Öyle uzun uzun konuşmayacağım…Beni iyi dinleyin... Partili arkadaşlarım beni iyi dinleyin. Yurttaşlarım beni iyi dinleyin. Diyorlar ki CHP Atatürk’ü dışladı, CHP elitist parti… Ben de diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. CHP’nin genlerinde Kuva-yı Milliye vardır.
Bir ülkeyi yönetirken ya ülkeyi ileriye taşırsınız ya da geriye götürürsünüz. İçinde yaşadığımız tablo Türkiye’nin çağdaşlıktan kopuşudur
İnce ‘ikinci büyük devrimi yapacağız’ dedi. CHP 3 büyük devrimin altında imzası olan partidir. 1-CHP cumhuriyeti kuran partidir. 2- 1946’da çok partili rejimi getiren partidir. 3- 1970’lerde sosyal demokrasiyi getiren partidir. CHP şimdi dördüncü devrime hazırlanıyor.
CHP sağa kaydı diyorlar. 12 Eylül darbe hukukuna açıkça karşı çıkan parti CHP’dir. Şimdi biz sağa mı kaydık. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını savunan parti CHP’dir. Şimdi biz sağa mı kaydık.
“AKP’Lİ SAVCILAR FEZLEKEMİ GÖNDERDİLER”
Ankara’ya gelmeden önce AKP’li savcılar fezlekemi gönderdiler. Çıkıp fezlekenin karşısında ‘’Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz’’ diyen de benim.
“YEREL YÖNETİM ÖZERKLİK ŞARTINI MUTLAKA GETİRECEĞİZ”
‘Sen doğuda başka batıda başka konuşuyorsun’ dediler. Nereye gittiysem aynı şeyi söyledim. CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Sadece ve sadece CHP’li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi 2.5 yıl bekledi. Yerel yönetim özerklik şartı olsa bunlar olmayacaktı. Özerkliği mi, demokrasiyi mi savunuyorsunuz. Yerel yönetici yani belediye başkanı Maliye Bakanı’nın kapısında saatlerce beklememelidir.
“HANGİ GENEL BAŞKAN DENİZ GEZMİŞ’İN MEZARINA GİTTİ” Demokrasi ve özgürlüğü yeteri kadar savunamadı diyorlar. Batman’da belediye başkanlarının ellerine kelepçe takılmış, sıraya dizilmiş, fotoğrafları çekiliyor. Tahammül edemedim. Doğru değil dedim, yine de diyorum. Hangi genel başkan Deniz Gezmiş’in mezarına gitti' Üç fidana sahip çıktım ben, onların mezarına gidip karanfil bıraktım ben. Devrimciliğimiz kağıttan devrimcilik değil. Devrimcilik yürek ister Baskıcı devlete karşı çıktım.
“TAKSİM MEYDANI GEZİCİLERE AÇILDIYSA ONU YAPAN CHP’LİLERDİR”
Siyasetimizin odağında insan var. Ekmek alıyorsa mutluyum. Sofraya oturuyorsa mutluyum. Gezi eylemlerinden kısa bir bölüm izledik. Taksim’i gençlere kapatmışlar. Diktatör bozuntusunun talimatıyla kapatmışlar. Mitingi iptal edip Taksim’e yürüdük. Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa onu yapan CHP’lilerdir. Bizim demokrasi anlayışımızdır. İz her kimliğe saygılıyız. Kimliğe ve inanca saygı göstermek, sahip çıkmak sağa kaymak değildir.
İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. İnsanlar arasında ayrım yapmadım. Açıkça söylüyorum bütün dünya dinlesin. Solcuları değil sağcıları seviyorsun efendim. Sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanlarımı seviyorum. İktidar olduktan sonra sadece solculara değil bu ülkenin tüm insanlarına hizmet edeceğiz.
“ŞİMDİ BEN SAĞCI MI OLDUM”
Bu ülkenin en temel sorunu yoksulluktur. Proje ürettik adına aile sigortası dedik. Bu projeyi ürettik diye mi sağa kaydık. Yoksulluğu yenmek ne zaman bizim hedeflerimizden dışarı kaydı. Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedim. Şimdi ben sağcı mı oldum. CHP sağa mı kaydı. Yok böyle bir şey. CHP neredeyse orada durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir. Bana oy versin vermesin, merdiven altı atölyelerde çalışan bütün işçileri sigortalı yapmak benim boynumun borcudur. Çöpten kağıt toplayan yüzbinler var. O annelerin, babaların, kadınların haklarını kim savund? Biz savunduk. Nasıl oluyor da onların hakkını savunurken sağa kayıyoruz.
Karadenizlilere sözüm var. Kaçak çay var tonlarca geliyor. Kimin hakkını sömürüyor. Onun hakkını ben koruyacağım. Bu mu sağcılık' CHP sağa kaydı mı sosyal açıdan bakalım. İşsizlik Türkiye’nin en büyük sorunu. İşsizlik ve Kürt sorunu iki temel sorun. 12 yıllık iktidarda işsizlik sorunu çözülemedi. Üreten Türkiye, zenginleşen Türkiye neden diyoru? İşsizliği bitirmek için. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucunun, boşanma davalarının, toplumsal uyumsuzluk mu bakın arkasında işsizlik var.
İşsizlik sorununu çözme konusunda açık iradesini koyan tek parti CHP’dir. Şimdi biz sağcı mı olduk' Atatürk’ün güzel bir sözü var. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça Türkiye bağımsızlığını kazanamaz. Sosyal demokrat olarak düne kadar paylaşmaktan söz ederdik. Şimdi kuralı değiştirdik. Önce üreteceğiz, sonra hakça paylaşacağız
“SOMA’YI, DAVUTPAŞA’YI UNUTTUK MU'”
İş kazalarını biliyorsunuz. Her ay en az 100 kişi iş kazalarından hayatını kaybediyor. Bunu toplumun gündemine getiren parti hangis? CHP. Soma’yı, Davutpaşa’yı unuttuk m? Unutmadık ve unutmayacağız. Hedefimiz huzurlu, iş güvencesi olan Türkiye. Birileri yılbaşını keyifle arkadaşlarıyla kutlarken bu kardeşiniz CHP genel başkanı olarak yerin yüzlerce metre altında kömür işçileriyle kutladı. Sendika ağalarını hep eleştirdik. Sendika işçinin hakkını korumazsa onun karşısına önce ben çıkarım, CHP çıkar. Ben şimdi sağa mı kaydım. Taşeronlaşmayı Türkiye’nin gündemine getiren ki? CHP iktidarında kamuda taşeron işçilik olmayacaktır. Emeklilerin hakkını savundum, intibak yasasını dile getirdim. Ben şimdi sağcı mı oldum.
Esnaf genelde CHP’ye mesafelidir. Ama biz o mesafeyi kapatmak istiyoruz. Nasıl bir işçi işini kaybeder, işini kaybettiğinde işsizlik sigortasından gelir desteği alırsa iflas eden ya da işini kapatan esnaf kardeşime de aynı olanağı CHP sağlayacaktır. Düne kadar CHP proje üretmez deniyordu. Şimdi bunu kimse söyleyemiyor. Yoksulluktan milli eğitime, sanayiye, esnafa hayatın her alanı ile ilgili çözümler var. Sorun bu çözümleri yeteri kadar anlatamıyoruz Ben hesap uzmanlığı yaptım. Benim ağzımdan çıkan söz, telaffuz ettiğim rakamlar gece yatıp sabah dile getirdiğim rakamlar değildir.
Araştırma nedir, inceleme nedir, bütçe denkliği nedir bunu iyi bilirim.
“MAZOT NE KADAR OLACAK GÖRECEĞİZ”
Seçimlerden önce mazot 1,5 lira olacak demiştim. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz mazot ne kadar olacak göreceğiz.
“BANA ÇALIŞAN ADAM LAZIM, RAKI SOFRALARINDA KONUŞAN ADAM DEĞİL”
CHP elitist bir parti diyorlar. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bir elitistler var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Elitizmi reddediyorum. Dersimli Kemalim, devrimci Kemalim. Bir cumhuriyet çocuğuyum ben. İnsanıma aşığım ben. Dersim’in köyünde bir Aralık ayında doğdum. 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazma bilmez. Annem de okuma yazma bilmiyor. Babam küçük bir memur. Yedi kardeşten üniversiteye giden tek benim. Haram lokma yemedim. Helalin peşinde oldum. Kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yok.
“DÜNE KADAR SUSTUM…”
Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi baskıcı olmaya başladı. Kimse demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Demokrasinin de disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum. Sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP’yi eleştirirse kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim.
Benim genel başkanlığım zamanında o tüzük değişikliği olmasaydı yeni bir genel başkan adayı çıkamazdı.
Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Ben bu yarışın bütün koşullarını hazırladım.
“AMA DEMOKRASİ KAOS DEMEK DEĞİLDİR”
Yan yana oturuyoruz. Telefon ettim. Ne kadar istiyorsa davetiye de gönderelim. Demokrasiden yanayız. Ama demokrasi kaos demek değildir. Ya bu partinin kurallarına bağlanırsınız ya da ayrılırsınız. Tüzüğü değiştirdik. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. 2015 seçimleri kadın ağırlıklı bir seçim olacak. Aktif pasif üyelik getireceğiz. Aidatını ödeyen gelecek seçme seçilme hakkını kullanacak. Mobil aidat ama.
“PARTİ AĞALARINI DA SİLECEĞİM”
Bir sendika ağaları var bir de parti ağaları. Parti ağalarını da sileceğim. Yok öyle bir şey. Demokrasiyi partiye CHP olarak getirdik. CHP geçmişiyle neden yüzleşmesin. Özgüveni olan bir partiyiz. Yer zamanı geldiğinde elbette yüzleşiriz. Geçmişimizle onur duyuyoruz. Korkarak siyaset yapılmaz. Siyaset cesur insanların işidir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mezarına gidip karanfil bıraktım. Menderes’in de Celal Bayar’ın da mezarına gittim. Bu ülkenin siyasetine katkı yapan herkese saygımız sonsuz. Yeni bir anlayışı Türkiye’ye egemen kılmak zorundayız.
“BEN KENAN EVREN ATATÜRKÇÜSÜ DEĞİLİM”
Atatürk 77 milyonun yüreğinde olan kişidir. Atatürk’ten söz edildiğinde bütün CHP’lilerin yüreği oynar, gözleri dolar. Atatürk düşmanlarının bile saygı duyduğu biri. Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. İlhan Selçuk’un da dediği gibi gardırop Atatürkçüsü değilim. Ben yüreğinde Mustafa Kemal Atatürk’e yer açan biriyim. Atatürkçülük hiç kimsenin önünde diz çökmemektir. Büyümek, üretmek, kazanmak, kazandığını hakça bölüşmektir. Mazlumdan yana olmak, zulme direnmektir. Otur masa başına, Atatürkçülük edebiyatı yap. Biz onlardan değiliz kimse kusura bakmasın. Eski nüfus cüzdanıma ‘’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’’ yazmıştım. Atatürk’ü dar kalıplar içine Evren ve arkadaşları yaptı.
Bunların hiçbiri de sağ politika değil. Peki neden CHP sağa kayıyor diyorlar. Benmerkezci sol anlayış bunu söyletiyor. Ben yoksam CHP solda değil anlayışı. Sol kimsenin tekelinde değil. Benmerkezci anlayıştan halk merkezli sol anlayışa geçtik biz. Sağır kulaklar duysun. CHP neredeyse aslanlar gibi ordadır. Kimsenin endişesi olmasın. Yoksulluk edebiyatı ile solculuk olmaz. Bunu da değiştireceğim artık. Ben daha fazla yoksulum ben daha fazla solcuyum. Yok böyle bir şey.
“YANDAŞLARIM KÖŞEYİ DÖNECEK DİYE BİR MÜCADELE İÇİNDE DEĞİLİM”
Halkıma sesleniyorum. Kimliğinle şeref duy kimliğine saygı duyulsun istiyorsan adresin bellidir: CHP Barışı, umudu, geleceği vaat ediyorum. Yandaşlarım köşeyi dönecek diye bir mücadele içinde değilim. Birileri köşeyi dönecekse bu halktır. 60 yıldır kalkınmakta olan Türkiye ya da gelişmekte olan Türkiye diyorlar. Ya neden gelişmiş Türkiye değil.
Biz Güney Kore’den önce otomobil üreten bir Türkiye’yiz. 1930’larda ilk denizaltının omurgasını Haliç’te indiren ülkeyiz. Bugün otomobilimiz var m? Yok. Değişeceksin. Ben değişiyorsam sen de değişeceksin.
KONUŞMADAN DİKKAT ÇEKEN AYRINTILAR İNCE'NİN HANGİ "HATASINI" DÜZELTTİ '
CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, konuşmasında Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı dönemindeki konuşmalarında yaptığı hataları sayarak, eleştirdi. Hemen arkasından kürsüye gelen CHP Genel Başkanlığı için İnce'yle yarışan Kemal Kılıçdaroğlu da, İnce'nin "hatasını" ortaya koydu. Muharrem İnce'nin "CHP ikinci büyük devrimi yapacak" sözlerine karşı çıkan Kılıçdaroğlu, "Sayın İnce, ikinci büyük devrimi yapacağız dedi. CHP tarihini bilenler bilir. CHP, üç büyük devrimin altında imzası olan partidir" dedi ve bu devrimleri şöyle saydı; 1- CHP, cumhuriyeti kuran partidir 2- 1946, CHP çok partili sistemi getiren partidir 3- 1970'ler, CHP sosyal demokrasiyi getiren partidir. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi; "İkincim devrime değil, dördüncü devrime hazırlanıyoruz. özgürlük ve demokrasi devrimi."
Kemal Kılıçdaroğlu, başta diğer genel başkan adayı Muharrem İnce olmak üzere, kendisine yapılan "sağa kaydı" eleştirilerine yanıt verdi. CHP'nin yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını, siyasi partiler yasasının değiştirilip, lider sultasının kaldırılması için mücadele ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "CHP sağa mı kayd? yok böyle birşey. CHP, tarihi misyonu çerçevesinde her nerede duruyorsa, yine orada duracaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu; "Hangi CHP Genel Başkanı Deniz Gezmiş'in mezarını ziyaret etti. Üç fidana sahip çıktım ben. onların mezarına gidip karanfil koydum. Bizim devrimciliğimiz kağıttan devrimcilik değil. Bizim devrimciliğimiz yürek ister, yürek..." Kılıçdaroğlu, "sağa kaydı" eleştirilerine karşılık, "Baskıcı devlet karşı çıktım, her zaman karşı çıkacağım. Vatandaşın hesap soran değil, vatandaşına hesap veren devleti savunduk biz. Bu mu sağcılık'" dedi. Kılıçdaroğlu, "sağa kaydı" eleştirilerine karşılık, iş güvenliğine sahip çıktıklarını, Van'daki depremzedelerle destek olduklarını, taşeronlaşmaya karşı çıktığını, emekliliklerin haklarını savunduğu anlattı. Kılıçdaroğlu, "Bütün bunları yapınca, ben sağa mı kaydım'" dedi.
KÜRTLERE "KÜRT" DEMEDEN ÖZEL MESAJ Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında Kürtlere, hiç "Kürt" kelimesini kullanmadan özel mesajlar vardı. CHP'nin "yerel yönetimler şartını mutlaka getireceğini" söyleyen Kılıçdaroğlu'nun, Güneydoğu'da KCK davasından dolayı tutuklanan, kelepçelenerek fotoğraflanan BDP'li belediye başkanlarından özellikle bahsetti. Kılıçdaroğlu, "Ben sağ sol ayrımı yapmıyorum. Sağcı, solcuyu değil, tüm insanları seviyorum." dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasında inanç özgürlüğüne de özel vurgu yaparak, "Kimliğe ve inanca sahip çıkmak, sağa kaymak değildir. her kimliğe ve inanca sahip çıkacağız. camide, kilisede, havrada, cemevinde ibadet eden tüm vatandaşlarım. Belediye başkanlarıma talimat verdim; bölgelerindeki tüm ibadet yerlerini tertemiz yapacaklar" dedi.