Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte, artık birçok işimizi tek tıkla yapabiliyoruz. Ancak bu kolaylıkların, bazı olumsuz yansımaları da tehlikeli boyutlara varıyor. Geçtiğimiz günlerde ünlü bir online platform üzerinden yemek siparişi veren genç kadının uğradığı taciz, sosyal medyada çok konuşulmuştu. Bu vakaya yeni örneklerin eklenmesiyle birlikte ‘kurye tacizi’ yeniden gündem oldu.
ARKADAŞLIK İSTEĞİ
İddiaya göre İzmir Urla’da ünlü bir marketler zincirine ait sanal market uygulamasından sipariş veren genç kadına, son 3 işleminde de aynı kurye hizmet verdi. Ardından siparişi ulaştıran kurye, 28 Ağustos gecesi saat 02.00 sularında yalnız yaşayan kadını tüm sosyal medya hesaplarından takibe aldı. Ardından da arkadaşlık isteği yolladı.
Kent merkezinden uzakta ve yalnız yaşayan kadın, tedirgin oldu ve durumu şikâyet mektubuyla market zincirine bildirildi. Ev adresi ile telefon numaralarını bilen personele ilişkin şikâyetle ilgili bir işlem yapıp yapmadığı bilinmiyor. Market zinciri, olayla ilgili sorularımıza da yanıt vermedi.
Merve G. isimli bir kadın da başına gelen benzer bir durumu geçen yıl Facebook hesabından paylaşmıştı. İddiaya göre, online platformdan yemek siparişi veren Merve G., kuryenin aralıksız telefon tacizine uğradığını, tehdit edildiğini anlatmıştı.
NASIL ÖNLENİR'
Tüketiciler Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat Sami Çaprak, bu tür suiistimallerin önlenmesi için şunları önerdi: “Kuryelerin sadece A2 ehliyetiyle işe alınmalarının bu tür sakıncaları doğurması kaçınılmaz. İşverenlerin personeli ileri derecede psikoanaliz testlere tabi tutması gerekiyor. Yine bu tür suçları işleyen kuryelerin çalıştığı şirketlere cirolarıyla orantılı para cezaları getirilmeli. Kargo şirketlerinin müşterinin sadece kimliğine bakması yeterli olabilir. TC numarası verilmeyebilir. Ya da kargoyu gönderen taraf, sizin için bir kod oluşturur, kuryeye o kodu söylersiniz.” (Gazete Habertürk)