Kürkçü'den İzmir'de hem çağrı hem uyarı: Çatışma ortamına sürükleniyoruz

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü İzmir'de gerçekleştirdiği basın toplantısıyla Türkiye'de yaşanan çatışma ortamını değerlendirdi. Gergin ortamın İzmir'e de yansıdığını belirten Kürkçü, ardı ardına yakılan otobüslerden sonra bazı semtlerde seferlerin iptal edilmesi konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni sert sözlerle eleştirdi. Kürkçü, Valilik ve Emniyetin uyguladığı kararla İzmir'in çatışma bölgesi haline getirilmek istendiğini söyledi. HDP'li vekil Kürkçü'den İzmir'de

Haberler / Yerel Politika

10 Ağustos 2015 Pazartesi 12:32

PAYLAŞ

EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP İzmir İl Başkanı Cavit Uğur'un da katılımıyla HDP İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Kürkçü gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çatışmanın taraflarına seslenen Kürkçü, bir an önce müzakere ortamına geri dönülmesi ve çatışma ortamının dinmesi çağrısında bulundu.

"TÜRKİYE KILDAN BİR KÖPRÜ ÜZERİNDEN YÜRÜYOR"
Türkiye'nin kıldan bir köprü üzerinden yürüdüğünü belirten Kürkçü, Türkiye'nin bu noktada çok sağlam bir konuma yerleşmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Türkiye'yi saran çatışma havası Türkiye'de bugün açıkça savaşla barış arasında çatışmayla çatışmasızlık arasında bir kıldan köprü üzerinden yürüyor 90'lara dönüşe taşımıyorsak da büyük bir hızla meyledebilecek bir durumdan geçiyoruz. Gerilim tablosunu çok çarpıcı resmeden toplumsal durumlar var. Van ve istanbul'da büyük barış mitinginin tam karşısında çatışma tabloları duruyor. Türkiye sağlam bir konuma yerleşmek durumunda. Van ve İstanbul da isteğimiz Alevi, sunni, kadın, erkek, genç, yaşlı toplumun barış talebiyle son derece net bir kararlık göstermesidir. İzmir'de de sergileyeceğimiz gibi barış bloğun gerçekleştirdiği toplumsal gösteriler toplumun çok çeşitli kanatlarını bir araya getirdiğini gösteriyor" dedi.

"ÇATIŞMANIN FİTİLİNİ O AÇIKLAMALAR YAKTI"
Çatışma ortamının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "çözüm sürecinin sona erdiriyoruz" sözleriyle başladığını ifade eden Kürkçü, "80'ini aşkın toplumsal örgütün bir araya getirdikleri blogda din, mezhep, siyasi eğilim farkı tanımaksızın tek bir eksende yan yana geliyor ama çatışma da bir hakikattır. Bütün sertliğiyle önümüzde Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleriyle çözüm süreci son bulmuştu. Çözüm süreci demek de yanlıştı. Erdoğan, Türk devletinde eşit olarak aynı masa bulunamazdı sona erdiriyoruz dediği gün, çatışmanın fitilini yakmış oldu. Tek yanlı ilan edilen ateşkesin bozulmasının arkasından geldik. Binlerce insan çatışmalarda hayatını kaybetti" dedi.

"MÜZAKERE YENİDEN GÜÇ KAZANMALIDIR"
Yeniden müzakerenin güç kazanması gerektiğini ve çözüm yolunda ilerlemenin şart olduğuna dikkat çeken Kürkçü, "Kürt sorunun çözümüne hükümet ve Sayın Öcalan'la müzakere ile açıldı. Ortada bir çatışma vardı savaş vardı barıştan söz ediyorduk. AKP ve Tayyip Erdoğan bunun oy olamadığını görünce çözüm müzakeresi yok diyerek bize 2011 koşullarını iade eden bir çatışmanın pimi çekilmiş oldu. Ne çatışmaya teşvik ediyoruz ne öneriyoruz ne de mazeret buluyoruz. Çatışmanın tüm taraflarını Dolmabahçe zeminine geri çağırıyoruz. 2013 nevruzunda bütün Türkiye'nin onayladığı yerde duruyoruz. Biz 2 ay seçim faaliyeti sürdürdük ne söylediysek onu söylemeye devam edeceğiz. Yeniden müzakerelerin güç kazanması ve çözüm yolunda ilerlemektir. AKP'nin bize armağanı çatışmaya geri dönüş oldu" diye konuştu.

"AKP NE YAPARSA YAPSIN..."
"PKK'yı yeniden savaşa davet eden AKP hükümetinin kendisidir" diyen Kürkçü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha önceki Genel Kurmay başkanları tarafından Kürt sorunun askeri yolla çözülemeyeceği ifade edildi. Savaş uçaklarıyla bu meselelerinin halledilemeyeceği ortada. Madem öyle, bu savaş bu çatışma ortamı nede? Geçici hükümetin devlet makamları ve Yalçın Akdoğan ve değerlerinin bütün meselesi, HDP'nin yüzde 10 barajını geçmiş olmasıdır. Bu ittifakları hedef alıyoruz bu başarıyı kazandıklarına pişman olana kadar sürdüreceğiz şeklinde yaklaşıyor. Başkanlık sisteminin yolunu açamayan AKP'nin devam etmek istemesidir. Yeniden yapılacak bir seçimde 330 milletvekiliği hiç değilse tek başına hükümet kurmak için bu savaşa girilmiştir. AKP ne yaparsa yapsın anketlerin net olarak gösterdiği gibi hiçbir zaman eski konumuna ulaşamayacaktır. Bizim artık baraj meselemiz yok. Kaç seçim yapılırsa yapsın Davutoğlu tek başına hükümet kuramayacaktır. İki büyük partinin uzlaşmasını ifade edecek şekilde bir hükümet kurması ve HDP'nin demokratik muhalefet denetimi yaparak bu hükümeti denetlemesi seçimden çıkan sağlıklı tablodur."

"BU HERKESİN KAZANCIDIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seslenen Kürkçü, "Çatışmasızlığa geri dönmek elzemdir. Çözüm ve müzakere masasıdır. Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu'nun bu şiddeten ellerini çekmelerini istiyoruz gayri meşru yollarla muhalefeti kurşunua dizmesine son vermesini istiyoruz" dedi. Kürkçü, PKK'ya da çağrıda bulunarak, "PKK'dan da bu çatışmasızlık ortamını yaratmak için HDP'nin önünü açacak tavır almaları gerektiğini söylüyoruz. Bu herkesin kazancıdır" ifadelerini kullandı.

GENÇLERE GAZ VE JOP
Milletvekili olarak Kadifekale'de yaptığı ziyarette gençlerin slogan atması üzerine çevikler tarafından şiddetle karşılandıklarını söyleyen Kürkçü, "İzmir'de bu çatışma halinden ve toplumsal gerilimden nasibini alıyor dün Kadifekale'de seçmenlerle kısa bir buluşma yaptık ancak gençlerin slogan atmalarına tahammül edemeyen çevik onlara karşı şiddet uygulamaya başladı . Ağır bir yaralanma olmadı. Gençlerin neşeyle slogan atamaları gazlanmaları ve joplanmaları olmamalıydı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün çıkarttığı genelde milletvekillerinin halkla yapılacak kucaklamaları ve geliş gidişler meşru haktır diye yayınladığı genelde nerede, Konak Emniyeti'nin uyguladığı şiddet nered? Cezalandırma girişiminden vazgeçmelerini istiyoruz" dedi.

"OKUYAN KENDİ PARTİSİNE BAKSIN"
Vatan Partisi Genel Başkanı Yaşar Okuyan'ın İzmir'de yaptığı bir toplantıda HDP'nin kapatılması gerektiğine ilişkin sözlerine sert çıkan Kürkçü, "Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Yaşar Okuyan kendi partisini yürütmeye baksın. Başka partilerle uğraşmasın. Yasal prosedür meselesidir. Yoklamayla gerçekleşmez. Partilerin kapatılmasıyla siyasetin kapatılmasının aynı manaya geldiği geçmiş dönemden anlaşılmıştır. 1990'lara dönmek istense de tarih hiç geriye akmaz, hep ileriye akar" şeklinde eleştirdi.

OTOBÜSLERİN YAKILMASIYLA İLGİLİ NE SÖYLEDİ'
İzmir'de çeşitli yerlerde ardı arkasına yakılan belediye otobüsleri ve belediye tarafından o güzargahta belediye otobüslerinin yasaklanmasıyla ilgili konuşan Kürkçü, "Kamu vasıtalarının herhangi bir gerekçeyle yakılmasında devrimci, solcu, radikal muhalefet partimize sempati duyan insanlar da olabilir ama otobüs hakkı vermez. Bu insanların haklı olduğunu söyleyecek bir tezimiz yok" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni aldığı yasak kararlarının zalimane olduğunu savunan Kürkçü, İzmir Valiliği ve emniyeti eleştirdi. Kürkçü şunları söyledi: "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı bu kararların zalimane olduğunu düşüyoruz. Emniyet ve valiliğin baskısı altında bu kararı almış olsa da belediyenin bu hizmetinden hiçbir gücün alı koymaması gerekiyor. Evet belediye otobüsünün yakılması iyi bir şey değildir ama bir kaç kişinin eyleminden ötürü yüz binlerce kişinin cezalandırılması olabilir m? Bu kabul edilemez. Aynı yola başvurulsa hukuk, kanun ve seçmen karşısında savunulamaz. Otobüs ulaşımının yasakladığı yerlerde halktan oy isteyecek halk da verecek m? Emniyet ve valilik çatışma ortamlarında da hiçbir işe yaramamış yönetmeler uygulanarak İzmir'i çatılma bölgesi haline getirmek isteniyor. Despotik ve saçma olan bu tutumundan caymaları çok daha yerinde olur."