Levent Ersöz, Özal iddanamesini hazırlayan savcıyı HSYK'ya şikayet etti
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz, soruşturmayı yürüten savcı Kemal Çetin’i Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet etti. Merhum...
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz, soruşturmayı yürüten savcı Kemal Çetin’i Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet etti.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasını içeren iddianamede şüpheli olarak yer alan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün avukatı Hüseyin Ersöz, HSYK’ya dilekçe sundu. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’i şikayet eden avukat Ersöz dilekçede, “İddianame incelendiğinde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a suikast düzenlendiğine ilişkin somut bir veri dosya muhteviyatında bulunmamakla birlikte salt gizli tanık ifadelerine dayanılarak illiyet bağı tesis edilme gayreti içerisine girildiği görülmektedir. Ancak iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, gizli tanık beyanlarının yer aldığı duruşma tutanaklarından alıntı yaparken tahrifat yapmış, Genelkurmay Başkanlığı ve Mit Müsteşarlığı tarafından adli makamlara gönderilen yazılara ise iddianamede yer vermeyerek görevini kötüye kullanmıştır.” dedi.
İddianamede, Ergenekon davasının gizli tanıklarından Selçuk’un ifadelerine yer verildiğini belirten Ersöz, gizli tanık Selçuk’un 12 Ekim 2012 tarihli 248. duruşmada, “Levent Ersöz ‘Biz gerektiğinde bir kişiyi Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de kendi karısına zehirletebiliriz, öldürttürebiliriz’ demiştir.” dediğini hatırlattı. Bu ifadenin Özal’a suikast iddianamesinde, “Biz gerektiğinde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de zehirletiriz, öldürtürüz.” şeklinde yer aldığını ileri süren avukat Ersöz, “Savcı Kemal Çetin’in duruşma tutanaklarında tahrifat yaptığı açıktır.” ifadelerine yer verdi.
İddianamede Levert Ersöz aleyhine delil olarak yer alan bir diğer ifadenin Malatya Zirve Yayınevi davasının sanığı İlker Çınar’ın (Gizli Tanık Deniz Uygar) ifadesi olduğunu belirten Ersöz, “Bu beyanlarda gizli tanık/sanık tarafından merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın müvekkil tarafından öldürüldüğü yönünde bir değerlendirme yer almamaktadır. Ancak muvazzaf olduğu dönemde komutanları tarafından ahlaki zafiyetleri olduğu yönünde sicil kaydı bulunan gizli tanığın TUSHAD adı verilen yapılanma ile ilgili söylediği sözler iddianameye taşınmıştır. Ancak bu konuda Malatya Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içinde bulunan ve Hurşit Tolon vekili İlkay Sezer tarafından Savcı Kemal Çetin’in bilgisine sunulan Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı yazılarında, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde TUSHAD adı verilen bir yapının bulunmadığı ve bu konuda da bir bilginin ellerinde olmadığı hususu açıkça ifade edilmiştir. Buna karşın söz konusu yazılara iddianamede yer verilmeyerek salt gizli tanık ifadelerine dayanan bir iddianame tanzim edilmiştir. Bu şekilde bir hareket tarzının da görevi kötüye kullanma anlamı taşıdığı açıktır.” şeklinde konuştu.
İddianamenin maddi gerçeğin ortaya konulmasına hizmet etmediği gibi merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın maneviyatına saygısızlık anlamına geldiği ileri sürüldü. Dilekçede gizli tanık Selçuk’un, Özal’ın eşi Semra Özal hakkında akıl almaz, mantık dışı ve iftira içeren sözlerini kasten eksik olarak iddianameye taşıdığı gerekçesiyle savcı Kemal Çetin hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılması istendi.