ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Yerel seçim yarışında son viraja girilirken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan CHP’den ayrılarak DSP’ye geçen ya da bağımsız aday olarak yoluna devam eden ilçe belediye başkan adaylarına kritik bir çağrı geldi. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar itibarı ile birlik olunması gerektiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Küskünler” olarak da nitelenen isimlere seslenerek, “Bir oy bile kaybedemeyiz. Kimsenin oyları bölmeye hakkı yok. Ben bu arkadaşların adaylıktan çekilmelerini ve doğruya dönmelerini rica ediyorum. Yaptıkları yanlıştır” dedi.
“ADAYLIK SÜRECİNDE AÇIKLAMADIĞIM GERÇEK…”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasının başında adaylığa giden süreci özetleyerek, “Sürecin başında 10 yılın bir belediye başkanı için yeterli olduğunu ve bu işin meslek olmadığını, büyükşehir belediye başkanı olarak değişikliğe ve bayrağı kendi partimden başka bir arkadaşa devretmem gerektiğine inanan bir belediye başkanıydım. Ancak koşullar benim yeniden belediye başkanı olmamı zorladı. Başbakan İzmir’de Binali Yıldırım’ı aday gösterdikten yarım saat sonra giderek başvurumu yaptım. Sürecin başından bu yana da söylemediğim gerekçe de buydu. Ben 17 Aralık sürecinden önce aday oldum. 17 Aralık öncesinde koşullar neyse, yine aynı mantıkla çalışmaya devam ediyorum. Birçok proje yapmışım ve başarılı bir belediye başkanlığı geçirdiğimi düşünüyorum. Yapamadıklarım elbette var. Süreç devam ediyor. Diğer projeleri de yapmaya devam edeceğim, bu konuda hassasım” diyerek adaylık süreci ile ilgili samimi açıklamada bulundu.
DSP’Lİ ADAYLARA ÇAĞRIDA BULUNDU: OYLARI BÖLMEYİN
Kocaoğlu konuşması sırasında en çarpıcı mesajını ise CHP’den ayrılarak DSP’ye geçen belediye başkan adaylarına verdi ve şöyle konuştu: “Binlerce kişi siyasetle uğraşıyor. Kimisi milletvekili, kimisi belediye başkanı, kimisi de belediye meclis üyesi olmak için çalışıyor. En doğal hakları. Aday olanlar iyi, aday olamayanlar kötü diyemeyiz. Bu konuda etkili olan birçok koşul var. 3-4 defa aday olan, hatta içlerinde milletvekilliği yapan arkadaşlarımız da var. Bunların aday gösterilmeyince, yaptıkları bu hamleyi siyaseten yanlış buluyorum. Sadece ben değil, tüm siyasetçiler de bunun yanlış olduğunu bilir. Kendilerine son kez sesleniyorum. Başka partiden aday olan arkadaşlarımızın, özellikle de ülkenin bu koşullarında, seçimi kazanma şansları yok, bunu anketlerden de bunu görüyoruz. Son bir değerlendirme yaparak bu durumu görmelerini istiyorum. Hepsi ile birlikte çalıştım, bunu talep etmek de en doğal hakkım. Türkiye’de çalkantılı günler devam ediyor, en azından bu koşullarda, belediye başkanlığına emek vermiş insanlar olarak bu arkadaşların doğru kararı vermesini istiyorum. Bir oy bile bölünmesi kimsenin yararına olmaz. Bu şekilde oyları da bölmek kimsenin hakkı değil. Adaylıktan çekilmelerini rica ediyorum. Doğruya dönmelerini istiyorum. Diğer yandan, hemşerilerimizden de sandıkta birleşmelerini rica ediyorum.”
Kendileri hakkında yolsuzluk, usulsüzlük, kayırma gibi kanıtlı iddialar ortaya atamayanların, kendilerine “Beceriksiz” gibi subjektif suçlamalar yönelttiğini belirten Kocaoğlu, İzmir’in sabırsızlıkla beklediği önemli yatırımlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu, “Yüzülebilir körfez” için de “2-3 yıl içinde” yanıtını verdi.
17 Aralık sürecinden önce aday olduğunu belirten Aziz Kocaoğlu, “Binali Yıldırım, aday gösterildikten yarım saat sonra aday oldum. 17 Aralık sonrasını söylemiyorum. 13 Aralık’ta aday oldum. Projeler yapmışım, birçok projeye imza atmışım. Başarılı bir belediye başkanlığı geçirdiğime inanıyorum ama adil olmak gerekir. Yapamadıklarımız mutlaka var. Dünyada kimse iş bitirmiş değil. Diğerlerini de yapmak konusunda hassasız” dedi. Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
KONUŞMANIN 3 DAKİKASI PROJEYE
“2007 yılından beri başta başbakan tarafından olmak üzere ötekileştirilerek, sürekli mağdur edebiyatıyla, 12 sene iktidarda olmuşsun, ama bir bakıyorsun, kürsüye çıktığında senden mağduru yok. Yanlış politika, ekonomiye, üretime dayanmayan, sadece arsa satmakla, sıcak parayla borçlanmakla, yatırımı, tasarrufu teşvik etmemekle, sanayiciyi bunaltarak, girdilerin üzerindeki vasıtalı vergileri artırarak ekono yönetilemez. Ekonomi uzun süredir sinyal veriyordu. Şimdi ekonomide de çok ciddi problem yaşanıyor. Esas problem, ötekileştirmenin sonucu, dinlemelerin sonucu, torbaların sonucu, hukuk devletinin yara almasının sonucu, adaletin çok zayıflamasının sonucu, halk arasında güven bunalımı sonucu. Hükümet üyeleri inanırlığını kaybetmiştir. İnanırlığını kaybeden kişilerin ülkeyi yönetmesi mümkün değil. Bakkal dükkanı işletmesi bile mümkün değil, müşterisini kaybeden esnafın. 30 Mart Yerel seçimleri de bunun bir raundu olacaktır. Biz nereye gidersek gidelim, 20 dakika konuşursak, 3 dakikasını projelere ayırabiliyoruz. Millet bizden bunu istemiyor. Genel siyasete, twitter’a, korkulara, o bildiğimiz sürece eğiliyor.”
Kocaoğlu, İzmirin 10 yılını kaybettiği iddialarına ilişkin ise “Muhalefet başka bir şey söyleyemeyeceğine göre, yandaşına şunu götürdü, yolsuzluk yaptı, kayırma yaptı diyemediğine göre, böyle bir eleştiriye mesnet olacak dökümanlar bulamadığına göre, beceriksiz gibi soyut kavramlar üzerinde duruyor. Oysa Doğal Yaşam Parkı'ndan İnciraltı kent ormanına, raylı sisteme, yüzülebilir körfez hedefinde bilimsel çalışma yapmasına, Roma antik tiyatro yerinin kamulaştırılmasına, Kadifekale sur duvarlarının restoresine kadar her şeyi büyükşehir belediyesi yapıyor. Dünyada kendi kaynaklarıyla bu ölçekte fuar yapan tek belediyeyiz" dedi.
ARITMA TESİSLERİ
İzmir'in arıtma tesisi projelerine değinen Kocaoğlu, "İzmirin tamamında, Türkiye nüfusunun yüzde 4.8’i yaşıyor. İzmir diğer illerden beş kat fazla arıtma yapmış, çevresini korumuş bir kent. 10 senedir Körfez'de ne yapılacağı konusunda Dokuz Eylül Üniversitesi ile çalışıyorum. 4 yıl önce sayın bakana, şimdiki adaya bir rapor verdim. Devlet Demiryolları ile ihaleye çıktık. ÇED süreci bekliyor.İşi ben takip ediyorum. Devlet Demir Yolları takip ediyor. DDY şu andaki adaya bağlı. Bir telefonla ÇED raporu çıkamıyordu. Seçimden sonraya bıraktılar. Şimdi de 10 senedir yapmadılar diye ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
ULAŞIM
Ulaşım projelerine değinen Kocaoğlu, "15 katamaran tipi yolcu vapuru aldık. 1412 otobüs aldık. Valilik trafik polislerini çalıştırmadığı için, trafik sıkışık gibi gösterilmek isteniyor. Polis çalışsın, trafiğin nasıl çalıştığını dünya aleme gösterelim" dedi.
YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ
"Körfez'de ne zaman yüzebileceğiz" sorusuna yanıt veren Kocaoğlu, "Aslında şu anda yüzülebilecek kalitede. Daha kaliteli olması, oksijenin artması, lodos olduğunda dibindeki tortunun renk bozukluğu yaratmasını önlemek için sirkülasyon kanalı yapacağız, tortuyu alacağız. Bu dünyanın en büyük dönüşüm projelerinden biridir. 1 milyarın üzerinde yatırım gerekiyor. Bunu yapmaya hazırız. Ekipmanları aldık. Sirkülosyonu iki üç yıl içinde yüzülebilecek hale getireceğiz. Yeter ki engel olunmasın. Mesela tramvay projemiz üç yıl bekletildi. Neyse hızlı davrandık, ihale sürecinibitirdik, yer teslimi yapıyoruz, hızla başlayacak, Konak, Karşıyaka'da tramvaylar şıkır şıkır çalışmaya başlayacak" dedi.
SANATA DESTEK
Sanatsız kalkınmanın olmayacağına inanan felsefeden geldiklerini kaydeden Aziz Kocaoğlu, "Şehir tiyatrosu, şehir opera ve balesi, gerekirse şehir filarmoni ya da senfoni orkestrası kurmaya hazırız. Devlet senfoni orkestrasının, Ahmed Adnan Saygun gibi yerde konser vermesini sağlamışız. Merkezi hükümet bunları yok etmeye kalkarsa, bu sorumluluğu üstlenip, operanın da, balenin de, filarmonin de tiyatronun da yaşamasını istiyoruz" dedi.