CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'ndan PKK'ya siyaset çağrısı geldi. Birgün gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, yüzde 10'luk seçim barajını eleştirirken "dağdaki adam gelip siyaset yapacaksa onun yolunu açacaksın" dedi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun Birgün gazetesine verdiği röportajdan bir bölüm:
AKP , Apo ile görüşmeler yaptı ve biz bu görüşmelerin sağlıklı olamayacağı endişesi taşıyorduk. Çünkü bizim doğru bulduğumuz yöntemle AKP’nin yöntemi arasında çok fark vardı. Gelinen nokta bizi haklı çıkardı. Süreç ilk başladığında hem BDP , hem AKP ortak biçimde CHP’yi suçladı. “Biz barışacağız, CHP engel oluyor” dediler. Biz de “Neyinize engel oluyoruz'” dedik. Gidip sınırda durarak “Hiçbir PKK’lı çıkmasın” mı dedik. Barış olmasın mı dedi? Tam tersi, ben o dönem “Buyrun çözün, size kredi açıyoruz” dedim. Bu bile, “Vay benim senin kredine ihtiyacım yok” sözleriyle, kıyametler kopartılarak karşılandı Erdoğan tarafından.
‘DAĞDAKİ ADAM SİYASET YAPACAKSA YOLUNU AÇACAKSIN’
Biz başka bir sorumluluk daha aldık üstümüze ve bu sorun nasıl çözülür diye çalışmalar yaptık. Öteden beri bu sorunun toplumsal destekle çözülebileceği tezimizi kuvvetlendirdik ve 17 maddelik Özgürlük ve Demokrasi Manifestosu açıkladık. Çözülecekse böyle çözülür dedik. Yüzde 10 seçim barajı mesela. Dağdaki adam gelip siyaset yapacaksa onun yolunu açacaksın. Refah Partisi, İşçi Partisi, ÖDP’yi bu baraj marjinal parti haline dönüştürdü. E bu partilerin taraftarları, kitleleri var; siyasete girmeleri gerek. Bunların tamamını 12 Eylül darbe hukukunun kuralları yapıyor. Ama siz hem “darbeci değilim” diyorsunuz, hem de darbe hukukunun arkasına saklanıyorsunuz. Siz de darbecisiniz o zaman!
…Güneydoğu ile güçlü bir bağımız var dersek hata ederiz. Güneydoğu’da şöyle bir durum var: Oradaki kitle siyasetteki meşhur söz uyarınca kemikleşmiş, ‘ya dinine oy veriyor, ya diline’. Dinine oy veren AKP’ye, diline oy veren BDP’ye yaklaşıyor. Şimdi biz 3. Yol olarak oraya gitmeye çalışıyoruz. “Senin diline de, dinine de saygılıyız ama bu iki unsuru kullanıyorlar ve sen açsın, senin pek çok sorunun var ve çözülmeli” diyoruz. Ama bunu anlatmak bugünden yarına kolay değil. Bunu da kabul etmeliyiz. Çünkü uzun yıllar ihmal edilen bir bölge.