İZMİR-30 yılı aşkın süredir devam eden ‘Geleneksel Milli Kütüphane Perşembe Konferansları’ yeni sezonu İzmir Milli Kütüphane’de düzenlenen kokteyl ile açıldı. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, İzmir Milli Kütüphane Derneği Başkanı Ulvi Puğ ve İzmir Milli Kütüphane Müdürü Ahmet Gürlek’in katıldığı açılışta 101’inci yaşını kutlayan kütüphanede emeği geçenler de anıldı.
Yağmur felaket değil keyif oldu
İzmir Milli Kütüphane’nin uzun yıllardır onarım görmeyen ve özellikle kış aylarında büyük tehlike yaratan çatı tadilatının Konak Belediyesi tarafından yapıldığını açıklayan İzmir Milli Kütüphane Derneği Başkanı Ulvi Puğ, ilk toplantıda Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’ı ve tadilatı gerçekleştiren teknik ekibi konuk etmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Ulvi Puğ, 1912 yılında kurulan kütüphanenin bir dünya savaşı ve büyük bir kurtuluş savaşını geride bıraktığını ancak hala dimdik ayakta olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“İzmir Milli Kütüphane yazılı ve basılı eserlerin gönderildiği derleme kütüphane olarak bilinen altı kütüphaneden biri. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı geçirmiş ama her şeye rağmen ayakta kalmış. Tabi bu kurumlar kolay ayakta kalmıyorlar; başta kurucularımız olmak üzere bugüne kadar kütüphanemizin ayakta kalmasını sağlayanları anıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bugünkü toplantımızın amacı da bu. Başımız sıkıştığı anda yine kütüphanede büyük katkısı olan değerli Başkanımız Hakan Tartan imdadımıza koştu. Biz ne zaman şiddetli bir yağmur yağsa bekçiliğini yaptığımız bu kıymetli hazinenin başına bir şey gelecek mi diye korkuyorduk. Ciddi bir çatı tadilatı gerekiyordu. Konak Belediye Başkanımıza müracaat ettik. Her zaman olduğu gibi bizi güler yüzle karşıladı ve 130 bin liralık bir projeyi gerçekleştirdi. Biz artık yağmuru keyifle seyreder hale geldik.”
“Başka Milli Kütüphane yok”
Konak Belediye başkanı Dr. Başkanı Hakan Tartan, İzmir’de Paris’in Pomei do Centre’ı gibi teknolojiyle de uyum sağlamış, çağdaş bir kütüphane projesini İzmir’e yakıştırdığını söyleyerek şöyle konuştu: “İzmir Milli Kütüphanesi bir güç ve onu koruyanlarla ayakta. Başka Milli Kütüphane yok. Konfüçyüs’ün bir sözü her zaman kulaklarımıza küpedir. Der ki ‘Bana kitap dolu bir ev ve çiçek dolu bir bahçe verin’. Bizim de en büyük zenginliğimiz kitapla dolu bir ev ve çiçekle dolu bir bahçe. Çünkü bu kitapla dolu ev ve çiçekle dolu bahçe içinde, hem de her şeye rağmen, yeşerttiğimiz sevgi var. Ben İzmir Milli Kütüphane’de nice sevgilerin, başarıların, dostlukların, güzelliklerin üretildiğini aynı zamanda gelecek kuşaklara iletildiğini mutlukla izliyorum.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
