Ege Postası
Geri

MHP'li Akar'dan Büyükşehir'e 'hizmet' çıkışı: 'Körfez kokuyor mu diye dertlenmiyorlar'

Neo TV’de yayınlanan Neopolitik programında, MHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hilal Sadıkoğlu Akar ile AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan, İzmir siyaseti ve Türkiye gündemini değerlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi işçi eylemlerine ilişkin konuşan Akar, belediyenin mali planlama ve kriz yönetiminde stratejik hatalar yaptığını, işçiler arasında eşitsizlik ve ödenmeyen haklar nedeniyle adaletsizliğin hem çalışanları hem de İzmir halkını etkilediğini belirtirken, İşçilerin haklarının zamanında verilmesi gerektiğini vurgulayan Güldoğan ise, protestoların tesadüf olmadığını ve DİSK’in CHP ile yakın ilişkisine dikkat çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimini sert sözlerle eleştiren Akar, "Bir hedef belirlemek zorundalar, ama dertleri yok. Körfez kokuyor diye uykuları kaçmalı ama çözüm aramıyorlar."ifadelerini kullandı. Öte yandan yayında CHP’ye yönelik kapatma iddiaları, Ekrem İmamoğlu iddianamesi, terörle mücadele politikaları da masaya yatırıldı.
MHP'li Akar'dan Büyükşehir'e 'hizmet' çıkışı: 'Körfez kokuyor mu diye dertlenmiyorlar'
Haberler / Yerel Politika
12 Kasım 2025 Çarşamba 17:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGE POSTASI - Neo TV’de yayınlanan Neopolitik programında, İzmir siyaseti ve Türkiye gündemindeki yüksek tansiyon değerlendirildi. Hanzade Avcıoğlu'nun sunduğu yayına, MHP Aliağa ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar ile AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan konuk oldu.

Programda İzmir Büyükşehir Belediyesi işçi eylemleri, Belediyelerde mali disiplin ve kaynak kullanımı, İzmir CHP hakkında kapatma iddiaları, İBB ve Ekrem İmamoğlu iddianamesi, Türkiye siyasetinde yükselen tansiyon, Devlet Bahçeli ve terörle mücadele politikaları konuşuldu.

Başsavcılığın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında kapatma davasına yönelik bildirimde bulunmasına ilişkin konuşan Av Akar, “Her ne kadar savcılık bu iddiayı yalanlamış olsa da hukuki açıdan tamamen temelsiz bir haber olarak görülmemeli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve geçmiş dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimleriyle ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında elde edilen gelirlerin parti faaliyetlerinde kullanıldığına dair iddialar mevcut. Ancak bu sürecin net bir şekilde değerlendirilebilmesi için dosya kapsamının incelenmesi gerekir. Şu aşamada kesin konuşmak doğru olmaz,” dedi.

"CHP'NİN KAPATILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"

AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan ise konuya ilişkin, "“İddianamenin ardından bir anda siyaset dünyasında ve sosyal medyada CHP’nin kapatılmasıyla ilgili bir gündem oluşturuldu. Ancak benim de anladığım kadarıyla başsavcılık yalnızca suçu teşkil eden ve partiye menfaat sağlayacak bir para girişi varsa buna ilişkin bir bildiri yayımlamış. Partinin kapatılması gibi bir durum söz konusu değil,” dedi. Geçmişte CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımıyla ilgili belediye kaynaklarından finans sağlandığı yönünde iddiaların gündeme geldiğini hatırlatan Güldoğan, “Belki bu kapsamda bir değerlendirme yapılabilir ama iddianamenin tamamını okumadan yorum yapmak doğru olmaz. Ayrıca yargıda süren bir süreç varken bu konuda fazla bir şey söylemek de doğru değil,” ifadelerini kullandı.

Başsavcılığın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında kapatma davasına yönelik bildirimde bulunmasına ilişkin konuşan Hilal Akar, “Her ne kadar savcılık bu iddiayı yalanlamış olsa da hukuki açıdan tamamen temelsiz bir haber olarak görülmemeli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve geçmiş dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimleriyle ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında elde edilen gelirlerin parti faaliyetlerinde kullanıldığına dair iddialar mevcut. Ancak bu sürecin net bir şekilde değerlendirilebilmesi için dosya kapsamının incelenmesi gerekir. Şu aşamada kesin konuşmak doğru olmaz,” dedi.

"CHP KENDİ İÇ ÇATIŞMASIYLA GÜNDEMDE"

Akar, “Cumhuriyet Halk Partisi uzun süredir kendi iç tartışmalarıyla gündemde. Ülkenin çok daha önemli sorunları varken bu tür spekülatif iddiaların ve parti içi kavgaların gündemi meşgul etmesi CHP adına üzücü bir tablo,” ifadelerini kullandı. Öte yandan Akar, "Ekrem beyin iddianamesi hazırlandı diye biliyorum. Henüz benim de bir inceleme bakımı göz atma şansım olmadı ama hazırlanmış bir iddianame var ortada. Bu iddianameye ek olarak da böyle bir karar verilip bir ihbarda bulunabilir." dedi.

AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan ise konuya ilişkin, "“İddianamenin ardından bir anda siyaset dünyasında ve sosyal medyada CHP’nin kapatılmasıyla ilgili bir gündem oluşturuldu. Ancak benim de anladığım kadarıyla başsavcılık yalnızca suçu teşkil eden ve partiye menfaat sağlayacak bir para girişi varsa buna ilişkin bir bildiri yayımlamış. Partinin kapatılması gibi bir durum söz konusu değil,” dedi.
Geçmişte CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımıyla ilgili belediye kaynaklarından finans sağlandığı yönünde iddiaların gündeme geldiğini hatırlatan Güldoğan, “Belki bu kapsamda bir değerlendirme yapılabilir ama iddianamenin tamamını okumadan yorum yapmak doğru olmaz. Ayrıca yargıda süren bir süreç varken bu konuda fazla bir şey söylemek de doğru değil,” ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU İDDİANAMESİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ilişkin iddianamenin açıklanmasının ardından süreci değerlendiren Avukat Akar, "“İddianame, savcılık makamının dosya kapsamındaki incelemelerini tamamlamasının ardından hazırlanıyor. Bu süreçte iddianamede yer alan eylemler veya siyasi partilerle bağlantılar tespit edilmiş olabilir. Ancak Türkiye’de adalet sistemine, hakim ve savcılara güvenmek gerekiyor,” dedi.

Hazırlanan iddianamenin binlerce sayfa olduğunu ve önemli isimler hakkında tutuklama kararlarının alınabildiğini vurgulayan Akar, “Böylesi kapsamlı bir iddianameye karşı ‘biz daha iyi biliyoruz’ demek haksızlık olur. Artık yargılama sürecinde kavuşturmaya geçildi, deliller büyük ölçüde toplandı ve savcılık iddiasını tamamlayıp yargılamanın sonuçlanmasını bekleyecek,” ifadelerini kullandı.

"TOPLUM İKİYE BÖLÜNMÜŞ HALDE"

Siyasetteki yüksek tansiyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güldoğan, "“Siyasi nezakete dikkat edilmesi gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in bu hafta yaptığı açıklamalar maalesef siyasi nezaketten yoksundu. Bu, hem savcılara hem yargıya hem de Cumhurbaşkanımıza yönelik bir nezaketsizlik olarak görülebilir,” dedi.
Toplumun ikiye bölünmüş hâlde olduğunu vurgulayan Güldoğan, “Siyasi söylemlerin toplumu germemesi, mizahın daha ince yapılması ve protestoların da doğru yerlerde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Meclis gibi temsil görevi üstlenilen alanlarda protesto, baştan sakat bir düşüncedir,” ifadelerini kullandı.

Güldoğan, yargıya güvenin önemine de dikkat çekerek, “Bağımsız yargıya inanmak çok önemli. Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer serbest bırakıldı. Benzer şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili süreçlerde de vatandaş olarak beklentim yargının bağımsız ve adil şekilde işlemesidir,” diye konuştu.

DEMİRTAŞ VE BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI 

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz hafta Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi ve mahkeme kararlarının uygulanmasına ilişkin açıklamalarını değerlendiren Av. Akar, ““Devlet Bey’e hitabımız parti içerisinde bilge lider Devlet Bahçeli’dir. Onu dinlerken sadece ne söylediğini değil, alt satırlarını ve satır aralarını iyi okumak gerekir. Açıklamalarının hangi süreçten geldiğini, nereye gideceğini ve neyle sonuçlanacağını değerlendirmek önemli” dedi.

Akar, Türkiye’de uzun süredir süren terörsüzlük politikasına dikkat çekerek, “Özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız yıllarca evlerine dönemedi. Bugün çocuklarını baba ocaklarına götürebilmekten söz edebiliyorlar. Bu süreç çok ince hesaplanmış ve kalın düşünenler tarafından kolayca görülemeyen bir süreçtir” ifadelerini kullandı.

Muhalefetin açıklamaları ve medyada yer alan başlıkların alt metninin önemine işaret eden Akar, “Eleştiren kesim çoğu zaman sadece haber başlığını okuyor, alt metni gözden kaçırıyor. Oysa açıklamaların satır aralarını anlamak, sürecin bütününü değerlendirmek açısından hayati öneme sahip” dedi.

AK Partili Güldoğan, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan, İYİ Parti’nin varlığını “terörist Türkiye” politikasına karşı durmak üzerinden değerlendirdiğini belirterek, “Ben Diyarbakır’da doğdum, İzmir’de büyüdüm. Olağanüstü hal bölgelerinde büyümenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Bölgede yaşanan zor koşulları ve vatandaşlarımızın çektiği sıkıntıları anlamak gerekiyor” dedi.

Güldoğan, şehit ailelerine ve vatandaşlara terörün etkilerinin devlet politikası çerçevesinde anlatılması gerektiğini vurguladı. “Cumhur İttifakı’nda teşkilatlar ev ziyaretleriyle bilgilendirme yapıyor, Cumhurbaşkanı nezdinde mektuplar gönderildi, ben de şehit aileleriyle yakından ilgileniyorum” ifadelerini kullandı.

Ekonomik boyuta dikkat çeken Güldoğan, “Teröre harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarla 100 baraj, 100 bin kilometre yol, 1000 havalimanı ve şehir hastanesi yapılabilirdi” dedi.
Güldoğan, Türkiye’nin birlik ve güvenliğine çağrıda bulunarak, “Bütün bölgelerimiz el ele verip terörist Türkiye politikasına karşı durmalı. Bu süreç, Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinden biri olabilir” ifadelerini kullandı.
Son olarak barış mesajı verdi: “9 yıllık tutukluluk sürecinin ardından geçmişe sünger çekilmeli, barışa adım atılmalı. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder’in dediği gibi ‘Barışın kaybedeni olmaz’. Türkiye bu süreçten kazançlı çıkacaktır.”

BÜYÜKŞEHİR'DE İŞÇİ EYLEMİ

Akar: İşçiler haklı, imzaların arkası düşünülmeli

İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının maaş, ikramiye ve sosyal hak eylemlerini değerlendirirken, belediyenin mali planlama ve kriz yönetiminde ciddi eksiklikler olduğunu belirten Akar, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, hedef belirleme ve mali planlamada stratejik hatalar yapıyor. Tahmini gelirlerle harcama planlamasında bile borçlanmaya gidiliyor. Bu süreçte işçilerin hakları ödenemiyor, sosyal haklarda ciddi farklar oluşuyor. İşçiler haklılar; maaş ve sosyal hakların ödenmesi titizlikle yürütülmeli. Vaatler verilirken hesap yapılmalı, imzaların arkası düşünülmeli.”dedi.

Akar: İzmir halkını da etkiliyor

Belediyedeki şirketler arasındaki eşitsizliğe dikkat çeken Akar, “Bazı çalışanlar tam maaş alırken diğerleri haklarını alamıyor. Bu tür yönetimsel adaletsizlikler, sadece çalışanları değil, İzmir halkını da etkiliyor” diye konuştu.
Mali disiplin ve kaynak kullanımıyla ilgili olarak Akar, “Büyükşehir Belediyesi’nin gelir ve giderleri kanunla belirleniyor. Ancak şirketler SGK ve vergi primlerini ödemeyince, belediyenin yükü artıyor. Bu durum, hizmet kalitesini ve sosyal hakların ödenmesini doğrudan etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Akar: “Belediyecilik özünde zor değil. Eğer işi yapmak istiyorsanız, mevzuata uygun ve basiretli adımlar atarak hizmet sunabilirsiniz. Ama İzmir’de bu dert, yönetim eksikliği ve planlama hatalarıyla birleşince ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.”

Güldoğan: İşçinin hakkı teri soğumadan ödenmeli

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan işçi protestolarını değerlendirerek, hakların zamanında verilmesi gerektiğini vurgulayan Veysel Güldoğan şunları söyledi;

“İşçilerimiz, bu şehrin parklarında, çöplerinin toplanmasında ve güzelleşmesinde alın teri ve emeği olan insanlar. İşçinin hakkı, teri soğumadan ödenmeli. Sendika yöneticilerinin suçlayıcı açıklamaları kabul edilemez. DİSK, Cumhuriyet Halk Partisi ile yakın ilişki içinde. Maaş artışlarında adaletsizlikler var; memur ve işçi kadrosunda eşitsizlik oluşuyor. Bu plansızlık, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleneklerinden kaynaklanıyor ve 25 yıldır şehir yönetiminde de etkili.”

Güldoğan, protestoların tesadüf olmadığını belirterek, “Sendikalar ve delege süreçleriyle işçilerin hakları üzerinde baskılar var. Büyükşehir Belediyesi’nin politik savrulma olarak görmemesi gerekiyor. İşçinin emeğinin karşılığı verilmeli. Ağustos ayında alınması gereken haklar, Kasım ayında dahi ödenmemiş durumda. Biz sonuna kadar işçilerin yanındayız” dedi.

"KÖRFEZ KOKUYOR MU DİYE DERTLENMİYORLAR"

CHP'li belediyeleri mağdur edebiyatı yaptığı gerekçesiyle sert sözlerle eleştiren MHP'li Akar, şunları söyledi;

Türkiye’de şöyle bir algı yaratılıyor: Biz iktidar partisi değiliz, o yüzden para ve destek alamıyoruz. Ben 7 yıldır Aliağa Belediyesi’nde meclis üyeliği yapıyorum. Bu konu biraz araştırılmalı; günlük hayat içinde pek bilinmiyor. Vatandaşta bir algı var; CHP diyor ki hükümet izin vermiyor. Bunu konuşalım.

Büyükşehir Belediyesi’nin yetkileri ve sınırları kanunla net çizilmiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir kanalizasyon yapmak istedi diye AK Parti veya MHP engel olmadı, Cumhurbaşkanı dur dedi mi? Körfez’i temizledik, gemileri mi tuttuk? İzmir’in altyapısından, trafiğine, denizinden suyuna binlerce konu var.

Bir hedef belirlemek zorundalar, ama dertleri yok. Körfez kokuyor diye uykuları kaçmalı ama çözüm aramıyorlar. Mecliste arıtma tesisi, kentsel dönüşüm, yollar, toplanmayan çöp için kavga ediyoruz. İzmir’in inciyiz; hâlâ çöp konuşuyoruz. Herhangi bir çöp arabasının tekerini kesmişler mi? Bu nasıl engelleme? Ancak o kadar basiretsiz politika var ki, sonuçları görünce mağdur edebiyatı yapıyorlar; “bize verilmiyor, destek yok” diyorlar.

Bir şey yapmamak için bahaneleri var, gerekçeleri var; ama çözüm önerileri yok.

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası