İZMİR-2014 yılının son Belediye Meclis toplantısında suskunluğu bozan Başkan Acar, son aylarda Aliağa gündemini meşgul eden konulara açıklık getirdi.
BAŞKAN ACAR, ‘BİR İKTİDARIN BAŞARILI OLMASI İÇİN GÜÇLÜ BİR MUHALEFETE İHTİYAÇ VARDIR’
Göreve geldiği günden bugüne Belediye Meclisine getirilen, Aliağa için önem taşıyan sorunların çözümü ile ilgili maddelere olumsuz yönde oy kullanan AK Parti ve CHP Grubuna tepki gösteren Başkan Acar, “Bir iktidarın başarılı olması için mutlak suretle güçlü bir muhalefete ihtiyaç vardır. Ben bunun bilincindeyim. Aliağa'nın menfaati olduktan sonra biz yapılan tüm muhalefeti kucaklarız. Burada tartışacağız, bu açıdan muhalefet önemli, ama muhalefet yaparken de lütfen doğru bilgilerle yapalım. Muhalefet olsun diye de muhalefet yapmayalım. Tüm bu maddelere evet ya da hayır deyin, sizlerin takdirine, sizlerin vicdanına kalmış bir olay. Ama ben hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.
‘35 MİLYON 218 BİN 450 TL OLAN BORÇ, 29 MİLYON 459 BİN 107 TL’YE DÜŞTÜ’
Başkan Acar, yazılı önerge ile Aliağa Belediyesi’nin gelir, gider ve borçlarının toplamda ne kadar olduğunu soran muhalefete Aliağa Belediyesini 1 Nisan 2014 tarihinde 35 milyon 218 bin 450 TL borç ile teslim aldıklarını ve 4 Ağustos 2014 tarihi itibari ile bu miktarın 29 milyon 459 bin 107 TL’ye düştüğünü belirtti. Acar, “Biz bir yandan çalışırken bir yandan da borç ödemişiz” diye yanıt verdi.
‘BİZİM, KÖY TÜZEL KİŞİLİKLERİNİN MALLARINI SATMA GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK’
Sağlık nedeniyle kullandığı zorunlu izin dolayısıyla katılamadığı meclis toplantılarında CHP ile AK Parti Grubunun, “Aliağa Belediye Başkanı köy tüzel kişiliklerine ait taşınmazları satmaya kalktı, biz buna engel olduk” şeklinde ortak beyanları olduğuna dikkat çeken Başkan Acar, “Bu iddianıza yönelik bana bir tane gösterebileceğiniz somut örnek var m? Bunu merak ediyorum. Herhangi bir kimseden satış talebi geldiğinde biz bunu Belediye Meclisine sevk etmek zorundayız. Çünkü Belediye Kanunu 18-e maddesine göre satış, trampa ve alım yetkisi tamamen Belediye Meclisindedir. Belediye Başkanı olarak böyle bir talep geldiğinde evet ya da hayır deme şansım yok. Yani ben bunu Belediye Meclisine gönderirim. Bunun olumlu ya da olumsuz cevabını Belediye Meclisi karar verir. Kaldı ki geçen meclislerde sizler tarafından satılmaması konusunda karar verildi. Yani ortada köy tüzel kişilerinin arazisini satmak isteyen kimse yok. Ortada köy tüzel kişilerinin arazisini satın almak isteyen kişiler var. Bunları değerlendirmek de tamamen Belediye Meclisindedir. Bizim, köy tüzel kişiliklerinin mallarını satma gibi bir niyetimiz ve lüksümüz yok” diyerek, iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Köy tüzel kişiliğine parasını ödeyerek taşınmaz satın alan vatandaşların Aliağa Belediye Meclisi yüzünden zor durumda olduğunu dile getiren Acar şöyle konuştu: “Vatandaş köy tüzel kişiliğinden taşınmaz satın almış, parasını ödemiş, karar defterine işlemiş, lakin tapuya tescil edilmemiş. Çünkü Bütünşehir Yasasından sonra, yasada satışların geçerli olabilmesi için belediye meclisinden de karar getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Yani köylü vatandaşın oradaki parasını ödeyip aldığı arazilere biz belediye meclisi olarak onay vermezsek tapu da tescilini yapmıyor. Yani Belediye Meclisi, bu maddeyi reddettiğinde o insanlara haksızlık etmiş oluyor. Bu noktada Komisyonlara sevk edilip, konunun irdelenmesi, karar defterlerinin incelenmesi, gerçekten bu vatandaşın parayı ödeyip ödemediği irdelenip buna göre karar verilmesi gerekmektedir. Yarın, öbür gün köylere de gideceğiz. Netice de siyaset yapılıyor. Bize, kişiler soracaklar. ‘ Kardeşim ben satın aldım, parasını ödedim. Siz meclis olarak neden reddettiniz. Peki, o zaman ne diyeceksini? Başkan reddetti mi diyeceksini? Ama bu ithamı gördükten sonra bunu da yaparsanız yadırgamam. Karar, Belediye Meclisinde.
Diğer karıştırılan konu daha var. CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz da muhtarlarla yaptığı toplantıda, ‘Köy tüzel kişiliğine ait gayrimenkulleri ve taşınmazları satmaya kalkıyorlar, biz CHP grubu olarak buna engel olduk. Hatta Encümence satılmasını istediler, buna da engel olduk ve vazgeçtiler’ dedi. Örneğin; AK Parti grup sözcüsü Kazım Ulaş da ‘Samurlu köyü’nün malları satılıyordu engel olduk’ açıklamasında bulunmuştu. Satış ile hisseli satış birbirinden farklı. Burasının bir İlçe Belediye Meclisi olduğu unutulmamalıdır. İlçe Belediye Meclisi’nin görevleri kanunla sıralanmıştır ve Meclisimiz, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin görev alanına giren bir konuda karar alamaz”
‘BELEDİYE MECLİSİ GÖREVİNİ AŞAN KONULARDA KARAR ALAMAZ’
2010 yılında yürürlüğe giren ilgili kanun ile İçişleri Bakanlığı’nın Belediyelerde hisseli satışların encümence yapılabilmesine izin verdiğini belirten Başkan Acar, sözlerine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz aylarda bir meclis toplantımızda buradan ibretlik bir karar çıktı. Kararda denildi ki; ‘Belediye meclisinden encümene giden yetki geri alınsın, yetki belediye meclisinde olsun.’Burada altını çizerek çok önemli bir açıklama yapmak istiyorum. Birincisi, ben bu yetkiyi belediye meclisinden almadım. Bu yetkiyi yasadan aldım, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden aldım. Belediye meclisi görevini aşan konularda bir karar alırsa, bunun neticesini ve bu yargı sürecinin nereye varacağını, İçişleri Bakanlığı’nın ne gibi tedbirler alacağını sizler de biliyorsunuz”
‘MECLİS DÜŞER DE BAŞKANA BİR ŞEY OLMAZ’
Aliağa Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Kazım Ulaş’ın, “Belediye Meclisi’nde bütçeyi biz onaylamazsak belediye meclisinde sıkıntı olur” şeklinde bir ifade kullandığına vurgu yapan Başkan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evet bütçede olur. Çünkü asli görevdir. Faaliyet raporlarını onaylamazsa başına neler geleceğini bilir. Faaliyet raporunun içeriği ile ilgili bir hata varsa tabii ki biz bu hatayı reddederiz. Ancak faaliyet raporunun içeriğinde bir hata olmadığı halde siz bunu reddediyorsanız; Böyle bir kararın nasıl sonuçlanacağını eminim sizlerde biliyorsunuzdur.
Aynı şekilde, İçişleri Bakanlığı ve yasaların ‘Bu yetki encümendedir’ dediği bir konuda siz, ‘Biz bundan vazgeçtik, bunu meclise alalım’ diyorsunuz. O zaman Belediye Başkanının görev ve yetkilerini de meclis kararı ile geri alalım. Burada, siz bu kararı da alın. Belediye Başkanının tüm görev ve yetkilerinin tamamını meclise verelim. Böyle bir imkân var m? Bunun neticesi nereye varır. Bugün burada evet ya da hayır deme hakkınız var. Ancak açıklama yapacağınız yer İçişleri Bakanlığı olur. Onlara diyeceksiniz ki, Sayın İçişleri Bakanlığı, Sayın Yasama, siz böyle demişsiniz ama biz Aliağa Belediye Meclisi olarak buna katılmıyoruz. Böyle bir açıklama yapmanız gerekecek, o da sizin sorununuz. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki meclis düşer de başkana bir şey olmaz. Onun için siz evet deyin ya da hayır deyin, benim yasal olarak şunu söylememde fayda var. Böyle bir hayır çıktığında yasal olarak benim 10 gün içerisinde konuyu İçişleri Bakanlığı’na ve yargıya taşımam gerekiyor. O noktada neticeleri nereye varacağı sizin takdirinizde. Benim sizlere tavsiyem, öncelikle evet ya da hayır dediğiniz konularda bir ön çalışma yapmanız yönündedir.”
ENKAZ DEVRALDIM DİYE HİÇ ŞİKYETİM OLMADI
Acar, ‘3 Milyon borç için 30 Milyon borçlanma yetkisi isteniyor’ şeklinde yapılan açıklamalara tepki gösteren Başkan Acar, “Peki, siz bir muhasebeciye bile sormadan bizim borcumuz 3 milyon TL’dir nasıl dersiniz. Hadi muhasebeciye sormadınız, bölgemizde AK Partili ve CHPli birçok belediye başkanı var, belediye başkanlarınıza sorun. Kaldı ki Aliağa Belediyesi’nin aylık sabit gideri; 4,5 milyon TL’dir. O da hiçbir şey yapmazsam. Çalışanlarımızın maaşlarıyla, sigortasıyla, elektrik gibi ödemelerle sabit giderim 4,5 milyon TL. Peki bu süreçte bu paraları nereden, nasıl ödeyeceği? Ayrıca yılsonuna kadar hesapladığınızda toplam borç 49 milyon TL’yi bulur. Alacağımız da yaklaşık 26 milyon TL. Bugüne kadar benim bu kadar borcum var, enkaz devraldım, hiçbir şey yapamıyorum gibi tek bir lafım, şikâyetim olmadı, olmayacak. Çünkü biz hizmet etmeye geldik” diye konuştu.
‘ALİAĞA’NIN ACİL İHTİYAÇLARINI HEPİMİZ BİLİYORUZ’
7 aydır her meclis gündemine getirilen ve her seferinde reddedilen 30 milyon TL borçlanma konusuna istinaden CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz’ın “Belediye Meclisi’nin böyle bir yetkisi yok. Belediye Meclisi yüzde 10’a kadar borç verebilir” yönünde bir açıklama yaptığına dikkat çeken Başkan Serkan Acar, Aliağa Belediye Meclisi’ne hitaben şunları söyledi: “7 aydır ben size ne anlatıyorum' Sizin böyle bir yetkiniz yok. Siz böyle bir borçlanma veremezsiniz bana. Sizin bana verebileceğiniz borçlanma yetkisi bütçemizin yüzde 10’u kadardır. Ne güzel yasa maddesini okumuş ve yasaya atıfta bulunmuşsunuz. Ancak yasa maddesinin devamında da bütçemizin yüzde 10’un üzerinde borçlanmalar İçişleri Bakanı’nın onayıyla verilir diyor. Siz bana borçlanma yetkisi vermiyorsunuz. Bu bürokratik bir prosedürdür. Gelin bunun çalışmasını ben yapayım. İçişleri Bakanımıza gideyim. Aliağamız gelişiyor. Önümüzdeki süreçte çok ciddi bir göç alacak. Sorunlarımız, sıkıntılarımız var. İlçemizde yatırımlar var. Bizim çözemeyeceğimiz sıkıntılar olabilir. Bunun mücadelesini gidip ben sizin adınıza vereyim. Ben de o borçlanma yetkisini İçişleri Bakanlığı’ndan aldığımda gelip sayın meclisimize sunacağım. Bakanlığımızdan böyle bir borçlanma garantisi aldık. Bu parayı hangi projemizde harcayalım diye yine meclisimize soracağım. Aliağa’nın acil ihtiyaçlarını hepimiz biliyoruz. Her meclis toplantısında bana proje getir diyorsunuz. Aliağa’nın hangi projelere ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak buna o gün karar verelim. Böyle bir kredi imkânı çıkarsa bunu meclise sunacağım ve bir ek bütçe hazırlayacağız. Kredinin nerede ne kadar harcanacağını birlikte belirleceğiz. Olası borçlanmadan doğacak olan ek bütçenin bir lirasının dahi harcama yetkisi belediye meclisindedir.
Belediye meclisinde siyaset yapma lüksünüz yoktur. Aldığınız her siyasi karar Aliağa’daki sorunların çözülmesini ertelemektedir. Bundan ben değil, Aliağa halkının zarar göreceği unutulmamalıdır. Ben kangren olmuş Aliağa’nın sorunlarını ertelemek için değil, çözmek için buradayım. Her şeye rağmen hizmet etmeye devam edeceğim. Böyle biline. ”
POLİTİKA
Sayfa başına git
