Kırmızı odada ne konuşuldu
Erdoğan ve Obama’nın Washington görüşmesi, Beyaz Saray’da Çavuşoğlu ve Rice’ın da katılımıyla 50 dakikalık kapsamlı bir toplantıya dönüştü. Beyaz Saray, “Obama, görüşmede ABD’nin Türkiye’nin güvenliği ve terörizmle ortak mücadelemize desteğini vurguladı” diye açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları da “ABD’yle gayet iyi çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’de son bir haftadır tartışma yaratan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama’yla görüşüp görüşmeyeceği konusu perşembe gecesi açıklığa kavuştu ve Erdoğan, Obama’yla Beyaz Saray’da beklenenden uzun bir toplantı gerçekleştirdi. Amerikan Yönetimi, önce Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında ayaküstü olacağını açıkladığı görüşmeyi Beyaz Saray’a aldı. İki lider Kırmızı Oda’da 50 dakika süren 1+1 şeklinde kapsamlı bir görüşme yaptı. Beyaz Saray basın sözcülüğü, başta gayriresmi olacağı söylenen toplantıya ilişkin gazetecilere bir bilgi notu da geçti.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Erdoğan ve Obama, ABD Başkanı’nın, Nükleer Güvenlik Zirvesi için Washington’a gelen 50’nin üzerinde devlet ve hükümet başkanı onuruna Beyaz Saray’da verdiği yemeğin sonrasında buluştular. Toplantı ABD saatiyle 21.25’te başladı. Erdoğan’ın 2013’teki Washington seyahatinde olduğu gibi Beyaz Saray’daki Kırmızı Oda’da gerçekleşen toplantıda Cumhurbaşkanı’na Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu eşlik etti. Obama’nın yanında ise Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice vardı.
İLK BİLGİ BEYAZ SARAY’DAN
Toplantının ardından görüşmeye dair ilk açıklama Beyaz Saray’dan geldi. Beyaz Saray Sözcülüğü, görüşmeye ilişkin yayınladığı bilgi notunda şöyle dedi: “Başkan Obama, bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve göç konularında ABD-Türkiye işbirliğini görüşmek üzere bu akşam Nükleer Güvenlik Zirvesi marjında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la buluştu. Başkan Obama, bugün Diyarbakır’daki terör saldırısında ölen ve yaralananlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Amerikan halkı adına üzüntü ve başsağlığı dileklerini iletti, ABD’nin Türkiye’nin güvenliği ve terörizmle ortak mücadelemize desteğini vurguladı. Liderler, ayrıca IŞİD’i geriletme ve yok etmede ortak çabalarımızı nasıl ilerletebileceğimizi konuştular.”
Beyaz Saray’ın ardından Cumhurbaşkanlığı’nın gazetecilere geçtiği bilgilendirmede de Beyaz Saray notundaki aynı detaylar aktarıldı. Görüşmenin ardından gazetecilere bilgi veren üst düzey bir Türk yetkili, “ABD’yle gayet iyi çalışmaya devam ediyoruz. Bir sorun yok” dedi.
TERÖRE KARŞI İŞBİRLİĞİ
ABD Başkanı Obama’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye’nin güvenliği ve terörizme karşı ortak mücadele konusundaki desteklerini teyit ettiği bildirildi.Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan basın açıklamasında “Obama, şahsı ve halkı adına, Diyarbakır’daki terör saldırısında hayatlarını kaybedenler için taziye, yaralılar için de şifa dileklerini ileterek, Türkiye’nin güvenliği ve terörizme karşı ortak mücadele hususundaki desteklerini teyit etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAEŞ’i geriletme ve ortadan kaldırmaya yönelik ortak çabaları artırmak için neler yapılabileceğini de ele almışlardır” denildi.
ÖZGÜR BASIN VURGUSU
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’nin saygın düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşma öncesi Erdoğan’ın korumalarından bazı gazetecilere yönelik kötü muamele iddiaları, Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında gündeme geldi. Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin Türkiye dahil dünyanın her ülkesinde basın özgürlüğü ve bağımsız medyayı desteklediğini söyledi. Rhodes, Erdoğan’ın korumalarının Erdoğan’ın konuşma yapacağı enstitü binasına gelen bazı Türk gazetecilere yönelik tutumuna ilişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: “Brookings’teki olaylarla ilgili haberleri gördüm. Söyleyebileceğim şeylerden biri şu: Amerika, Türkiye dahil dünyanın her ülkesinde basın özgürlüğü ve bağımsız medyayı destekler. Türkiye’de gazetecilere karşı atılan bazı adımlara dair kaygılarımızı geçmişte ifade ettik. O yüzden, uzun süredir koruduğumuz bir pozisyon ve Türk hükümeti nezdinde doğrudan gündeme getirdiğimiz ve gündeme getirmeye devam edeceğimiz bir şey. Tekrar söylüyorum. Brookings’te yaşananlara dair tam koşulları bilmiyorum, ama bu konudaki pozisyonumuz, sadece Amerika’da değil, Türkiye’de de bağımsız gazeteciliğin desteklenmesi ve saygı gerektiği yönünde.”