. Yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine yürekten inanıyoruz. Bireysel çıkarlara yönelik değil, ayrım yapmaksızın, tüm İzmir ve İzmirliler için çalışıyoruz. Toprağı ve suyu koruyarak geleceği düşünen çevre yatırımları, "İnsan odaklı" kentsel dönüşüm, karbon salımını azaltmayı hedefleyen çağdaş ulaşım sistemimizle örnek oluyoruz ülkemize. Kalkınma problemine kafa yoruyoruz. Hep İzmirlilerin "lokmasını büyütebilmek" için çabalıyoruz. Temelinde “yerelden kalkınma” yatan İzmir Modeli’nin çıkış noktası da işte budur! Yaşam kalitesini geliştirmenin "sürdürülebilir kalkınmayla" eşdeğer olduğunu çok iyi biliyoruz. Ama aynı zamanda ahlaklı, devletin malını kendi malından bile daha çok sakınan, gözeten; vatandaşın hakkını-hukukunu her türlü değerin üzerinde tutan, doğru bildiğini sonuna kadar savunan ve gerektiğinde direnen bir belediyeyiz.”

KOCAOĞLU: TÜRKİYE TARIMDA YOKSULLAŞMAYI KONUŞURKEN İZMİR…

İzmir’de uyguladıkları kırsal kalkınma modelini de anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Biz İzmir'de, çok uzun yıllar görmezden gelinmiş,

itilip kakılmış tarım kesimine pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Gerçekten güzel işler başardık kırsalda. Süt üreticisini, çiçek üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arıcıyı destekleyip onları tarlada ve pazarda birleşmeye ve sonunda marka olmaya teşvik ettik. Bugün İzmir’deki tarımsal üretim, Türkiye ortalamasının iki katından fazla büyüyor. Türkiye “tarımda yoksullaşmayı” konuşurken, İzmirli üretici mucizeler yaratıyor. Biz bunu, “komünist işi”  diye görmezden gelinen kooperatiflerimizle başardık. Peki İzmir’de bu model hayata geçebiliyor da, Türkiye’de neden uygulanmıyo? Azalan tarımsal üretimle birlikte artan fiyatları dengelemek için "Tanzim Satış" gibi palyatif yöntemler uygulanacağına, neden kooperatifçilik bir "devlet politikası" olarak benimsenmiyor'” diye sordu.

KOCAOĞLU: İSTİYORUZ Kİ TÜRKİYE İZMİR GİBİ OLSUN

İzmir’de uygulamaya başladıkları kentsel dönüşüm hakkında da konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in kentsel dönüşümde de Türkiye’ye örnek olduğunu dile getirerek,

“Bugün Türkiye'nin bir başka önemli gündem maddesi olan kentsel dönüşümde de öncüyüz, örneğiz. Sayın Cumhurbaşkanı geçenlerde "Kentsel dönüşümde bütün mesele gönüllülük esasına dayalıdır" dedi ya! Biz yıllardır işte bu temel üzerinde yürüyoruz. Kaybolmaya yüz tutmuş eski komşulukları yaşatabilmek için “yerinde” ve “gönüllü” dönüştüren, parçalamayıp birleştiren; herkesin hakkına, hukukuna saygı duyan; oluşacak rantın tamamını bölge halkına bırakan; yoğunluğu değil yaşam kalitesini gözeten kentsel dönüşüm modelimizi de Türkiye’ye sunmaktan gurur duyuyoruz. Aslında sadece yerelden kalkınma ve insan odaklı kentsel dönüşümü değil; yaşam kalitesinin yerelden geliştiğini ispatlayan bir yönetim modeli de sunuyoruz ülkemize. İstiyoruz ki, Türkiye "İzmir gibi" olsun!”

SEMA PEKDAŞ: KENTLER PAZARLANAN DEĞİL YAŞANAN VE KÜLTÜRÜN ÜRETİLDİĞİ YERLERDİR

Törende konuşan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, “İzmirlilik ruhunu hep yaşatmak istedik. Başta büyükşehir başkanımız Aziz Kocaoğlu ve tüm arkadaşlarımızla İzmir’in kent kimliğini çok önemsedik. Kentler pazarlanan yerler değildir. Yaşanan ve kültürün üretildiği yerlerdir. Bunun için de kent kimliği lazımdır. Demokrasi adına çok şehitler verdik. Bu meydan da bu anlamlı duruşa hizmet edecek bir meydan” diye konuştu.

MEYDAN HAKKINDA BİLGİLER:

İZMİRLİLER BİN 200 METREKARELİK SAHİL ŞERİDİ İLE BULUŞTURULDU

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı trafiğini rahatlatmak ve bölgeye yeni bir soluk getirmek amacıyla Mithatpaşa Parkı önündeki trafiğin yer altına alınmasıyla oluşturuldu.  Mithatpaşa Parkı önünde düzenlenen 71 bin 500 metrekarelik meydan,  çocuk oyun alanı, sahne olarak kullanılabilecek gösteri alanı, su oyun alanı, dinlenme alanları, bisiklet ve yaya yolları, özel tasarlanmış kentsel donatılar, otomatik tuvaletler ve etkinlik alanlarından oluşuyor. Yeşil dokusu, farklı peyzaj uygulamaları ve oyun gruplarıyla bölgeye estetik açıdan önemli bir değer katacak olan bu yeni meydan, İzmirlileri 1200 metrekarelik sahil şeridi ile buluşturuyor.  Ayrıca yeni düzenleme sayesinde, Mithatpaşa Parkı&rs quo;nın kara tarafında kalan tarihi doku da daha görünür ve algılanır hale geldi. Konak Tramvayı’nın da geçtiği meydanda, sanatçı Günnur Özsoy'un anıt heykel çalışması da yer alıyor.

MEYDANDAKİ ANIT HEYKEL 8 PROJE ARASINDAN SEÇİLDİ

Meydanda yer alan anıt heykel, 8 proje arasından seçildi.  Sanatçı Günnur Özsoy’un “tek bir parçadan başlayıp gittikçe sıklaşarak devam eden ve kumsaldaki çakıl taşlarını hatırlatan” eserinin seçilmesinde,  hayatın içinde törpülenmiş çakıl taşlarının ayağa kalkarak birlikte bir bütün olması ve omuz omuza duran halkı çağrıştırması unsurları öne çıktı. Tamiratı kolay, hafif ve dış koşullara dayanıklı bir malzeme olan polyester malzemenin kullanıldığı heykel, bütün olmuş bir milleti temsil etmesi yönünden beyaz renk seçildi.

ALANA 23 HEYKEL YERLEŞTİRİLDİ

Su havuzuna yerleştirilen 60 santim genişliğinde, 120 santim uzunluğundaki 23 heykel, aynı zamanda teknelerin yelkenlerini ve kuş kanatlarını hatırlatarak özgürlük enerjisi de yayıyor. Anıt heykel, heykeli yansıtacak su havuzu üzerinde yer aldı ve havuzun kenarı su perdesi ile çevrildi. 241 demokrasi şehidinin adının yazıldığı anıt heykel çevresinde yaya yolu, anıt alanında ise bir anma bölümü de bulunuyor.

KARANTİNA VAPUR İSKELESİ ARALIK AYINDA HİZMETE ALINDI

Anıt, hem birlik ve beraberliği hem de İzmirliler’in demokrasiye inancını anlatıyor. Bölgedeki deniz ulaşımını güçlendirmek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi kıyıya iskele ve tekne yanaşma yeri de yaptı.  Kent içi ulaşımda Körfez’den daha çok yararlanmayı hedefleyen Büyükşehir,  Karantina Vapur İskelesi’ni de 2018 yılı Aralık ayında hizmete aldı.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası