Kılıçdaroğlu: Gitmemenin arayışındalar!
Erdoğan’ın görevi kendisine vermesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “5 gün kalması önemli değil, hükümet 24 saatte, hatta daha da erken kurulabilir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini kendisine vermesi gerektiğini belirterek, “Nasılsa yeni bir hükümet kurulamayacak’ derse, bu demokrasiye inançsızlığını gösterir” dedi.
Süre zorunlu değil
Etik sorun var: Burada görevin ana muhalefet liderine, yani en çok oyu alan ikinci partinin liderine verilmesinden çok bir etik sorunu var. Bir Cumhurbaşkanı, bir lidere görevi neden veri? Parlamentoda güvenoyu alabilecek bir hükümet kurması için verir. Eğer görevi alan kişi gereğini yerine getiremiyorsa, “ben gittim, çalıştım. Ama kuramadım” diyerek görevi iade eder.
Demokrasiye inanç: “Nasılsa yeni bir hükümet kurulamayacak” denirse, bu demokrasiye inançsızlığını gösterir. Yeni bir hükümetin kurulup kurulamayacağı, ancak görev verilecek kişi tarafından test edilir.
Yanlış yorumlanıyor: 45 günlük süreyi bazı çevreler şöyle yorumluyor; sanki zorunluymuş gibi. Dolunca mecburen erken seçime gidilecek ya da seçim hükümeti kurulacak. Bu süre zorunlu değil. O süre aşılmayabilir de. Ancak yapılacak temaslarla bir koalisyon olanağının çıkıp çıkmadığına bakılır, çıkmıyorsa gidilir iade edilir.
Mesele güvenoyu: Hükümet 24 saatte de, daha erken de kurulabilir. Bütün mesele burada sizin güvenoyu alabilecek bir hükümet oluşturup oluşturamadığınızdır. İktidardan gitmemenin arayışı içindeler: Bugün görünen şu; iktidardan gitmemenin arayışları içindeler.
Vakit var: Önce demokratik süreçlerin işlemesi lazım. Seçim hükümeti kurulması, ona bakan verilmesi gibi aşamalara henüz vaktimiz var. Tartışmaya sondan başlamak doğru değil. Sürecin kendi içindeki tartışmaları yapmak gerekiyor. Bugüne kadarki normal akış önce Sayın Davutoğlu’na görevin verilmesiydi. Görev de verildi, ama hükümeti kuramadı. Şimdi parlamenter geleneğimizin gereği olarak, görevin en çok oyu alan partinin liderine verilmesi gerekiyor. Siz eğer “gerekirse” cümlesini kullanırsanız, bu “ne pahasına olursa olsun demokratik teammüller, hukuk, anayasa bir tarafa; ‘ben bildiğimi okurum’ anlayışıdır.
‘Gerekirse’ diyemez
Başbakan’ın “gerekirse iade edeceğim” diye bir cümleyi kullanması hiç doğru değildir. Siz kimin yerine geçerek böyle bir karar, söylem geliştiriyorsunu? Bırakın o konuda yetkili olan kişi konuşsun. Onun çabalarına, kurup kuramadığına bakılsın. Fırat Kozok / Cumhuriyet