ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Katıldığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, metro, tramvay, trafik problemi, ulaşım projeleri, seçim süreci ve son günlerin başlıca tartışma konusu olan stat projeleri hakkında çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
“METROYU BAKANLIK YAPMAZSA BEN YAPACAĞIM”
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, herkesin merakla beklediği “Metroya ne zaman bineceğiz'” sorularına şöyle yanıt verdi; “Herkes bir şey söylüyor. Biz havlu atmadık. Biz diğer iller gibi metroyu bırakıp “Bu iş Ulaştırma Bakanlığı’nın işi” demedik. Biz hayatımız boyunca hiçbir işi yarı bırakmadık. İstediler vermedik. Başlamadığımız, hazır olan projelerimizi de onlara verdik. Projelerle birlikte teslim ettik. Eğer seçimden sonra başlamazlarsa, Narlıdere hattı için ben ihaleye çıkacağım. Fahrettin Altay’da metro bittiği an ona başlayacağım. Ulaştırma Bakanı da ne ile uğraşacağını biliyor. Konak Tünelleri’ndeki konu malum... Hiçbir problemimiz kalmadı. Raylar döşeniyor. Geçtiğimiz hafta bizzat metroya gittim ve tünelde tüm yolu yürüyerek gezdim. Raylar döşeniyor, sinyalizasyon çalışmaları devam ediyor. Biz riski sevmiyoruz. Seçime yetiştireyim diye “Ha babam, de babam” diyerek, deneme seferlerini yapmadan sefere açmayız. Bittiği zaman biter… Metroda hiçbir problem kalmadı.”
“VALİ YANLI DAVRANIYOR”
İl Özel İdaresi’nin mal varlıklarının paylaşımı konusunda İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı sert sözlerle eleştiren Başkan Kocaoğlu, “Vali Mustafa Toprak bize göre İzmir’in en büyük mülkü amiri. Saygıda kusur etmeyiz. Devlet geleneğini biliriz. Ama sayın valimizin tarzına bir türlü alışamadım. Burada bir problem var. Ama bu İzmir’den kaynaklanmıyor. Halka anketle sorsalar bunun cevabını alırlar. Yanlı davranıyor, bunu herkes biliyor. İl Özel İdare’nin mallarını hükümete vereceğim diyor. Kanuna uyacağım diyor. Kanun belediyelere verin diyor. Kanun yapmakla, kanunda bir şeyler değiştirmekle ülke yönetilmez. Ülkenin hassas çizgileri vardır. 4 milyon İzmir’in malını bilmem ne bakanlığına, il müdürlüklerine vereceğim demek olmaz. Biz tescilliyiz. On senedir bir liralık mal satmadık. Bu mallar İzmir’in malı. Bu mallar bize verilmeli. Binali Bey de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğuna göre, bunu yaptıracak gücü olduğunu da biliyoruz. Vali ile birlikte hemen komisyonu toplasın. Görev devredildiğine göre, İl Özel İdaresi’nin mallarını da bir maddelik kararla bize versinler. Buna karşı çıkacak bir kişi var, o da başbakan. Onu da ikna etsin. İzmir’in hayırlı işi, gelsin bunu birlikte çözelim” diye konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANINA SORULMADAN STAT YAPILIR MI'”
Son günlerde sıkça tartışılan stat konusunda taraftarlara ve İzmir’in spor kulüplerine seslenen Başkan Kocaoğlu, “Biz stat yapılmasına karşı değiliz. Tam tersine statların yapılmasından yanayız. Nerede, nasıl yapılacağı, bu kentin planlanmasından sorumlu olan belediye başkanına sormadan bu iş olmaz. Projeyi gören var m? Bu bölgelerde yoğunluk ne olaca? İddia ediyorum, bu yerlere, ne Göztepe’ye, ne de Karşıyaka’ya stat yapılmaz, yapılamaz. Çünkü doğru değil. Faruk Özak, Gençlik ve Spor Genel Müdürü, TFF Başkanı Mahmut Özgener ve ben oturup bir karar verdik. Örnekköy’e stat yapalım dedik. Vali Kıraç’a da sonsuz teşekkür ediyorum. Örnekköy Stadı için ayrılan 80 dönüm alanda gerekli çalışmalara yardımcı oldular. Bu stadı yapıyoruz. Türkiye’ye örnek bir proje olacak. Benim derdim sadece stat yapmak değil. Biz komple bir spor kompleksi yapmak istiyoruz. Bu yapılmayınca Suat Kılıç ile iki kere görüştüm. Ben yapayım dedim, alanın tahsisini istedim. Ama sayın bakan hiçbir adım atmadı. Yeni bakanımıza da dilek ve isteğimi mektupla dile getirdim. Örnekköy’e bir stat yapalım dedim, isterseniz ben yapayım size devredeyim dedim. Önemli olan bu kentin spor altyapısının tamamlanması. Ağzına mikrofonu alan konuşuyor, İzmir’in süper ligde takımı yok deniyor. Niy? Çünkü bu kentin spor altyapısı yok. Bu iki tane yere stat yapacağım diye çıkmak siyasi bir oyundur. Kimsenin stat filan yapacağı da yok” dedi.
“AĞZINA MİKROFONU ALAN KONUŞUYOR”
Kocaoğlu stat konusunda sitemini şu sözleri ile sürdürdü, “Olup olmayacağını Gençlik Spor Bakanlığı’nın arazilerini bize tesis etmesine bağlıdır. Büyük kentlerde bu saatten sonra şehir içine stat yapılmaz. Bu halka işkencedir. Bu yapılamaz. Yanlıştır. Bizim bu statları yapalım da bilmem kime satalım diye bir derdimiz yok. Göztepe için Uzundere’yi istedik. Oraya bir spor kompleksi yapılabilir. Hazine arazisi, bize verilmiyor. Bornova Belediye Başkan’ımız ile birlikte Doğanlar’da müştereken bir stat yapıyoruz. Bugüne kadar niye yapmıyor diyenlere bu proje samimi bir cevaptır. Elini mi tuttular, ayağına pranga mı vurdula? Evet vurdular... Bu iki stadın kente yarar getiremeyeceğini bakanlığa yazdık. Ama kapı duvar…”
“NEDEN KARŞI ÇIKYORSUNUZ'
Çöp tesisi konusunda yaşanan tartışmalara ve Yamanlar’da yer alan alanın seçimine de açıklama getiren Başkan Aziz Kocoağlu, “Bu çöp memleketin çöpü. İlçe belediyeleri çöpü toplar, Büyükşehir’e teslim eder. Büyükşehir de bu evsel atıkları alır götürür, Harmandalı’ya gömer. Bu artık doğru değil. Bunu bırakacağız. Bu atıklar artık sanayi ürününe, elektriğe dönüyor. Herkes çöpünü getirip bize veriyor. Ama ilçe belediyeleri tesisin yapılmasına, yer seçimine karşı çıkıyor. Cevat Durak, Kamil Okyay Sındır buna karşı çıktı. Neden buna karşı çıkıyorsunu? Çöp yere bile değmeyecek. İlk tesisi kurduğumuzda, bu herkese örnek olacak. Biz önce iyi bir örnek yapmak istiyoruz. Sonra kentte ihtiyaç olan noktalara birkaç istasyon daha yapılacak. Yamanlar’da çöp tesisi yapacağımız yere ben de daha önceden gitmemiştim. Ben hiçbir belediye başkanımızın da oraya gittiğine inanmıyorum. Yer belli. Ben tüm meslek odalarını götürdüm, alanı incelediler. Şimdi ÇED ihalesine çıktık. Bu proje umarım genel seçimlere kadar heba olmaz ve elimiz böğrümüzde kalmaz. Harmandalı’daki vatandaşa yazık. Ben yarın bu tesisi başlatacak durumdayım. En son teknoloji olacak. Evsel atıkların dönüştürülmesi artık bir sektör. Buradan kazanç sağlayan çok büyük firmalar var. Çevreyi kirletmemek için tedbir almak zorundayız” dedi.
“SEÇİM YARIŞI KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ SEKTEYE UĞRATTI”
Kentsel dönüşüm çalışmalarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin rol alması gerektiğini savunan Başkan Kocaoğlu, “Bu işler yasansın içine yazmakla olmuyor. Biz belediye yasasına göre dönüşüm yapıyoruz. Mülkiyete saygılı, vatandaşın hakkını koruyan bir yasadır belediye yasası. Allah hepimizi 6306 sayılı Riskli Alanlar Yasası’ndan korusun… Bu yasa ile elinizdeki her şey bir anda yok olabilir. Bu kadar yetki, idareye bu kadar güç veren bir yasa tehlikelidir. Bu yasa ham yapma yasasıdır. Ben belediye başkanı olduğum müddetçe, dönüşüm için 6306 sayılı yasa ile kent dönüşümü yapmayacağım. Belediye yasası ile yapacağım. Bizim izleyeceğimiz yolun temeli uzlaşmadır. Biz vatandaşın hakkını koruyacağız. Ben hem hakem hem de hakim olacağım. Seçim yaklaştı, milletin kafasını karıştırıyorlar. Bizim uzlaşma görüşmelerimizi Bayraklı ve Uzundere’de engellediler” dedi. Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Erkan Yaşarcan’ın son dönemdeki açıklamalarına da tepki gösterdi ve “Belediyelerin uygulayacağı işe il müdürü karışamaz. Bürokrattır, gereken saygıyı gösteririz” diye konuştu.
“İLÇE BELEDİYELERİNİN TAVRI YANLIŞ”
Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm için yetkilerini Bakanlık’a devreden ilçe belediyelerine de değinerek, “Bu ilçe belediye başkanlarının problemidir. Bana göre yanlıştır ve hatalıdır. Bakanlığa yetki veren bu yasa mülkiyeti gasp eden bir yasadır. Ben buna karşıyım. Bakanlığın yapacağı dönüşüm de ortada. Sizin elinizi tutan mı va? Cennetçeşme’de bizim son noktaya geldiğimiz 541 hektar alanı riskli alan ilan ettiniz. Peki niye dönüşüme başlamadını? Buyurun başlayın…. Her türlü yetki elinizde. Elinizi tutan mı var'” dedi.
“YASA VATANDAŞIN MALINI HAM YAPANLARIN ÖNÜNÜ AÇTI”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kentsel dönüşüm konusundaki açıklamasına şöyle son verdi; “Bayraklı’da uzlaşma tamamlandığı zaman biz bu işi yapacağız. Vatandaşı yerinden etmeyeceğiz. Gecekondular hükümetlerin hatalarıdır. Gecekondu yapan insan kadar belediyelerin de, bizlerin de hatasıdır. Kentler sağlıksız yapılardan kurtulmaya çalışırken, burada bir rant oluşursa, bu rantın gecekondu sahibin cebinde kalması gerekir. Bizim temel felsefemiz bu. Vermeden almak Allah’a mahsustur. Bizi bilen biliyor, hemşerilerimiz beni tanıyor. Üstümden silindir geçti, ben bu işi namusum ve şerefimle yapıyorum. Şaibem yoktur. Bana güvenen hemşerim beni zaten biliyor. 6306 sayılı yasa dönüşümde problemdir ve tamamen ranta yöneliktir. Kötü niyetli, rant peşinde koşan, ben yaptım oldu diyen, vatandaşın malını ham yapmak isteyenlerin önünü açmıştır. Kafesti kuş, daldaki kuştan evladır. İzmir Büyükşehir Belediyesi rantı halka vermek istemektedir. Büyükşehir Belediyesi’ndeki bir kuş vadideki 50 kuştan iyidir.”
ÇARPICI AVM YORUMU: ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMİŞ
Kent merkezinde yer alan AVM’lerin yarattığı sıkıntının önceki dönemlerde görev yapan belediye başkanlarından kaynaklandığını anlatan Kocaoğlu, “Herkes bizi eleştiriyor ama bu konuda ne benim, ne de Balçova Belediye Başkanı Çalkaya’nın bir suçu yok. Zamanında atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Bunarla izin verenleri sorgulayacaksınız. Bu AVM’lere biz plan yapmadık. Hepsinin daha önceden kazanılmış hakları var. Bunlara bir şey diyemeyiz ki… İnciraltı’nda 4 bin dönüm alana sağlık kompleksi yapalım dedik. Sonra önümüze alanı ticarete açan, 300 dönümlük AVM planını getirdiler. Orada sağlık filan olmaz. Orada yoğunluk olur, keşmekeş olur. Balçova’da zaten 70 bin dönüm AVM var. Biz orada AVM’lerin hiçbirisi için planlama yapmadık. Hiç kimseye yetki vermedik. Hepsinin önceki dönemden kazanılmış hakları var. Kimsenin kazanılmış hakkına bir şey diyemeyiz.
“TRAMVAYA SEÇİMDEN ÖNCE BAŞLAMAK İSTİYORUZ”
Tramvayın kenti böleceğine dair eleştirilere de yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Tramvay kenti bölmeyecek. Zaten saatte 30 kilometre hızla gidecek. Bunun güzergahını oturduk, planladık, ihaleye çıkıyoruz. Bunun planlamasını da kentli ile konuştuk, tartıştık, birlikte karar kıldık. Kenti bölmeyecek. Kordon’a her birisi yarışmayla elde edilecek yaya geçişleri yapacağız. Zaten yolu kestiği yok. Güzergahta herhangi bir sorun yok. Seçimden önce başlayacağız. Ama itirazlar mutlaka olur, o bir İzmir klasiği. KİK onu zaten kilitler. Temel atmak da seçimden sonraya kalır…” diye konuştu.
“ÜCRETSİZ ULAŞIM HAKKI İÇİN YÖNETMELİĞİ BEKLİYORUZ”
65 yaş üstü vatandaşlara ücretsiz ulaşım hakkı tanıyan düzenlemeyle ilgili konuşan Kocaoğlu, konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan çıkacak olan yasal yönetmeliği beklemek zorunda olduklarının altını çizerek, “Kartlar için kanun çıktı, ancak yönetmeliği çıkmadı. Bizim zaten 60 yaş kartımız var. Yönetmeliği çıkmadan bir şey yapamayız. O belediye şöyle yapıyor, bu belediye böyle çalışıyor, onu bilemem. Biz böyle çalışıyoruz. Biz sırat köprüsünden geçiyoruz. Yasa maddesi yönetmeliğe atıfta bulunuyor. Ama yasal olarak bizim bunu uygulama yetkimiz yok. “Başkan yasaya sığındı” diyebilirler. Ama “Ben yaptım oldu” diyerek de hareket edemem. Yasaya uymak zorundayım. Yönetmeliği beklemek zorundayız” dedi.
“ŞEHİR EFSANESİ…”
CHP’nin ilçe belediye başkan adaylarını açıklamakta geç kaldığını ve kendisinin de sürece müdahil olduğuna dair iddialara açıklık getiren Başkan Kocaoğlu, partisi tarafından önümüzdeki hafta ilçe belediye başkan adaylarının açıklayacağını hatırlatarak, “Genel merkez bu konuda dar bir kadro ile çalışma yapıyor. Adayların açıklanması için geç değil. Maalesef bizde aday adaylığı süreci erken başladı. Arkadaşlara sabır diliyorum. Bu kadar uzun süreyi geçirmek zor iş. Ama bu bizim için kesinlikle problem yaratmaz, normal bir şey. Bunun dışında bir sıkıntı söz konusu değildir. Bu bir yarış. Birinin aday gösterilip gösterilmemesi, kimsenin birbirinden daha iyi olduğunu göstermez. Genel merkez kendi bakış açısına göre değerlendirme yapıyor. Bu iş siyasetin doğasında var. Aynı şey AK Parti’de de oldu. Kesin aday olacak denen birçok isim dışarıda kaldı. Aday gösterilmeyenlerin de Seçilemeyenlerin siyasete devam etmesini öneriyorum. Ben bu sürece dahil olmadım. Genel merkez bu konuya milletvekilleri ve büyükşehir belediye başkanlarını karıştırmaz. Dar bir kadro çalışmaya devam ediyor. Söylenenlerin hepsi şehir efsanesi” dedi.
“TRAFİK PROBLEMİ SİYASİDİR”
Seçimden hemen sonra 2014 yılı içerisinde dolmuşlarda kentkart uygulamasının başlayacağını da duyuran Başkan Kocaoğlu, kentte yaşanan trafik sıkıntısı ile ilgili çözüm makamımın İzmir Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü olduğunu belirterek, Vali Toprak’ı şu sözlerle göreve davet etti, “Trafik polisi olarak devletten maaş alan arkadaşlar, senin benim paramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin parasını alan arkadaşlar görevini yaparsa bugün kentte trafik diye bir sorun kalmaz. Vali görevini yapmıyorsa bize yetki versin, biz yapalım. Biz artık araba çekmiyoruz. Buna yasal yetkimiz kalmadı. Çekici araçları da onlara bağışlayacağız. Trafik problemi siyasidir. Sayın Vali Bey’in buna acilen el atması lazım. Göreve geldiğinden bu yana konuyu çözmesi için koordinasyon toplantısı yapmasını önerdim, halen bekliyorum... Metro çalışmaları başlamadan önce İnönü caddesinde park sıkıntısı yoktu. Şimdi üç şerit parklanma var. Bizim yetkimiz yok, yetkimiz olsa çekelim… Trafik konusunda tek yetkili emniyet müdürlüğü trafik birimi. Onlara talimat verecek olan da Vali Mustafa Toprak’tır. Talimat versin, bir haftada çözülür... Nasıl Kemeraltı’nda işporta ile mücadelede destek oldular, olay çözüldü, aynı şekilde bu sıkıntı da giderilir.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
